Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Ekibi Tarafından Dünya Astım Günü Dolayısıyla, Toplumda Astım Hastalığı ile İlgili Farkındalık ve Bilinç Oluşturulmasına Yönelik Dünyanın Her Yerinde Gerçekleştirilen Etkinliklerle Eş Zamanlı Olarak Lefkoşa Dereboyu’nda Bir Etkinlik Düzenlendi. Bu Kapsamda Bireylere Solunum Fonksiyon Testi Uygulandı.
Solunum Fonksiyon Testi ile Astım Farkındalığı
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Finn Ramussen önderliğinde gerçekleştirilen etkinlikte, Dr. Ali Ahmet Uzan, Uzman Solunum Fizyoterapisti Şahveren Çakartaş ile birlikte Fizyoterapi ve Rehabilitasyon öğrencileri görev aldı. Çevre halkı tarafından yoğun ilgi gösterilen etkinlikte, katılımcılara taşınabilir spirometre cihazı ile solunum fonksiyon testi uygulandı.
Prof. Dr. Finn Rasmussen: “Sürekli Tekrarlanan Astım Belirtileri Varsa Vakit Kaybetmeden Göğüs Hastalıkları ve Alerji Uzmanına Başvurulmalıdır.”
Astımla ilgili açıklamalarda da bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Finn Rasmussen, astımın akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler ile seyreden kronik bir akciğer hastalığı olduğunu belirtti. “Hava yollarındaki daralmanın nedeni, mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu düz kaslarının kasılması ve yine ayni zamanda hava yolu duvarının şişmesi durumudur.” diyen Prof. Dr. Finn Ramussen, hastalığın tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı, hışırtı, ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterdiğini belirtti. Prof. Dr. Finn Rasmussen şöyle devam etti: “Astımın tipik belirtileri vardır. Bunlar öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum ve göğüste sıkışma hissidir. Bu gibi semptomlarınız varsa ve astım için en iyi tavsiyeyi ve tedaviyi almak istiyorsanız bir alerji umanına başvurup en iyi şekilde tedavi olmalısınız. Şiddetli astımı bulunan kişilerin devam eden problemleri olabilmesine rağmen, çoğu kişi normal ve aktif yaşamına devam edebilmektedir. Ancak iyi tedavi edilmediği takdirde astım işten ve okuldan yoksunluğun önde gelen nedenlerinden biridir. Astım belirtileri sürekli tekrarlanıyorsa vakit kaybetmeden göğüs hastalıkları ve alerji uzmanına başvurulmalıdır.”
Astımda Risk Faktörleri Kişiye ve Çevresel Faktörlere Göre Değişim Gösteriyor
Hastaların öksürük, hırıltı, göğüste sıkışma hissi gibi şikayetleri haftada birden fazla yaşaması durumunda mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Finn Rasmussen, aynı zamanda gece uykudan uyanma, konuşmada zorluk, dudak ve tırnakta morarma, kalpte aşırı çarpıntı, nabızda hızlanma, yürümede zorluk gibi şikayetleri bulunan kişilerin da mutlaka uzman bir hekime başvurması gerektiğini belirtti. Astıma neden olan risk faktörlerine de değinen prof. Dr. Finn Rasmussen, astım hastalığında risk faktörlerinin kişiye ve çevresel faktörlere göre değişebildiğini belirterek şöyle devam etti: “Ailede astım hastalığının olması, evde beslenen hayvanlar, toz akarları, küfler, bazı ilaçlar, gıda katkı maddeleri, sigara dumanı, kimyasal dumanlar ve ağır kokular, stres, bebeklik döneminde alerjen maddelere fazlasıyla maruziyet, soğuk algınlığı, grip veya diğer hastalıklar, 2 yaşından itibaren ağır solunum yolları rahatsızlıkları geçirmek, gebelikte annenin sigara içmesi (bebek için risk faktörü), çocukken tütün dumanına maruz kalma, anne karnındayken bebeğin yetersiz beslenmesi ve düşük tartılı doğması, soğuk hava veya aşırı kuru, ıslak veya rüzgarlı hava koşulları, yaygın bir çocukluk çağı akciğer enfeksiyonu olan bronşiyolitis, hamilelik sırasında sigara içmek gibi nedenler risk faktörü olarak sıralanabilmektedir.”