Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Guterres Çerçeve Belgesi’nin staretejik paket anlaşması olması için Rum lider Anastasiadis’e yaptığı çağrının tarihi bir hata olduğunu asla Kıbrıs Türk Halkı’nın hak ve çıkarları ile bağdaşmadığını belirtti.
Ersin Tatar, “ Akıncı’nın halka doğruları söylemediğini, gerçekleri gizlediğini veya çarpıttığını” vurguladı.
UBP milletvekili Tatar, “ Akıncı’nın Türkiye’den gelen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve KKTC Meclisi’nde temsilcisi bulunan partilerin Genel Başkanları ile başlattığı yeni yol belirleme çalışmaları tamamlanmadan daha önceki tutumunun tam tersine Rum tarafının Guterres Belgesi’nde yer alan garantilerin sona erdirilmesi çağrısının görüşülmesi önerisine olumlu yanıt vermesinin altında mutlaka bir bit yeniği olduğunu” kaydetti.
Ersin Tatar açıklamasında şunları belirtti:
“ Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 7 Temmuz 2017’de sona eren Crans Montana görüşmeleri sonrası ile 16 Nisan 2018 tarihinde Rum liderle bir yemekte buluşmasının sonrasında söyledikleri düşünülünce son açıklamalarını anlamak, bunlara hak vermek mümkün değildir.
‘Bizim nesil federasyon anlaşması yapmayı başaramamıştır’ diyen Sayın Akıncı’dır. Kıbrıs Türkü’nün yeni bir yol haritası belirlemesi üzerinde duran, Rum tarafı zihniyet değiştirmeden bir yere varılamayacağını söyleyen de yine kendisidir.
Sayın Akıncı daha 15 gün önce Rum zihniyetinde bir değişim olmadığını net bir şekilde açıklamıştır.
Peki ne oldu da Sayın Akıncı ansızdan her şeyi ve herkesi bir tarafa iterek Guterres Belgesi’nin stratejik paket anlaşması olmasını istemiştir.
Ne oldu da tüm Rum partilerinin Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini sona erdiren bir belge olarak gördüğü Gutterres çerçevesi birden bire Sayın Akıncı’nın dört elle sarıldığı bir belge haline gelmiştir? Yoksa Sayın Akıncı mı zihniyet, görüş ve tutum değiştirmiştir?
Ne yazık ki Sayın Akıncı’nın açıklamaları aydınlatıcı değil aldatıcıdır. Sayın Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının sunduğu haritanın da esas alındığı çerçevede ne Annan Planı, ne de Rum tarafının haritasından söz edildiğini iddia ediyor ama Güzelyurt’un verilmesinin Guterres Belgesi’nin içinde yer aldığını halkımızdan gizliyor.
Cumhurbaşkanı Akıncı, belgede yer alan Güvenlik ve Garantiler’le tek yanlı müdahale uygulamasının sürdürülebilir olmadığı ifadelerini Kıbrıs Türkü için tehlikeli görrmüyor oysa bu ifadeler Rumun işine gelmektedir, Rum bunu istediği gibi kullanmaktadır ve bu ifadeler Kıbrıs Türkü’nü mahvedecek niteliktedir.
Türk tarafının istediği dönüşümlü Başkanlık bu belge ile bize veriliyor diyerek Kıbrıs Türkü’nü aldatmaya çalışmak yanlıştır.
Güvenlik yoksa dönüşümlü başkanlığın hiç bir kıymeti olamaz.
Hiç bir garanti veya sistem Kıbrıs Türkü için Türkiye’nin garantisinin yerine geçemez.
Dönüşümlü başkanlık uğruna güvenlikten, garantilerden, Kıbrıs’ta Türk askeri varlığının devamından vazgeçilemez.
Sayın Akıncı ‘ kendi kendini Kıbrıs Türk Halkı’nın tek koruyucusu ilan etmek ve ben bir tek Kıbrıs Türkü’nün çıkarına bakarım demekle de büyük hata yapmıştır.
Unutulmamalıdır ki Kıbrıs Davası milli bir davadır. Kıbrıs Türkü ve Türkiye’nin birlikte yürüttüğü bir davadır.
‘Ben bir tek Kıbrıs Türkü’nün çıkarına bakarı’ ne demektir? Sayın Akıncı kendisinin ve Kıbrıs Türk Halkı’nın başlıca ve yegane destekçisi Türkiye’nin katkısını ve desteğini önemsemiyor mu? Türkiye’nin hak ve çıkarları, güvenliği Sayın Akıncı için önemli değil mi? Sayın Akıncı, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin Türkiye istemedikçe sona erdirilemeyeceğini bilmiyor mu? Biliyorsa ne yapmaya çalışıyor?
Belki Sayın Akıncı Türkiye’nin rolünün farkında değil ama Anastasiadis farkındadır. Rum lider Sayın Akıncı’nın açıklaması üzerine ‘ senin değil Sayın Akıncı, Türkiye’nin garanti ve tek yanlı müdahale hakkından vazgeçip geçmediğini bilmek istiyorum’ diyor.Anastasiadis ayrıca, 30 Haziran’da değil 4 Temmuz’da sunulan Guterres Belgesi’nin esas olduğunu vurguluyor.
Yani kısacası Sayın Akıncı hem kendisini hem Türkiyemizi ve Devletimizi zora sokmuş bulunuyor.
Rum DİSİ Partisi Sayın Akıncı ile dalga geçercesine ‘ Hoş geldiniz Mustafa Akıncı. Hadi şimdi Kıbrıslılar olarak birlikte hareket edelim ve Avrupa Birliği çatısı altında Kıbrıs’ı birleştirelim. En iyi ve en güçlü garanti Avrupa Birliği’dir’ diyebiliyor.
Sayın Akıncı’nın baş destekçisi AKEL Partisi Sayın Akıncı’yı yalanlarcasına, ‘“Guterres Çerçevesi’yle Garanti Antlaşması’nın lağvedileceği, müdahale haklarına son verileceği ve Omorfo’nun ( Güzelyurt’un) Kıbrıs Rum Yönetimi altında olacağı çok nettir’ diye açıklama yapabiliyor.
Bütün bu olanlardan ise KKTC Meclisi’nin, siyasi partilerinin , Türkiye’nin haberi yok.
Tam Rum kesiminde bile konfederasyon, AB çatısı altında iki Devlet konuşulurken birden bire Sayın Akıncı Guterres Belgesi’ne sarılıyor, BM Kıbrıs Özel Danışmanı olarak ABD’li bir kişiyi görevlendiriyor. .Bunlar masumane gelişmeler değildir.Ancak bilinmelidir ki hiç kimse Türk askerini ve garantileri sıfırlayamaz. Hiç kimse Kıbrıs Türkü’nü güvenlikten yoksun Rumun insafına bırakamaz.”