Cumhurbaşkanı Erdoğan, PYD’nin başını çektiği SDG’nin Paris’te ağırlanması ve Macron’un terör örgütüyle Türkiye arasında arabulucu olabileceğini söylemesine ilişkin ilk kez konuştu. Erdoğan, “Macron ile görüştük. Baktım garip garip şeyler söylüyor. Kendisine biraz frekansı yüksek oldu ama söylemek zorunda kaldık. Çünkü bizim Silahlı Kuvvetlerimizi, bizi asla kabullenemeyeceğimiz bir yer eoturtmak kimsenin haddine değil. Eskiden beri ülkelerinde serbestçe faaliyet gösteren teröristleri dün bir kez daha en üst düzeyde ağırlayanlar bunun Türkiye’ye karşı husumet ifadesinden başka bir anlamı olmadığını bilmelidir” dedi.
İşte Erdoğan’ın diğer açıklamaları:
– (Metal yorgunluğu): Kongrelerimizin vesilesiyle ziyaret ettiğimiz şehirlerde vatandaşlarımızın bize gösterdiği hüsnü kabul gerçekten memnuniyet vericidir. Buradaki anahtar kelime çok çalışmaktır. Partimiz ve ülkemiz için çok çalışmayı kastediyorum. Her zaman söylediğim gibi biz AK Parti’yi milletimizle birlikte kurduk. Milletimize hizmet etmek için kurduk. AK Parti’ye ne bu kifayetsiz muhalefet ne FETÖ ne PKK gibi terör örgütleri zarar verebilir ne de dış güçler zarar verebilir.
En son Milli İstihbarat Teşkilatımız, Kosova istihbaratı ile yaptığı dayanışma içerisinde 6 tane Balkanlardaki en üst düzey FETÖ temsilcisini anlaşarak aldılar, getirdiler ve emniyet teşkilatımıza teslim ettiler. Dedik ya onlar kaçacak, biz kovalayacağız, neresi olursa olsun ve bunları paketleyerek buraya inşallah getireceğiz. Burada da hesaba çekeceğiz.
Bir partide küçük olsun benim olsun zihniyeti kök salmaya başlamışsa durum vahimdir. AK Parti bu zihniyetten uzak tutmak için elimizden geleni yaptık. Elbette zaman zaman bu yanlışa kapılan oldu. İkazlarımızı yaptık. Hatasını anlayanlara ve davaya sarılanlarla yolumuza devam ettik. Hatada ısrar edenlerle yolumuzu ayırma mecburiyetinde kaldık. Metal yorgunluğu ifadem vardı. Kastettiğim hususlardan biri buydu. Kısa sürede gerçekleştirdiğimiz değişim ile bu tehditten kurtulduk şimdi yeniden diriliş hamlesi başlamış oldu. Birilerinin sadece kendi küçük dünyaları için etrafı kırıp dökmesine tahammül edemeyiz. Biz asla duygusal hareket edemeyiz. Biz bir partiyiz. Dostlarımızı artırmaya, düşmanlarımızı azaltmaya gayret etmeliyiz. Bu kapsamda tüm alt birimlerimizle 2023 hedeflerimize kitlenmiş durumdayız. Dünyada en güçlü devletlerden biri haline getirmeden Türkiye’yi bize durmak, dinlenmek yok. Ayağımıza bağ olanlardan bir anca önce kurtulmak boynumuzun borcudur.
– (Ekonomik kriz söylemlerine cevap): Dün 2017 yılının 4. çeyrek sonuçlarının da açıklanmasıyla yılın tamamına ilişkin büyüme rakamımız belli oldu. Türkiye 2017’de 7.4 oranında büyüme kaydetti. Ülkemizin aleyhinde estirilen onca havalar oldu. Kredi derecelendirme kuruluşlarının nasıl yayınlar yaptığını, Türkiye’ye küresel sermayenin girmemesi için ne gibi gayretler içine girdiğini biliyorsunuz. Hatta bu oyuna gelip aramızdaki bazı arkadaşların, kusura bakmasınlar, ülkemizdeki ekonomik durumun sıkıntılı olduğuna dair açıklamalar yapacak kadar yanlışın içerisine düştüklerini de ve bunu toplantılarda yaptıklarını da duymak bizi üzmüştür. Bir insan kendi ayağına kurşun sıkar mı?
Ülkenin bu pskilolojik üstünlüğünü, uluslararası camiaya vermeye gereken arkadaşlar bu hatayı yaparsa bunun affedilir yanı olamaz. Felaket tellalları davul zurna yetişiyor onlar yetmiyor mu? Büyüme oranı milletimize moral verdi. Kriz söylemlerine rağmen elde ettiğimiz büyüme oranı tüm milletimize moral vermiştir. Moral üstünlük Türkiye’de, milletimizde, bizde. Bize düşen görev içini doldurmak ve ambalajını en güzel şekilde yapmak. Kredi derecelendirme kuruluşlarının not oyunları ve döviz spekülasyonlarının tavan yaptığı dönemde böyle bir netice umuyoruz herkese ders olmuştur. Bu ters köşe değil ekonominin şartlarını yeniden belirleme sürecidir. Kur aşağı kur yukarı geçin bu işleri. Türkiye’nin ekonomisi ortadadır.
Dünyanın Amerika ve Çin arasında baş gösteren ticaret savaşının sancıları ile kıvrandığı dönemde Türk ekonomisini zayıf göstermeye çalışarak huzursuzluk çıkarmaya çalışanlar art niyetlidir. Biz kendimize bakacağız, başarıya kilitleneceğiz. Döviz kurunu öcü gibi kullanarak milletimizin kafasını karıştırmaya çalışanlara kötü haber vereyim. Türkiye 2018’de yüksek büyüme oranları ile üzerinde oynanmaya çalışan oyunları bir kez daha bozacak, haberiniz olsun. Uluslararası yatırımcılara sesleniyorum, kapımız size sonuna kadar açıktır, endişe etmeyin.
– (Afrin Operasyonu): Zeytin Dalı Harekatı başarıyla sürüyor. Bugün itibarıyla son rakamı aldım. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3800’ü buldu. Siirt’te 6 köy korucusu şehit, 7 yaralı. Afrin şehir merkezinin ele geçrilmesiyle operasyonun hedefleri büyük ölçüde gerçekleşti. Şimdi Tel Rıfat başta olmak üzere çevrenin kontrolünü sağlamak üzere harekata devam ediyoruz.
– (Irak’a Sincar Operasyonu mesajı): Irak’ta da bölücü terör örgütünün faaliyetlerini sona erdirmek kararındayız. Sincar’la ilgili değişik şeyler konuşuluyor. Sincar, Kandil’in bir alternatifidir. Bizim için Kandil neyse Sincar da odur. Sincar, PKK’dan, terör örgütlerinden, ismi ne olursa olsun temizlenene kadar bu devam edecek. Onun için bir gece ansızın oraya da girebiliriz. Tarih vererek bu işler olmaz, anında. Irak hükümetine söylüyoruz. Yapacaksanız yapın, yapmayacaksanız bırakın biz yapalım, onlar da taahhüdünü verdiler. Hem bizim hem Bağdat yönetiminin ortak sorunudur. Irak’la birlikte çalışmaya hazırız. Artık bu konuda Türkiye’ye yönelik eleştiriler getirilmesinin anlamı yoktur.
– (Fransa’ya YPG tepki) Fransa’nın yanlış bulduğumuz ve yanılgılardan kaynakladığını umduğumuz ifadelerinden fevkalade üzüntü duyuyoruz. Geçen hafta Macron’un kendisiyle görüştük. Baktım garip garip şeyler söylüyor. Garip garip şeyler söyleyince de frekansı da yüksek oldu ama söylemek zorunda kaldım. Bizim silahlı kuvvetlerimizi asla kabullenemeyeceğimiz bir yere oturtmak kimsenin haddine değil. Terör örgütleri mensupları dün bir kez daha en üst düzeyde ağırlayanlar bunun Türkiye’ye karşı husumet hamlesinden başka bir anlamı olmadığını bilmelidir. Aynı terörist grubu bu sabah güvenlik güçlerimize saldırmışlardır. 6 güvenlik korucumuz şehit olmuş, 4 askerimiz, 3 güvenlik korucumuz yaralanmıştır.
YPG’ye destek garantisi verdik, lafa bak. SDG ile Türkiye arasında arabulucu olabiliriz lafı şayet doğruysa, bunu söyleyen kişinin haddini ve boyunu çok aşan bir beyandır bu. Bizde bir söz varya gelin güvey olmak filan. Sana böyle bir görevi kim verdi. Bunu söyleyen kişinin haddini ve boyunu çok aşan bir beyandır bu. Boyunu aşan işlere girme. Türkiye’nin ne zamandan beri terör örgütleriyle bir masaya oturmak gibi bir sorunu var? Siz terör örgütleri ile beraber masaya oturabilirsiniz, ama Türkiye terör örgütleriyle mücadelesini Afrin’de olduğu gibi yapacak. Bu tavrından sonra Fransa’nın hiçbir terör örgütünden, hiçbir teröristten, hiçbir terör eyleminden şikayetçi olma hakkı kalmamıştır.
Ortaya çıkacak sorunların hesabını Fransa’ya vermenin hazırlığında olmalılar. Bizim bu konuda şakamızın olmadığını anlamalar için daha ne söylememiz gerekiyor. Şimdi evlerine dönen profesyonel teröristlerle ne yapacaklarını kara kara düşünüyorlar. PYD konusunda yaşayacakları durum da farklı değil. Teröristler Fransa’nın bu politikasından aldıkları cesaretle oraya doluştuklarında ümit ediyoruz ki bizden yardım istemeye kalkmazlar. Biz bizimle çalışmak isteyen herkesle görüşmeye varız. Yıkılan Suriye şehirlerini nasıl yeniden ayağa kaldırabileceğimizi konuşalım istiyoruz.
– (Kılıçdaroğlu’na tepki) Ana muhalefetin başındaki zatın CHP’yi geçmiş ile koparma noktasına getirdiğini görüyoruz. Mustafa Kemal’in partisi ile bugünkü CHP’nin ilgisi kalmadığı açıktır. Kendisine bölücüleri yoldaş edinen bu yapı bırakınız Mustafa Kemal’i, Türkiye’nin partisi olamaz. Bu zatı muhatap alarak kendimize haksızlık ettiğimizi biliyoruz. Bu kişi artık tamamen siyasetin konusu olmaktan çıkıp tıbbın meselesi haline gelmiştir. Kendisine nasıl hastalıklı bir dünya kurduğunu son grup toplantısındaki beyanlarından anlamak mümkündür.