Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı, sınır kapılarında sigorta işlemleriyle ilgili rapor yayınladı.
Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı, raporda, sınır kapılarında poliçe düzenleme yetkisinin başka şirkete devredilmesinin Rekabet Yasası’na aykırı olduğunu, her sınır kapısında sadece bir şirketin bulunmasının seçme hakkını engellediğini, ayrıca tüketicilerin veya turistlerin kara sınır kapılarında hiçbir seçim hakkı olmadan bir aylık poliçe satın almaya zorlanmalarının hatalı ve/veya yanlış bir uygulama olduğunu, sigorta şirketinin haksız zenginleşmesine yol açtığını ifade etti.
Dizdarlı, , KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Para Kambiyo ve İnkişaf İşleri Sandığı Dairesi’nin ve/veya mezkûr Bakanlıkta görev yapan sigorta yöneticisinin kara sınır kapılarında uygulanan düzenlemeleri yeniden gözden geçirerek Bakanlar Kurulu kararlarına, Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim) Yasası’na ve Rekabet Yasası’na aykırı olan hususları ortadan kaldırması ve/veya tüketicinin seçme hakkını sınırlamadan uyumlu hale getirmesi gerektiğini vurguladı.
Raporda, Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Dairesi’ne 28 Mart 2017 tarihinde bildirilen ve/veya gelen duyum tahtında, “KKTC Sigortacılar ve Reasürans Birliği tarafından hazırlanan yıllık çizelgenin ve/veya her sınır kapısında 24 saat esası üzerinden görev yapacak sadece bir sigorta ve reasürans şirketinin tüketicilerin şirket tercih hakkını sınırlandırdığını, sigorta poliçelerinin asgari bir ay süre için yapıldığını, bazı sigorta şirketleri imtiyaz haklarını Tower Insurance Ltd’e sattıklarını, bu hususun rekabet edebilirliği ortadan kaldırdığını ve poliçe tarifelerinin veya fiyatlarının ne olacağına KKTC Sigorta ve Reasürans Birliği karar verdiğini” iddia ederek, konunun Daire tarafından soruşturulmasının talep edildiği açıklandı.
KKTC Sigortacılar ve Reasürans Birliğinin 44/2001 sayılı KKTC Sigortacılar ve Reasürans Birliği Yasası tahtında kurulmuş tüzel kişiliğe haiz bir birlik olduğu, söz konusu Birliğin amaçlarının, görev ve yetkilerinin mezkûr Yasanın 4’üncü maddesinde düzenlendiği belirtildi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, KKTC Sigorta ve Reasürans Birliği’ne kayıtlı 32 Sigorta ve Reasürans şirketi bulunduğuna dikkat çekilen raporda, KKTC Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’ne üye olan Sigorta ve Reasürans Şirketlerinin, Birlik tarafından 24 saat esası üzerinden düzenlenen yıllık çizelgeye göre kara sınır kapılarında hizmet vermelerinin öngörüldüğü ifade edildi.
23 Nisan 2003 tarihinde sınırların karşılıklı açılması neticesinde kara sınır kapılarından Kuzey’den Güney’e veya Güney’den Kuzey’e geçecek araçlara sigorta poliçesi isdar edilmesine olanak sağlamak amacıyla KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Para Kambiyo ve İnkişaf İşleri Sandığı Dairesi’nin denetim ve kontrolünde olan söz konusu görevlerin, KKTC Sigortacılar ve Reasürans Birliği’ne devredildiği, bu görevi yerine getirirken Birliğin kara sınır kapılarında görev yapacak sigorta şirketlerine ilişkin nöbet çizelgesini düzenlemeyi üyeler arasında eşitlik sağlayarak, haksız rekabeti ortadan kaldırmak için gerekli bütün önlemleri almak ve uygulamakla yükümlü olduğu belirtildi.
Sınır kapılarının açıldığı günden itibaren ve/veya 2010 yılına kadar Sigorta ve Reasürans Şirketleri işlerini 39/1993 sayılı Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim) Yasası uyarınca yaptıkları vurgulanan raporda, söz konusu Yasa’nın 20’nci maddesi tahtında hayat dışı sigorta işlemlerinde uygulanacak prim ile bunun ödenme koşulları sigortacı ile sigortalı arasında serbestçe belirlenmekte olduğuna, Bakanlığın gerekli gördüğü takdirde, sigorta dalları itibarıyla uygulanacak primleri saptamaya ve bu konuda tarife ve talimatları gösteren düzenlemeler yapmaya yetkili olduğu, 60/2010 sayılı Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim) Yasasının yürürlüğe girdiği 31 Ekim 2010 tarihi itibarıyla 39/1993 sayılı Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim) Yasasın yürürlükten kalktığı hatırlatıldı.
Raporda, “60/2010 sayılı Yasasının 30’uncu maddesi tahtında hayat dışı sigorta işlemlerinde uygulanacak prim ile bunun ödenme koşulları, sigortacı ile sigortalı arasında serbestçe belirlenir. Sigorta Yöneticisi (Para Kambiyo ve İnkişaf İşleri Sandığı Dairesi Müdürü), gerekli gördüğü takdirde, sigorta sınıfları itibarıyla uygulanacak primleri saptamaya ve bu konuda tarife ve talimatları gösteren düzenlemeler yapmaya yetkilidir. Para Kambiyo ve İnkişaf İşleri Sandığı Dairesi Müdürü kara sınır kapılarında uygulanan tarifenin kabul edilebilir bir tarife olduğunu değerlendirmiş ve bunun neticesinde uygulamanın aynı şekilde devam ettiği tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.
Türkiye Cumhuriyeti ve diğer ülkelerden gelen turistlerin araba sigortalarının 9.9.1981 tarih ve Ç-733-81 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde düzenlenmiş olduğuna işaret edilen raporda, Bakanlar Kurulu’nun, Türkiye ve diğer ülkelerden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne arabaları ile gelen turistlerin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giriş gümrüklerinde arabalarını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kalacakları süre için mahalli bir sigorta şirketine “Üçüncü Şahıs Tam (Full)” olarak sigorta etmelerinin öngörüldüğü hatırlatıldı.
9 Eylül 1981 tarihli ve Ç-733-81 sayılı Karar Bakanlar Kurulu kararının 14 Şubat 2017 tarihli ve H(K-I) 386-2017 sayılı karar ile tadil edildiği belirtilen raporda, söz konusu Bakanlar Kurulu kararı gereğince, deniz sınır kapılarından Kuzey Kıbrıs’a arabaları ile gelen ziyaretçiler arabalarını ülkeye giriş gümrüklerinde ve/veya sınır kapılarında ülkede kalacakları süre için 60/2010 sayılı Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim) Yasası altında ruhsat ve lisans almış bir sigorta şirketine Motorlu Araçlar Üçüncü Şahıs Sigortası yaptırmak zorunda oldukları vurgulandı.
Yine kara sınır kapılarından Kuzey Kıbrıs’a arabaları ile gelen ziyaretçilerin arabalarını ülkeye giriş gümrüklerinde ve/veya sınır kapılarında ve/veya ülke içinde (ülkeye girişte söz konusu sigorta poliçesi olması şartıyla) 60/2010 sayılı Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim) Yasası altında ruhsat ve lisans almış bir sigorta şirketine, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’nin sınır kapıları için belirlediği fiyat tarifesinden, Motorlu Araçlar Üçüncü Şahıs Sigortası yaptırmak zorunda olduklarına dikkat çekildi.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
“KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Para Kambiyo ve İnkişaf İşleri Sandığı Dairesi tarafından KKTC Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’ne 24 saat esası üzerinden yıllık çizelge hazırlama görevinin devredilmesi eşitsizliği engellemek amacını gütmekte idi.
Ancak Sigorta şirketleri aralarında yaptıkları sözleşme ile kendi sigorta şirketinin ve/veya acentesinin kara sınır kapısına gitmesini uygun bulmadığı zamanlarda kara sınır kapısına gitme hakkını belli bir miktar karşılığında başka bir sigorta şirketine devrettiği tespit edilmiştir.
Bu bilgi Para Kambiyo ve İnkişaf İşleri Sandığı Dairesi’ne de iletildiği, bunun üzerine yapılan araştırma sonucunda sigorta şirketlerinin sözleşme yaparak bir bedel karşılığında haklarını başka sigorta şirketine devrettikleri saptanmıştır. Bu yöntemle bir şirketin 25 sigorta şirketinden sınır kapılarında poliçe isdar etme hakkını satın aldığı ileri sürülmektedir.
Söz konusu sigorta şirketlerinin haklarını ve/veya sınır kapılarında poliçe düzenleme yetkisinin başka bir şirkete devredilmesi ile ilgili 60/2010 sayılı Yasada bir düzenleme olmamakla beraber böyle bir uygulama 36/2009 (42/2010 ve 3/2012 sayılı değişiklik yasalarıyla değiştirilmiş ve birleştirilmiş şekliyle) sayılı Rekabet Yasasına aykırıdır. Mezkûr Yasanın hükümlerinin uygulandığını görmek ve/veya takip edip engellemek yine Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın yetki alanı içerisine girmektedir veya Ekonomi işleriyle ilgili Bakanlığa aittir. Rekabetin önemli ölçüde engellenmesi, kısıtlanması veya bu sonucu yaratan eylemler hatalıdır.
KKTC Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından hazırlanan çizelgede her kara sınır kapısı için bir sigorta şirketinin veya acentesinin görev yapacağı belirtilmektedir. 60/2010 sayılı Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim) Yasası’nın 70’inci maddesi tahtında, kişilerin, sigorta şirketini seçme hakkı sınırlandırılamaz. Bir sözleşmenin unsurları içerisinde, taraflardan birinin bu sözleşmede yer alan herhangi bir hususta sigorta yaptırmaya zorunlu tutulduğu hallerde, sigortanın belirli bir şirkete yaptırılması koşulu getirilemez. Sınır kapılarında sadece bir şirketin görev yapması tüketicilerin haklarını açıkça etkilemektedir ve/veya sigorta şirketini seçme hakkını sınırlamaktadır. Bu husus 60/2010 sayılı Yasa’nın ve Rekabet Yasası’nın ilgili hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir”
60/2010 sayılı Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim) Yasası’nın 30’uncu maddesi tahtında, hayat dışı sigorta işlemlerinde uygulanacak prim ile bunun ödenme koşullarının, sigortacı ile sigortalı arasında serbestçe belirlendiği Sigorta Yöneticisinin, gerekli gördüğü takdirde, sigorta sınıfları itibarıyla uygulanacak primleri saptamaya ve bu konuda tarife ve talimatları gösteren düzenlemeler yapmaya yetkili olduğu ancak zorunlu sigortalar dışında kalan sigorta sınıfları için düzenlenen poliçelerde primin ödenmemesi ve sonuçları ile ilgili kuralların belirtilmesinin zorunlu olduğu belirtildi.
İlgili sigorta şirketi tarafından hazırlanacak hayat sigortası ile süresi bir yılı aşan hastalık sigortasının tarifelerinin, formül ile cetvellerinin uygulamaya konulmasının Sigorta Yöneticisinin onayına bağlı olduğu Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim) Yasasının uygulanmasına ilişkin idari teftiş görevinin de Sigorta Yöneticisi’ne ait olduğu kaydedildi.
Sınır kapılarında uygulanan poliçe tarifelerinin Sigorta Yöneticisinin onayına sunulduğu ve uygun bulunduğu, Söz konusu Yasa’nın tarife ve primler ile ilgili maddesinde tarifenin nasıl belirleneceği veya hangi şartlar altında uygun bulunacağına dair bir kriter veya koşul yer almadığı belirtildi.
Bu durumda tarifenin uygun olup olmadığı ve/veya sigorta şirketleri tarafından geçişlerle ilgili talep edilen meblağın makul olup olmadığının tamamen subjektif olduğu vurgulanan raporda, sigorta poliçelerinin bir günlük veya üç günlük süreler için de isdar edilme uygulamasının kaldırılarak, bir günlük bir kullanım ihtiyacı olan tüketicinin veya ülkeye gelen turistlerin asgari bir aylık bir poliçe çıkarma zorunluluğu sigorta şirketlerinin haksız zenginleşmesine yol açtığı vurgulandı.
Rapora, “Her iki Bakanlar Kurulu Kararı incelendiği zaman ülkemize gelen veya Kuzeyden Güneye geçecek olan tüketicilerin veya turistlerin ülkemizde kalacakları süre kadar mahalli bir sigorta şirketinden sigorta poliçesi alma zorunluluğu içerdiği açıkça görülmektedir. Bu durumda her iki Bakanlar Kurulu Kararı tahtında tüketicinin ve/veya ülkemizi ziyaret eden turistlerin bir aylık sigorta poliçesi alma zorunluluğu yoktur” denildi.
Tüketicilerin veya turistlerin kara sınır kapılarında hiçbir seçim hakkı olmadan bir aylık poliçe satın almaya zorlanmalarının hatalı ve/veya yanlış bir uygulama olduğu ifade edildi.
Güney Kıbrıs Motorlu Araçlar Dairesi Kuzey’den, Güney’e geçen Kıbrıslı Türk araç sayısının ve/veya 1 Ocak – 31 Aralık 2017 tarihleri arasında verilen geçici sürüş izin sayısının 24 bin 93 olduğuna dikkat çekilerek, bu sayıya Rum ve diğer turistler de eklenince sınır kapılarında sigorta yaptıracak kişilerin küçümsenecek bir sayı olmadığı vurgulandı