Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Hepimiz bu ülkede bu adada barış istiyoruz, huzur istiyoruz. Gelecek kuşakların bu adada bizlerin çektiği sıkıntıları yaşamamalarını istiyoruz. Bu adanın hepimize yeterli olduğunu değerlendiriyoruz ve bu nimetlerden adil bir şekilde yararlanabileceğimizi düşünüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs’ta iki toplumun bir birini anlaması, ortak paydalarda buluşabilmesi, ortak bir geleceği tahayyül edebilmesi, ortak bir vizyonu paylaşabilmesinin son derece önemli olduğuna vurgu yaparak, bunun da ancak diyalog yoluyla birbirini anlamaya çalışmayla olabileceğini kaydetti.
“TOPLANTI SON DERECE VERİMLİ”
Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün Mecliste temsil edilen ve toplantıya icabet eden liderlerle yaptıkları toplantının son derece verimli geçtiğini söyledi.
Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis ile 16 Nisan’da 10 aylık bir aranın ardından sosyal içerikli bir yemekte bir araya geleceklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, toplantı öncesinde Meclis’te temsil edilen siyasi parti liderleriyle bir durum değerlendirmesi yaptıklarını ve görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Buluşmaya giderken herkesin bakış açısını öğrenmeye çalıştığını ve kendisinin de düşüncelerini paylaştığını belirten Akıncı, oldukça yararlı bir görüş alışverişinde bulunduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Aklın yolu bir, hepimiz bu ülkede bu adada barış istiyoruz, huzur istiyoruz. Gelecek kuşakların bu adada bizlerin çektiği sıkıntıları yaşamamalarını istiyoruz. Bu adanın hepimize yeterli olduğunu değerlendiriyoruz ve bu nimetlerden adil bir şekilde yararlanabileceğimizi düşünüyoruz” dedi.
Kıbrıs’ta iki toplumun bir birini anlaması, ortak paydalarda buluşabilmesi, ortak bir geleceği tahayyül edebilmesi, ortak bir vizyonu paylaşabilmesinin son derece önemli olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bunun da ancak diyalog yoluyla birbirini anlamaya çalışmayla olabileceğini kaydetti.
2018 YILI KIBRIS MÜZAKERE TARİHİNİN 50. YILI
Uzun yıllar, uzun süren müzakereler yapıldığına değinen Cumhurbaşkanı Akıncı, 2018 yılının Kıbrıs müzakere tarihinin 50. yılı olduğuna işaret etti.
Müzakere sürecinin, 1968’de Beyrut’ta Glafkos Klerides ve Rauf Raif Denktaş arasında başladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, bugüne kadar ne yazık ki Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüm bulunamadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, bu işin bir elli yıl daha gidemeyeceğinin çok haklı bir söylem haline geldiğini ifade etti.
“BUNDAN SONRA UCU AÇIK MÜZAKERE SÜRECİ SÖZ KONUSU DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Akıncı, bundan dolayı Kıbrıs Türk tarafı olarak ucu açık bir müzakere sürecinin söz konusu olamayacağını, bunun eskiye ait bir yöntem olduğunu söylediklerini anımsattı.
Crans Monta’nada yaşanan sürece de değinen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ucu açık olmayan sonuç odaklı, paket içerecek yaklaşımın Crans Monta’nada sergilendiğini, ancak oradan da bir sonuç çıkmadığını söyledi.
Bundan sonra bir sonuç çıkar mı, ‘sonrası için Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ne düşünür?’, ‘kendileri ne düşünür’ün ayrıntısına kendisiyle görüştüklerinde girileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, sosyal içerikli görüşmede Anastasiadis’i anlamaya çalışılacağını kaydetti.
Seçimden sonra Anastasiadis’in 5 yıllık bir yeni dönemi olduğunu ifade eden Akıncı, şöyle devam etti:
“Rum tarafında söylenmeye başlayan başka sözler de var. Bırakın 5 yılı, Kıbrıs sorunu çözümsüz olarak 2-3 yıl daha böyle devam ederse, kalıcı olarak bölünmüş olacağını söyleyen Rum liderleri var. Hangi niyetle söylerlerse söylesinler bu bir gerçeğin ifadesidir aslında. Veyahut da Rum müzakerecinin dediği gibi artık uzatmaları oynuyoruz. Evet belki uzatmaların da vakti geçti.”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, gelinen noktada, ‘niyet var mı?’, ‘İrade var mı?’, ‘Ortak bir gelecek hülyası gerçekten var mı?’, bütün bunları konuşmak, iyi niyetle konuşmak için Rum Yönetimi lideriyle yemeğe gideceklerini söyledi.
Siyasi parti liderleriyle de bu konuyu etraflıca konuştuklarını anlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, yemeğe gidip geldikten sonra onlarla yeniden buluşarak, bir durum değerlendirmesi yapacaklarını aktardı.
Akıncı, Kıbrıs’ın geleceğinin ortak gelecek, kader olduğunu belirterek, “Dolayısıyla bunu siyasi partilerle ortaklaşa yürütmek her zamanki gibi hedefimiz olmaya devam edecektir” dedi.
ÖZGÜRGÜN’ÜN TOPLANTIYA KATILMAMASI…
Konuşması sonrasında bir gazetecinin Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün toplantıya katılmaması ve “makamına saygım var, ama kendisine saygı duymuyorum” açıklamalarının sorulması üzerine ise Cumhurbaşkanı Akıncı, Özgürgün’ün bir önceki toplantıya da yurt dışında olduğu gerekçesiyle katılmayarak, Genel Sekreter’ini kendisini temsilen gönderdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, bu sefer toplantı çağrılarına yanıt da alamadıklarını belirterek, geri dönüşün basın yoluyla yapıldığını kaydetti.
“KİMSEYİ ZORLA TOPLATILARA GETİREMEYİZ…SAYGI GÖSTERDİĞİNİZ KADAR SAYGI GÖRÜRSÜNÜZ”
Akıncı şöyle konuştu:
“Kimseyi zorla bu toplantılara getiremeyiz, katılan arkadaşlar görüşlerini bizimle paylaşıyor. Tekrar kendilerine teşekkür ediyorum. Katılmayan arkadaşlar kendi kararlarını kendileri veriyorlar. Gelmeyi, katılmayı, paylaşmayı, görüş ifade etmeyi uygun görmüyorlar. Dolayısıyla buna söylenecek fazla bir şey yok. Saygı konusunda ise hayatın her alanında geçeridir. Sadece siyaset kurumu bağlamında değil, saygı gösterdiğiniz kadar saygı görürsünüz. Bu şekilde bir tavır içerisine giren bir lider, ‘bir daha Cumhurbaşkanlığındaki böylesi bir toplantı için ben artık davet istemem’ demek ister. Dolayısıyla bu isteğini de biz yerine getireceğiz” dedi.