“Kıbrıs’ta Atıklar ve Geri Dönüşüm ile İlgili Farkındalık Araştırması” adı altında yapılan anketin sonuçları, insanların çevre kirliliğinin farkında olmalarına rağmen buna yeterince önem vermediğini ve çözüm için yeterince katılımcı olmadığını ortaya koydu.
Avrupa Birliği’nin “Kıbrıslı Sivil Toplum İş Başında Hibe Programı V” desteğiyle yürütülen “Umut Tenekeleri Projesi” (Cans of Hopes) kapsamında Kıbrıs’ın iki tarafında toplam bin kişinin katılımıyla yapılan araştırma, adada yaşayanların çevre bilinci, geri dönüşüm farkındalıkları ve farklılıkları konularında önemli sonuçlar içeriyor.
Yeşil Barış Hareketi’nin Güney Kıbrıs’taki Çocuklar İçin Tenekeler (Cans for Kids) grubuyla ortak yürüttüğü Umut Tenekeleri Projesi’nin 18 belediyeyle birlikte sürdürülen KKTC bacağı kapsamında alüminyum meşrubat kutularının geri dönüşümü sağlandı.
BİN KİŞİYLE ANKET
Proje kapsamındaki “Kıbrıs’ta Atıklar ve Geri Dönüşüm ile İlgili Farkındalık Araştırması” ise Kuzey Kıbrıs’tan 400, Güney Kıbrıs’tan 600 kişiyle yapıldı.
Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir ve araştırmanın Kuzey Kıbrıs bacağını yürüten Öznel Psikoterapi ve Araştırma Merkezi’nden Uzman Psikolog Ziliha Ulubay, “Kıbrıs’ta Atıklar ve Geri Dönüşüm ile İlgili Farkındalık Araştırması”nın sonuçlarını TAK’a açıkladı.
Kasım 2015’te başlayan proje, mayıs ayında tamamlandı. Proje kapsamında düzenlenen anket, 18 yaş üstü bireylerle yüz yüze görüşme yöntemiyle yapıldı.
Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir, bu boyutta çevre konulu bir anketin Kıbrıs’ta ilk kez yapıldığını söyledi.
“ÇEVRE SORUNLARI BÜYÜK ORANDA DEVLET ELİYLE YARATILIYOR”
Doğan Sahir, anketin sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde “Bizim için en yakıcı çevre sorunları çevre politikalarının olmaması, siyasilerin böyle bir politika geliştirmek için kaygı duymamaları ve çevre sorunlarının da büyük oranda devlet eliyle yaratılmasıdır” dedi.
Sahir, çevreyle ilgili yasaların uygulanmaması ve yasa kurallarının çok fazla delinmesinin de sorunların başında geldiğini söyledi.
“Bu küçücük adada birlikte hareket etmeliyiz, aynı sandaldayız” diyen Doğan Sahir, çevre için yapılabileceklerin azamisinin güçler birleştirilerek yapılması gerektiğini vurguladı.
Sahir, 5 Haziran’ın çevre için bir tartı günü, yapılabilecekler için hedef koyma günü olduğunu ifade ederek kutlama günü olmadığını kaydetti.
“ÇEVREYLE İLGİLİ 100’ÜN ÜSTÜNDE YASA VAR… UNUTULMUŞ, KAĞIT ÜSTÜNDE KALMIŞ…”
Yaptığı araştırmaya göre KKTC’de halen çevreyle ilgili 100’ün üzerinde yasa bulunduğunu ifade eden Doğan Sahir, birçok bitkinin ve ağacın korunmasına dair, unutulmuş, uygulanmayan, çok detaylı yasalar olduğunu ancak hepsinin kağıt üstünde kaldığını söyledi.
Sahir, çevreyle ilgili yaygın eğitimin önemini vurguladı.
Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir, “Anketten çıkan en çarpıcı sonuç, insanların çevre kirliliğinin farkında olmalarına rağmen, katılımcı olmamalarıdır. Çevre sorunlarının farkındalar ama önemli bir konu olarak görmüyorlar” dedi.
Sahir, anketin sonuçlarını değerlendirerek, ülkenin zayıf noktalarını belirleyip üzerinde çalışmak istediklerini ekledi.
ULUBAY: “ÇEVRE ÖNCE DEVLET POLİTİKASI OLMALI”
Öznel Psikoterapi ve Araştırma Merkezi’nden Ziliha Ulubay ise çevrenin önce devlet politikası olması gerektiğini vurguladı. Okullarda eğitimle, belediyelerin politikalarıyla, çöpleri ayrıştırıp geri dönüşüm gibi imkanlar sağlanması gerektiğini kaydeden Ulubay, temiz ve sağlıklı bir çevre için toplumda farkındalık yaratmanın önemine işaret etti.
ANKETİN SONUÇLARI
Yerleşim birimleri, yaş ve cinsiyet dikkate alınarak KKTC’de 400, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde 600 kişiyle yapılan 20 soruluk anketin sonuçlarına göre “Hangisini yaşadığınız çevre olarak adlandırırsınız?” sorusuna “Kuzey Kıbrıs’taki katılımcıların yüzde 34’ü dünya, yüzde 4’ü ev, Güney’deyse yüzde 25’i dünya, yüzde 31’i ise ev” yanıtını verdi.
Kuzey Kıbrıs’ta yüzde 94, Güney Kıbrıs’ta yüzde 89 oranında katılımcı, etrafında çevre sorunu olduğu görüşünde.
EN ÇOK ENDİŞE DUYULAN ÇEVRE SORUNU KUZEYDE ÇÖPLER, GÜNEYDE HAVA KİRLİLİĞİ
“Sizi en çok endişelendiren çevre sorunu hangisi?” sorusuna Kuzey Kıbrıs’taki katılımcıların yüzde 44’ü çöpler, yüzde 34’ü hava kirliliği ve egzoz dumanları, yüzde 30’u çevre kirliliği, yüzde 28’i çarpık yapılaşma ve yolların bozukluğu yanıtlarını verdi. Güney’dekilerin ise yüzde 71’i hava kirliliği ve egzoz dumanlarını, yüzde 47’si çöpleri, yüzde 10’u da çevre kirliliğini saydı. Ankete Güney Kıbrıs’tan katılanlardan hiçbiri çarpık yapılaşma ve yolların bozukluğunu endişelendiği çevre sorunları arasında saymadı.
Katı atıkların verdiği zararın boyutları konusundaki soruya Kuzey Kıbrıs’taki katılımcıların yüzde 76’sı, Güney Kıbrıs’takilerin ise yüzde 84’üğ “önemli derecede” yanıtını verdi.
Katılımcılara “Sizce Kıbrıs’ta geri dönüşüm yapılıyor mu?” sorusu da yöneltildi ve Kuzey Kıbrıs’takilerin yüzde 57’sinden, Güney Kıbrıs’takilerin ise yüzde 45’inden “biraz” yanıtı geldi.
KUZEY KIBRIS’TA KATILIMCILARIN YÜZDE 41’İNE GÖRE ÇEVRE HİÇBİR ZAMAN TEMİZ DEĞİL
Anketin KKTC bölümünden çıkan önemli sonuçlardan biri de katılımcıların yüzde 41’inin içinde bulunduğu “çevrenin hiçbir zaman temiz olmadığını” düşünmesi oldu. Oysa bu oran Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde yüzde 9.
Çevresinin “ara sıra temiz” olduğunu düşünenler ise KKTC’DE yüzde 24 iken, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde yüzde 47.
ÇEVREYE KARŞI SORUMLULUK… KATILIMCILARIN YAKLAŞIK YARISI KENDİNİ HER ZAMAN SORUMLU HİSSEDİYOR
Bu sorunun ardından gelen “çevreye karşı kendinizi ne sıklıkta sorumlu hissediyorsunuz?” sorusuna Kuzey Kıbrıs’taki katılımcıların yüzde 49’undan, Güney Kıbrıs’takilerin ise yüzde 45’inden “her zaman” yanıtı geldi.
YÜZDE 27-29 ÇEVRESİNDEKİLERİ HER ZAMAN UYARIYOR
Kuzey Kıbrıs’taki katılımcıların yüzde 29’u, Güney Kıbrıs’takilerin ise yüzde 27’si “Çevrenizdeki insanları çevreyi korumaları konusunda duyarlı olmaları için ne sıklıkta uyarırsınız?” sorusuna “her zaman” yanıtı verdi. “Sık sık” yanıtını ise Kuzey’den yüzde 25, Güney’den yüzde 24 tercih etti.
“Çevre örgütlerinin çalışmalarına hangi sıklıkla katılırsınız?” sorusuna Kuzey Kıbrıs’taki katılımcıların yüzde 56’sından ve Güney Kıbrıs’takilerin yüzde 59’undan “hiçbir zaman” karşılığı alındı.
“Her zaman” diyenler Kuzey’de yüzde 5, Güney’de ise sadece yüzde 2’yle sınırlı kaldı.
KATI ATIKLARI BİREYSEL OLARAK HER ZAMAN AYRIŞTIRANLAR KUZEY’DE YÜZDE 11, GÜNEY’DE YÜZDE 52
“Bireysel olarak katı atıkları geri dönüştürmek için ne sıklıkla ayrıştırırsınız?” sorusuna Kuzey Kıbrıs’tan yüzde 50 Güney Kıbrıs’tan ise yüzde 10 oranında “hiçbir zaman” yanıtı verildi. “Her zaman” diyenlerin oranı ise Kuzey Kıbrıs’ta yüzde 11, Güney Kıbrıs’ta yüzde 52 oldu.
SONUÇ
Araştırmanın sonuç raporunda, çevre kirliğine yönelik bireysel tepkilerin her zaman toplumsal tepkilere dönüşmediği belirtilerek dünyadaki çevre hareketlerinin, endüstri devriminin gerçekleştiği 19. Yüzyıl’dan sonra, artan endüstriyel atıklar, nükleer santraller ve çevre kirliliğine bağlı yaşanan krizler insanların çevreye olan duyarlığını arttırdığı kaydedildi.
Çevre hareketlerinin 1960’lı yıllarla birlikte gündemde yer almayı sürdürdüğü ifade edilen raporda, yaşam alanlarını koruyacak politikalar üretmenin önemi vurgulandı ve bu açıdan Umut Tenekeleri Projesi’nin, atıkların geri dönüşümü için önemli bir adım olduğu, bu adımın yaygınlaşması ve geliştirilmesi için çalışma gerektiği anlatıldı.
“KUZEYDE ÇEVRE POLİTİKASI YOK, GÜNEYDE YETERSİZ”
Anket sonuçlarına göre, Kıbrıs’ın kuzeyi ve güneyi içerisinde genel sonuç, KKTC’de çevre politikasının olmadığıyken Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde ise çevre politikalarını yetersiz bulunduğu olduğu oldu. Raporda, şu öneriler yer aldı:
“Bu açıdan gerekli fizibilite çalışmalarının gerçekleştirilmeli ve çevre bilincinin yayılmasına yönelik eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla desteklenmelidir. Kişiler çevre sorunların farkındadır ancak sürdürülebilir bir yaşam için geri dönüşüm veya başka çevre politikasının farkında değildir. Bu açıdan önemli olan kıstas paydaşların iyi analiz edilmesi ve devletle iş birliği açısından geri dönüşüme yönelik politikalar geliştirilmelidir.
“KİŞİLER FARKINDA AMA HAMLE YAPMIYOR”
Raporun sonuçlarına göre bireyler, çevre sorunlarının farkındadır ancak sorunlara yönelik hamle yapmamaktadır. Bunun bir kısmı insanları örgütlenme ayağıyken diğer kısım ise fiziksel ihtiyaçları kapsamaktadır. Bu fiziksel ihtiyaç da geri dönüşümü sağlayacak materyallerdir. Birçok farklı örneklemi içerisinde barındıran çevre sorunlarını insanların gündemine yerleştirmek, çevre sorunlarının nedeni ve çözümünün bireysel ve toplumsal olduğunu vurgulamaktan geçmektedir. Çevre sorunlarına dair sorumluluk almanın önemli olduğu vurgulanmalıdır.”