UBP İskele Milletvekili Nazım Çavuşoğlu, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın arpa ve süt fiyatları ile ilgili yaptığı açıklamalar ve gelinen aşama ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Çavuşoğlu, dünya ülkelerinde tarım sektörünün hep desteklendiğini ve bu sayede ülkelerin dışa bağımlılıklarını minimize etmeye çalıştıklarını kaydetti.
Çavuşoğlu, insanların beslenebilmesi açısından ve tarımsal üretimin stratejik öneminin, tarımın tüm ülkeler tarafından olmazsa olmaz olarak kabul edilmesini sağladığını ifade etti.
Çavuşoğlu şöyle devam etti:
“Ülke siyaseti sürekli hükümet ve bakan değiştirmektedir. Her değişen bakan kendine göre ayaküstü değişikler yaparak ve bu değişiklikleri doğru kabul ederek yürümektedir. Ancak görüyoruz ki bu uygulamaların birçoğu dünyadan kopuk, kurumlarımızı ve üreticilerimizi yıpratan ortadan kaldıran sonuçlar doğurabilmektedir. Politikaları, uzmanlar, akademisyenler, paydaşlarla ortak akılla yukarıda saydığımız tehlikeleri ortadan kaldırmak için kırk yıl sonra yaptığımız ‘Tarım MasterPlanı’na göre yürümek ve onu geliştirmek yerine ve sorunları bir bütün olarak çözmek yerine ‘Ben Bilirim Çalışır Yaparım’ zihniyeti ile hiçbir kesimi ileri götüremeyecek hem mali hem ticari açıdan büyük tıkanıklıklara sebep olacak açılımlar ne yazık ki gündemdedir.
Gelinen aşamada hayvancının temel üretim girdisi olan Arpa fiyatının 0,77 TL den 1,79 TL ye çıkarılması üretimi ciddi oranda pahalandıracaktır. Bu durum halkımızın hayvansal ürünlere çok yüksek bedeller ödemesini zorunlu hale getirecektir. Ayrıca özellikle küçükbaş hayvan üreticilerinin bu koşullarda üretim yapma şansı kalmayacak ve ülke Küçükbaş hayvancılığı geri dönüşü mümkün olmayan bir gerileme dönemine girecektir. Bu aşamada Hükümetin Küçükbaş Hayvan Yetiştiricilerine yönelik alacağı tedbir merak konusudur. Bunun yanında bu zamdan öce Toprak Ürünleri Kurumu’nun ticari maksatlı bazı hatırlı kişilere büyük miktarlarda arpa sattığı ve bu sayede büyük haksız kazançlara vesile olunduğu konuşulmaktadır.
Arpa fiyatında yapılan bu düzenleme ile Toprak Ürünleri Kurumu piyasada denge unsuru olma yeteneğini kaybedecek ve kapatılmasının yolu açılmış olacaktır. Bilindiği üzere göreve geldiğimizde TÜK kapanma aşamasına getirilmiş ancak tarafımızdan alınan tedbirlerle TÜK ün görevine devam etmesini sağlamıştık. Bu hükümetin göreve devam etmesi halinde ilgili Bakanın bir önceki görevi döneminde yarım bıraktığı,TÜK’ü kapatma operasyonunu bu defa başaracağı görülmektedir.
Yapılan bu fiyat düzenlemeleri ile üretilen sütün özellikle Türkiye’ye ihracı konusunda yaşanacak sıkıntılar sütün sağlıklı bir şekilde pazarlanmasına engel olabilecektir. Bu durumda yine devlet kaynaklarından ekstra bir kaynak kullanılma zorunluluğu doğabilecektir.
Ülkemizde yaşanan büyük kuraklık Ülke üreticisini Üretim yapamaz duruma sokmuştur. Dövizde yaşanan artış, ithal hammadde ile üretim yapmanın zorluğunu ve Ülke ekonomisini nekadar zora soktuğunu hep birlikte görmekteyiz. Bu yaşananlar ışığında üretimin devamının stratejik boyutubir kez daha ortaya çıkmaktadır. Hükümet, biran önce kuraklık konusunda alacağı kararlarla üretimin devamını gerçekçi bir şekilde sağlayacak çözümü üretmek zorundadır.
Yapılması gereken, tüm paydaşlarla konunun etraflıca tartışılarak, minimum kaynak kullanımı ile gerek tarımsal üretim sektörlerinin devamını, gerekse tüketicilerin hayatını kolaylaştırmanın yolunu bulmaktır.
Bilinmelidir ki üretmeyen toplumlar var olamaz. Üreten, küçük orta ölçekli üreticilere, sahip çıkmak bu sayede insanımızı toprağında köyünde hayatını kazanabilen ve Ülkemizin dışa bağımlılığını azaltan bir yapı kurmak zorundayız. Bunu yaparken Devlet kaynaklarını rasyonel kullanacak formüller üretmek sektörü idare eden Bakanlığın ve Hükümetin görevidir.”