Geçtiğimiz yıllarda, yol ortasında açılan çukurlar oldukça sık rastlanan ve herkesin korktuğu bir fenomen haline geldi. Bu çukurların bazıları küçük ve kısmen zararsız, fakat öyle büyük çukurlar var ki, devasa büyüklükte binalar ve onlarca araba yeryüzünden kaybolabiliyor.
Bu gibi çukurların oluşmasının başlıca sebebi, kireçtaşı veya diğer karbonatlı kayaçlar ile oluşmuş toprak altı kayalarının, asitli yeraltı suları tarafından, veya yoğun yağmur yağışı ile oluşan basınç nedeniyle aşınması ve hareket etmesinden kaynaklanıyor.
Çeşitli ülkelerde yer alan ve boyutlarıyla görenleri hayrete düşüren işte o dev çukurlar…
Şubat 2007’de Guatemala’nın kuzeyindeki San Antonio kentinde 20 metre genişliğinde bir çukur oluştu. Bir kavşağı yok edip üç katlı bir fabrikayı yutan delik, yüzlerce insanı evsiz bıraktı.
Rusya’nın Yamalo Nenets özerk bölgesinde deprem sonucunda oluşan devasa bir çukur.
Kimberley çukuru, Güney Afrika’daki bir elmas madeni. Dünyanın insan eliyle kazılmış en büyük çukuru kabul edilen Kimberley’den çıkarılan toprak ağırlığının 22.5 milyon ton olduğu tahmin ediliyor.1866’dan 1914’e kadar 50 bin madenci, bu devasa çukurdan tam 2 bin 722 kg elmas çıkarttı.
ABD’nin Kalifoniya eyaletinde bulunan bu dev delik Monticello Barajına ait. Baraj 1953-1957 yılları arasında inşa edilmiş ve Putah Irmağı’nın önüne set çekerek Kaliforniya’da ki en büyük ikinci göl olan Berryessa Gölü’nü meydana getirmiştir. Bu barajı diğer barajlardan ayıran en önemli özelliği ise 22 metre çapındaki “taşma savağı”dır. Bu savak saniyede bin 370 metreküp suyu boşaltabilmektedir.
Orta Amerika ülkelerinden Belize açıklarında bulunan “Büyük Mavi Çukur” gezegenin en iyi dalış noktası sayılıyor. 1971’de ünlü bilim adamı Jaques Yves Cousteau tarafından adı tüm dünyaya duyurulan 305 metre çapında, 146 metre derinliğindeki “Büyük Mavi Çukur” her ne kadar dalma meraklılarının çok iyi bildikleri bir yer olsa da, bölge yerlileri için hala esrarını koruyor. Bilim adamları “Büyük Mavi Çukur”un, Buz Çağı’nda, deniz seviyesinin henüz düşük olduğu bir dönemde, bir mağara olarak oluştuğunu, deniz seviyesinin yükselmesiyle yavaş yavaş sular altında kaldığını ve sonunda basınca dayanamayan mağara tavanının çökmesiyle oluştuğunu açıklıyor.
Portekiz’in Sintra kasabasındaki Quinta da Regaleira Şatosu arazisinde bulunan ayin kuyuları (İngilizce adıyla Initiation Well) devasa boyutları ve güzellikleriyle insanı büyülüyor.Bu ilginç yapıların çeşitli ritüeller ve ayinler için kullanıldığı söyleniyor. İki ayin kuyusu yerin altında bulunan tünellerle birbirine bağlanıyor. Büyük kuyunun dibine yer altından 8 dakika yürüyerek ulaşılabiliyor. Tarot mistisizmine ilişkin giriş törenleri ve Mason ayinlerinin de yapıldığı kuyularda tam olarak neler yaşandığı halen gizemini koruyor.
‘Cehennem Kapısı” lakabıyla bilinen Darvaza gaz krateri, 40 yılı aşkın bir süredir aktif bir şekilde yanmakta. 69 metrelik genişliği ve 30 metrelik derinliğiyle bu krater, Türkmenistan’ın yüzde 70’ini kaplayan Karakum Çölü’nün tam ortasında bulunuyor.
Rusya’nın Nijniy Novgorod bölgesindeki bir çiftliğe ait tarlada oluşan devasa bu karst çukurunun çapı 32 metre, derinliği ise 50 metre.
Kaynak: Sputnik