Ankara sokaklarında farklı tarzda modifiye edilmiş klasik otomobil dikkatleri üzerine çekiyor. Aracın üzerine yerleştirilen aksesuar ve parçaların, yaşanan önemli olaylara gönderme amacı taşıdığı açıklandı.
Almanya’da ortaya çıkan “Rat Style” akımından esinlenerek modifiye edilen otomobile yerleştirilen her parçayla gündemdeki önemli olaylara tepki gösteriliyor.
İki arkadaş Alp Yılmaz ve Mehmet Efe; kaportasından, iç dizaynına kadar değişikliğe gittikleri klasik otomobili yaklaşık 25 bin lira harcayarak tekrar tasarladı. Arabanın kaportasında eskitme yöntemi uygulanırken balta ve çeşitli aksesuarlar yerleştirilirdi.
Aracın direksiyonu tamamen zincirden yapılırken vitesine ise “muşta” konuldu. Başından sonuna kadar hikayesi olan klasik otomobilin tavanına yerleştirilen parçalardan çocuk bisikleti, “çocuk tecavüzü, tavizi ve şiddeti” temsil ederken kelepçeler, “tecavüzcüleri”, çarpık merdiven, “Karadeniz’deki heyelanları”, benzin pompası “benzin fiyatlarını” ve baret ise “iş güvenliğine uymayan firmalara” tepki olarak konuldu.
İnsanlara, bu şekilde de güzel olabileceğini gösterdik
Almanya’da ortaya çıkan “Rat Style” akımından esinlendiklerini ifade eden Alp Yılmaz, “Bu arabayı yaklaşık 5 yıl önce tasarladık. Türkiye’de daha önce uygulanmamış bir şey yapmamız gerekiyordu. Almanya’da o zaman çıkan “Rat Style” akımından esinlendik. Türkiye’de bunun uygulaması daha önce yapılmamıştı. Türkiye’de hem araç fiyatları pahalı hem de kimse arabasına kıyıp aracını eskitmek veya bu şekilde de güzel olabileceğini kimse düşünmüyordu. Biz de bunu yapabileceğimize inandık ve bu araç ortaya çıktı” dedi.
Milyon dolarlık arabaların yanında daha dikkat çekici
Otomobilin yapılarak değil de bozularak nasıl dikkat çekebileceğini göstermek istediklerini söyleyen Yılmaz, şunları kaydetti:
“Arabamızın yapım aşaması yaklaşık 2 yıl sürdü. Kafamızda kurduğumuz ile sonuç farklı noktaya gitti. Arabaya bir şeyler eklendikçe ve diğer arkadaşlardan fikirler gelmesiyle karşımıza böyle bir araç çıktı. Bir arabanın yapılarak değil de bozularak nasıl dikkat çekebileceğini hatta yüz bin dolarlık arabaların yanında onlara baktırmayıp yıkıntı gözüken ama tamamen düşünülmüş ve tasarlanmış bir aracın olabileceğini gösterdik.”
Arabanın üzerine yerleştirilen her aksesuar, gündemdeki konulara tepki Parçaları hurdacılardan temin ettiklerini ve arabanın tavanına konulan her parçanın bir hikayesi olduğunu ifade eden Yılmaz, “Hurdacılarda arabayı görenler, `şöyle bir aksesuar` yapılabilir diye öneride bulunuyorlar. Bu aracın üstündeki aksesuarlar tamamen oraya konulmuş şeyler değil. Arabanın üzerinde baret, koruma tankları, kelepçe, merdiven ve bunların hepsinin bir hikayesi var. Bunlar aslında o süreç içerisinde gündemde olan olaylara tepki amaçlı olarak eklendi. Bu araç bir kompozisyon. En başından en sonuna kadar hikayesi var. Arabanın üzerinde bulunan çocuk bisikleti, çocuğa şiddeti, tecavüzü, tacizi temsil ederken, kelepçeler tecavüzcülere, benzin pompası benzin fiyatlarına, çarpık merdivenler Karadeniz’deki heyelan ve baret ise iş güvenliğine uymayan firmalara tepki olarak bu arabaya yerleştirildi. Hiçbir şey rastgele konulmadı” dedi.
Aracı satın almak isteyen kişi ve firmaların olduğunu söyleyen Yılmaz, arabanın ruhuna sahip çıkan kişilere ücretsiz olarak verebileceğini aktardı.
Yılmaz, “Arabayı aldığımızda yürümez haldeydi. İlk önce arabanın çalışmasını sağladık. Bundan sonra aksesuarları eklemeye başladık. Bu arabaya yaklaşık 25 bin lira para harcandı. Arabayı isteyen oluyor. Biz bu arabayı kaldırabilecek birini bulamıyoruz. Reklam için dükkanımızın önüne koyalım diyenler oluyor ve para teklif ediyorlar. Düşünceli bir şekilde yaklaşamıyorlar. Sadece miktar konuşuyorlar. Böyle olunca arabamızı herhangi bir ücrete satmıyoruz. Gerçekten hak edecek bir firma veya bir kişi olursa eğer bırakın parayı ücretsiz bile verebiliriz. Yeter ki bu şeklini korusun ve bu aracın ruhuna sahip çıkılsın” ifadelerini kaydetti.
Arabayı merak edip peşimden evime kadar takip ediyorlar İnsanların yoğun ilgisi ile karşılaştıklarını ifade eden Yılmaz, “Arabaya bakarken insanlar üstüme çıkmaya çalıştılar. Kornaya basanlar, önümü kesenler, durduranlar oluyor. Polisler dahi durdurup fotoğraf çektiriyorlar. Peşime takılıp evime kadar takip eden oluyor. Sonra ne iş yaptığımı soruyorlar. Bu araç ile il dışına da çıkıyoruz. Bu araba ile herhangi bir yerde kaçamak yapma ihtimaliniz de olmuyor. Herkes sizi yakalayabiliyor” dedi.
İnsanlar tarafından olumlu tepkiler aldıklarını söyleyen Mehmet Efe, “Yurt dışındaki, `Rat Style` akımını Türkiye’ye getirelim dedik. Bu arabayı aldık. Ufak tefek yerlerini yapmaya başlarken bir anda süreç büyüdü. Gece boyu sanayide çalıştığımız zamanlar oldu. Ustalar ile anlaşamadığımız zamanlar oldu kafamızdaki fikri anlatamadık veya anlattığımız yerlerde ustalar öyle yapamayacaklarını izah etmeye çalıştılar. Biz kimseyi dinlemedik. Biz kendi fikir ve düşüncemizi arabaların standart olması gereken sisteme bir aykırılık getirdik. Etrafımızdaki insanlardan güzel de bir tepki aldık. Çok garip sorular ile karşılaştığımız oldu. Bu aracın amacını sordular. Onlara izah ettik. Keyifli bir süreç oldu” dedi.
Araba yapım aşamasında zorlandıklarını söyleyen Efe, şunları aktardı: “Arabada çok sivri ve sert köşelerin olmasından bayağı bir canımızın yandığı dönemler de oldu. Ortaya çıkardığımız eserle gurur duyuyoruz. Arabamızı yaptıktan sonra haberimiz olmadan üzerinden koparılan parçalar oldu. Hala da bitti diyemiyoruz baktığımızda eksikleri görüyoruz.”
