İsrail’in Filistin halkına yönelik vahşice yapılan saldırılar Siyasi Parti ve Sivil Toplum Örgütleri tarafından şiddetle kınandı.
KSP: “İsrail Devletinin Vahşetini Şiddetle Kınıyoruz”
KSP Merkez Komitesi’nden yapılan açıklamada, “Kendini, dünya barışının koruyucusu olarak lanse eden, Kıbrıs’ta barış yapılması için uğraştığı iddia edilen ABD emperyalizmi, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ederek ve elçiliğini Kudüs’e taşıyarak yeni bir provokasyona girişti” ifadeleri yer aldı.
“Kıbrıs Sosyalist Partisi olarak Siyonist faşist İsrail yönetiminin bu vahşetini şiddetle kınıyoruz” denilen açıklamada, “vahşetin durması için tüm sendikalar ve devrimci demokratik örgütlerin derhal tepki koyması gerektiği” vurgulandı.
Açıklamada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye hükümetinin
ABD’nin provokasyonuna karşı aldığı tavrın “laf ebeliğinden” öteye gidemediği de iddia edildi.
Sol Hareket: “İsrail’in Filistin Halkına Yönelik Saldırıları Nazi Faşizminden Farksız”
Sol Hareket, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve uygulamalarının Nazi faşizminden farksız olduğunu belirtti.
Sol Hareket adına açıklama yapan Abdullah Korkmazhan, İsrail’in Kudüs’ü başkent yapma girişimi ve “emperyalist” ABD’nin elçiliğini Kudüs’e taşımasının, üstelik bunu Filistinliler için ‘Büyük Felaket’ olarak tanımlanan Nakba’nın yıl dönümünde yapmasının tam anlamıyla bir provokasyon olduğunu kaydetti.
Korkmazhan, Birleşmiş Milletler ve bir çok devletin Filistin’de yaşanan katliama gözlerini kapatarak, İsrail devletinin işlediği suçlara meşru zemin sağladığını ifade etti.
Korkmazhan, “Filistin’de yaşanan katliam ile aynı saatlerde kıyılarımıza vuran mülteci cesetlerinin failleri de Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren emperyalist barbarlardır. Irak, Suriye ve diğer bölge ülkelerinde emperyalizmin eli ile yürütülen vekalet savaşları ve doğrudan saldırılar nedeniyle, ülkelerini, evlerini ve ailelerini terk etmek zorunda kalan insanlar, ne yazık Akdeniz’de boğularak ve çeşitli şekillerde can vermektedir” dedi.
Sol Hareket olarak emperyalizmi lanetlediklerini vurgulayan Korkmazhan, İsrail’e karşı direnen Filistin halkı ve emperyalizme karşı direnen bölge halklarına dayanışma belirtti.
Korkmazhan, her türlü emperyalist saldırganlığa son verilmesini,”Siyonist” İsrail’in saldırılarını durdurmasını, işgal ettiği topraklardan şartsız geri çekilmesini ve Filistin’in özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırmasını talep etti.
MDP; “İsrail’in Gazze’de Müslüman Filistinlilere Karşı Başlatmış Olduğu Soykırım Girişimini Lanetliyoruz”
MDP Başkanı Genel Başkanı Buray Büsküvütçü yaptığı yazılı açıklamada, “İsrail’in Gazze’de Müslüman Filistinlilere karşı başlatmış olduğu soykırım girişimini lanetliyoruz” ifadelerini kullandı.
Büsküvütçü, “Filistinli Müslümanların emperyalist güçler tarafından acımasızca katledilmesine göz yummanın kendini insan olarak tanımlayabilen hiç kimse için mümkün olamayacağını” belirtti.
Büsküvütçü, ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan etmeye çalışmasının İslam dünyasının kabullenebileceği bir durum olmadığını kaydetti.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası; “Şiddetle Kınarız”
Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Filistin’de yaşanan olayları, İsrail askerlerinin göstericilere ateş ile karşılık vererek çok sayıda insanın ölümüne ve binlerce insanın yaralanmasına yol açmasını şiddetle kınadı.
Oda’dan yapılan yazılı açıklamada, “Bu gelişmelerde rol oynayan bütün devlet adamlarını, daha soğukkanlı ve bilinçli olarak terörün kaynaklarını kurutmaya; doğal kaynakları küresel refahın gelişmesi için hakça kullanmayı müzakereler yolu ile temin etmeye çağırırız” denildi.
Orta Doğu’da yaşanan kanlı çatışmalar ve bunların sonucu olarak ortaya çıkan insanlık dramlarının herkesi derinden yaraladığı vurgulanan açıklamada, “Bu çatışmalar, gelecekte daha huzurlu ve daha refah yaşama umutlarını da yok etmekte, bölge halklarının genç kuşaklarını umutsuzluğa düşürürken, terörizmin tuzağına itmektedir” vurgusu yapıldı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip Orta Doğu’da, enerji kaynaklarını kontrol etmek amacıyla sürdürülen mücadele içinde, başta yaşam hakkı olmak üzere temel insan haklarının bu kadar pervasızca çiğnemesi, bu kaynaklar kullanılarak ulaşılacağı varsayılan daha müreffeh bir yaşam için de büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Görüyoruz ki köktencilik ve terör, sadece Orta Doğu için değil, bütün dünya için ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Köktenciliğe ve teröre şiddetin dozunu artırarak yanıt vermek, tam anlamı ile kısır bir döngü yaratmaktan başka bir anlam taşımaz ve insanlık için daha büyük bir tehdit oluşturur.
Bu bağlamda dün, Filistin’de yaşanan olayları, İsrail askerlerinin göstericilere ateş ile karşılık vererek çok sayıda insanın ölümüne ve binlerce insanın yaralanmasına yol açmasını şiddetle kınarız. Bu gelişmelerde rol oynayan bütün devlet adamlarını, daha soğuk kanlı ve bilinçli olarak terörün kaynaklarını kurutmaya; doğal kaynakları küresel refahın gelişmesi için hakça kullanmayı müzakereler yolu ile temin etmeye çağırırız.”