Yakın Doğu Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ümran Dal Yılmaz, Antalya’da düzenlenen 16. Ulusal Cerrahi Hemşireliği Kongresi’ne katıldı.
Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, kongrede panelist ve oturum başkanlığı yaparak yer alan Doç. Dr. Ümran Dal Yılmaz, “Yandaş Hastalıkları Olan Cerrahi Hastalarda Bakım” konulu panelde “Antikoagülan Kullanan Hastalar” konusunda bir sunum gerçekleştirdi. Doç. Dr. Yılmaz sunumunda, antikoagülan ilaçların tanımı, yan etkileri, ilaç kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili bilgiler paylaştı.
Antikoagülan ilaçların Pıhtılaşma faktörlerinin etkinliğini ya da sentezini bozarak pıhtılaşma sürecini inhibe eden ve kanın koagülasyon yeteneğini azaltan ilaçlar olduğunu belirten Doç. Dr. Dal Antikoagülanlar (varfarin) ve Antiagregan ilaçların (aspirin ve klopidogrel) Kardiyo-serebrovasküler hastalıklar ve embolik olayların primer ve sekonder tedavisinde sık kullanılan ajanlar olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Ümran Dal Yılmaz; “Antikoagülan İlaçların Bilinen En Önemli Yan Etkisi Kanamadır”
Antikoagülan ilaçların bilinen en önemli yan etkisinin kanama olduğunu belirten Doç. Dr. Dal, Düşük Molekül Ağırlıklı Heparin (DMAH), standart heparine göre daha az kanamaya neden olduğunu vurgulayarak “Heparin, yarı ömrünün kısa olması, aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTZ) ile etkinliğinin izlenebilmesi ve protamin sülfat ile tamamen nötralize edilebilmesi nedeniyle kanama riski yüksek hastalarda DMAH’lara göre daha avantajlıdır” dedi.
Hayati Önem Taşıyan Yan Etkileri Nedeniyle Antikoagülan İlaç Kullanan Cerrahi Hastaların Dikkatli Değerlendirilmesi Gerekiyor…
Sunumunda Cerrahi hastalarının Antikoagülan ilaç kullanamında dikkatli olunması gerekitğne dikkat çeken Doç. Dr. Dal, şunları kaydetti: “2017 Avrupa Kardiyoloji Derneğinin (ESC) Güncellemesinde, acil olmayan cerrahi girişimlerin Perkütan Girişimlerden sonra en az bir ay süre ile ertelenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. İkili antitrombosit tedavi (İATT) kullanan hastalarda çok zorlayıcı bir cerrahi türü değilse aspirinin sürdürülmesi gerektiği belirtilmektedir ve bu hastalarda acil bir cerrahi girişim gerekmesi durumunda intravenöz antitrombosit ilaçlar ile köprüleme tedavisinin yapılması gerekir.
Ameliyat Sonrası dönemde, kanama kontrolü sağlandıktan sonra en erken dönemde Yeni Oral Antikoagülanlar İlaç tedavisinin yeniden başlanması önerilmektedir (düşük kanama riski olan hastalarda 24, yüksek kanama riski olan hastalarda 48-72 saat içinde). Ancak bazı hastalarda cerrahi girişim sonrası oral yolla ilaç kullanılamayacaksa DMAH’e gereksinim duyulabilir.”
“Antikoagülan İlaçların Güvenli Kullanımında Hemşirenin Sorumluluklarını Bilmesi ve Yerine Getirmesi Hasta Güvenliği Açısından Son Derece Önemlidir.”
Hemşirelerin, uygulanan ilaç ve tedavilerin etki ve yan etkileri konusunda yeterli bilgiye sahip olmaları gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Dal, “Antikoagülan İlaçların Güvenli Kullanımında hemşirenin sorumluluklarını bilmesi ve yerine getirmesi hasta güvenliği açısından son derece önemlidir” dedi. Doç. Dr. Dal ayrıca, hemşirelerin ilaç yönetiminde ve hasta eğitimindeki rolleri geliştikçe, Farmakoloji bilgisinin giderek daha önemli bir hale geldiğini belirtti.