2014 Yılında Geçirdiği Beyin Kanaması Nedeniyle Kaldırıldığı Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde, Koil ile Kapalı Anevrizma Tedavisi Yöntemiyle Sağlığına Kavuşturulan 54 Yaşındaki Cuma Kılıç, 3 Yıl Sonra Aynı Noktadaki Beyin Damarının Yeniden Büyüyüp Genişlemesi ile Tekrarlayan Anevrizma Riski Nedeniyle Bu Kez Mikrocerrahi Yöntemle Ameliyat Edilerek Tedavi Edildi. Böylece Daha Önce Koil Yöntemi ile Tedavi Edilmiş, Bu Nedenle de Cerrahi Tedavisi Çok Daha Güç Hale Gelen Bir Anevrizma Kesesine, Hekim Bilgi ve Becerisi ile Teknolojik Donanım Üstünlüğü Sayesinde Başarılı Bir Şekilde Müdahale Edilmiş Oldu.
Koil ile Anevrizmanın Kapalı Tedavisi
54 yaşındaki Cuma Kılıç, 20 Eylül 2014’te geçirdiği beyin kanaması nedeniyle kaldırıldığı Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde, kasıktan damara girilerek beyinde kanamanın gerçekleştiği bölüme gönderilen özel bir tüpten çıkan, koil adı verilen yumuşak tellerle, anevrizma kesesinin doldurulması suretiyle tedavi edilmişti.
Güvenli ve etkili bir yöntem olan koil ile kapalı anevrizma tedavileri hakkında bilgiler veren Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Doğa Gürkanlar, koillerin anevrizma kesesinin içini tamamen doldurarak kan girişini engellediğini, sonrasında koilin içinden çıktığı mikrokateter adı verilen özel tüpün, anevrizma kesesinden geri çekilerek operasyonun sonlandırıldığını kaydetti.
Doç. Dr. Doğa Gürkanlar, koil ile anevrizma tedavisinin, anevrizma boyutunun 3mm’nin üzerinde, anevrizma boynunun 5 mm’nin, boyun/kese oranının ise %50’nin altında, orta serebral arter harici yerleşimli anevrizması olan hastalar için daha uygun olduğunu ifade etti.
Doç. Dr. Doğa Gürkanlar; “Beyin Kanaması Geçiren Hastalarda, Anevrizmanın Yeniden Kanama İhtimaline Karşın Yılda Bir Kez Kontrol Muayenesi Şart.”
“Koil ile kapalı anevrizma tedavisi uygulanan hastamızın yılda bir tekrarlanan kontrol takiplerinde, anevrizmanın büyüyüp genişlediğini ve tekrar dolmaya başladığını izledik. Yaklaşık 3 yıl sonra yeniden dolmaya başlayan anevrizmanın tekrar kanama ihtimalinin bulunması, bunun da hasta için hayati risk taşıması nedeniyle, bu konuda yapılan bilimsel çalışmaları da dikkate alarak, hastaya bu kez mikrocerrahi yöntemle müdahale ettik.” diyen Doç. Dr. Doğa Gürkanlar, yapılan uluslararası çalışmalarda, koil ile kapalı yöntemle müdahale edilen anevrizmaların tekrarlama olasılığının, anevrizma boynunun 4mm’nin üzerinde olduğu hastalarda, % 17,4 olarak kaydedildiğini ifade etti. Cerrahi tedaviler için bu oranın %3,8 olarak gösterildiğini söyleyen Doç. Dr. Doğa Gürkanlar, doğru hasta tedavi yöntemi eşleşmesinin önemine dikkat çekerken, uygun olan hastalarda kapalı yöntemlerle anevrizma tedavilerinin ilk tercih olduğunu söyledi.
İkinci Kez Kanama Riski Taşıyan Anevrizmaya Mikrocerrahi Yöntemle Açık Cerrahi Müdahale
Açık cerrahi operasyonda, mikrocerrahi yöntemle hastanın anevrizma kesesinin klip denen, kadın saç tokasına benzer bir malzeme ile kapatıldığını kaydeden Doç. Dr. Doğa Gürkanlar, bu uygulama ile anevrizma kesesinin dolaşımla alakasının kesilerek ileride kanamasının önüne geçildiğini ifade etti.
Açık cerrahi operasyonla ilgili bilgiler de paylaşan Doç. Dr. Doğa Gürkanlar, operasyon sırasında mikrocerrahi yöntemlerle anevrizmanın bulunduğu atardamara ulaşıldığını, anevrizma ve damarları büyüterek gösteren bir mikroskop yardımıyla anevrizma kesesinin boyun kısmına metal bir klip yerleştirildiğini böylece atardamardan akan kanın anevrizma kesesine girişinin önlendiğini söyledi.
“Dünyada sınırlı sayıda görülen ve adamızda ilk defa yapılan böyle bir ameliyatı gerçekleştirmiş olmaktan son derece mutluyuz.” diyen Doç. Dr. Doğa Gürkanlar, daha önce koille kapatılan bir anevrizmanın tekrar büyüyüp mikro cerrahi ile kalıcı olarak kapatılmasının ve bir daha tekrar etme ihtimalinin son derece düşük olmasının önemine dikkat çekerek, her iki yöntemin de Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde başarı ile gerçekleştirildiğini ifade etti.