Yakın Doğu Üniversitesi, Dubai’de Yüksek Teknoloji Koleji (HTC) tarafından organize edilen Bilim ve Mühendislik Teknolojisindeki Gelişmeler çoklu konferanslar (ASET 2018) serisinin bir parçası olan “Engineering Innovations in Healthcare International Conference” isimli konferansta temsil edildi.
Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Sharjah kentinde düzenlenen konferansa, Yakın Doğu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği öğretim üyeleri Yard. Doç. Dr. Dilber Uzun Özşahin ve Yard. Doç. Dr. İlker Özşahin’nin davetli konuşmacı olarak katıldı.
Yard. Doç. Dr. Dilber Uzun Özşahin konferansta Yakın Doğu Üniversitesinde özellikle iyi huylu veya kötü huylu kanserli hücrelerin teşhisinde karara varmak için geliştirilen ve yapay zeka, karar teorisi, fuzzy sistemleri yöntemi, nükleer tıp, radyoloji, patoloji ve daha birçok alana ışık tutacak “Fuzzy PROMETHEE” yöntemi ile ilgili bilgiler paylaştı. Yrd. Doç. Dr. Özşahin’nin ‘Çok Kriterli Karar Verme Tekniklerinde Fuzzy Promethee Yöntemi Kullanarak Nükleer Tıp Görüntüleme Tekniklerinden Alınan Görüntüleme Algoritmalarının Analizi’ isimli konuşması katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.
Yrd. Doç. Dr. İlker Özşahin’in ise, Massachusetts General Hastahanesi ve Harvard Tıp Fakültesi ile ortak olarak yaptığı “Genel Anestezinin Beyin Fonksiyonu Üzerindeki Etkilerinin Araştırılması için microPET ile Küçük Hayvan Görüntüntüleme” isimli çalışmayı sundu. Yürütülen çalışmalar web of science’ta taranan IEEE Xplore’da yayınlanacak.
Ortak Araştırma ve Öğrenci Değişim Programı Teklifi Yapıldı
Konferans sırasında Ajman Üniversitesinden ve Sharjah Üniversitesi’nden, Yrd. Doç. Dr. Dilber Uzun Özşahin ve Yrd. Doç. Dr. İlker Özşahin’e Yakın Doğu Üniversitesi ile ortak araştırma projeleri ve öğrenci değişim programı yapılması için özel bir teklif yapıldı.
“Fuzzy PROMETHEE” Yöntemiyle 5mm Kadar Küçük Lezyonlar Belirlenebilecek
Yrd. Doç. Dr. Dilber Uzun Özşahin konfreansta sunduğu, Fuzzy PROMETHEE yöntemi kullanarak nükleer tıp görüntüleme tekniklerinden alınan görüntüleme algoritmalarının analizi çalışmasında, kullanılan teknikler sayesinde 5 mm kadar düşük olan lezyonları görmenin ve yerini belirlemenin mümkün olabileceğini belirtti.
Pozitron Emisyon Tomografi, Tekli Foton Emisyon Bilgisayar Tomografisi gibi nükleer tıp tekniklerinin semptomlar ortaya çıkmadan önce en erken evrelerde hastalığı tanımlamak için potansiyel sağladığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Özşahin, bu tekniklerle yapılan taramaların, bir tanı koymak için gereken en yararlı bilgiyi veya tedavi belirlemesini sağlamakla beraber invazif olmayan işlemler ve ameliyatlardan daha ucuz olduğunu söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Özşahin, “Nükleer tıp tekniği sayesinde henüz 5 mm kadar düşük olan lezyonları görmek ve yerini belirlemenin mümkündür. Bu durumda biyopsi için son derece önemlidir. Ek olarak bu teknikler sayesinde terapi planlaması kolaylıkla yapılabilir. Yapay zeka ve karar verme teorileri teknikleri kullanılan bu çalışmada, nükleer tıp tekniğinde kullanılan görüntü elde etme tekniklerinde kullanılan birçok parametreyi, kompleks algoritmalar kullanarak başarıyla analiz edilmiştir” ifadelerini kullandı.
Genel Aneztezinin Beyin Üzerindeki Etkileri Araştırması Yankı Uyandırdı
Yrd. Doç. Dr. İlker Özşahin’in, Massachusetts General Hastahanesi ve Harvard Tıp Fakültesi ile ortak olarak yaptığı “Genel Anestezinin Beyin Fonksiyonu Üzerindeki Etkilerinin Araştırılması için microPET ile Küçük Hayvan Görüntüntüleme”isimli çalışması ise konferansta büyük yankı uyandırdı.
Dr. İlker Özşahin’in, Massachusetts General Hastahanesi ve Harvard Tıp Fakültesi ile yapılan ortak çalışmada kullandıkları yöntemde, hayvanlar anestezi verilmeden görüntüleniyor ve deney sonuçları etkilenmiyor. Bu yöntemin en önemli özelliği ise, görüntü kalitesinin düşmemesidir. Böylece anestezili ve anestezisiz PET taramasından elde edilenfonksiyonel görüntüler karşılaştırılıp, anestezinin beyin fonksiyonunu, özellikle serebral glukoz metabolizması, serebral kan akışı, dopamin salınımı gibi parametreleri, nasıl etkilediği kantitatif olarak incelenebilir. Bu çalışmanın sonuçlarının, daha kesin ve hassas genel anestezi uygulamasında ve daha az yan etkilere sahip anestetiklerin geliştirilmesinde etkili olacağı düşünülürken, genel anestezinin tam olarak anlaşılması, koma, uyku bozukluğu, depresyon gibi hastalıkların tedavisinde de yardımcı olacağının, yapılan bir çok çalışmayla gösterildiği kaydedildi. Yrd. Doç. Dr. İlker Özşahin, genel anestezinin ilk aşaması bilinçsizlik olduğundan, bu mekanizmayı tam olarak anladığımızda, 21. yüzyılda bilimin en büyük gizemlerinden biri olan bilinç nedir sorusunu bilimsel ve deneysel olarak çalışmaya başlanabileceğini söyledi.