Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), deri, göz ve solunum yollarında ciddi düzeyde tahriş ve tahribat yaratan gaz bombası, biber gazı ya da göz yaşartıcı bomba olarak bilinen, karışıklık bastırma gazlarının yasaklanması gerektiğini açıkladı.
KTTB Asbaşkanı Teksen Köroğlu yaptığı yazılı açıklamada, ekonomik krize bağlı gelişen toplumsal gösteri ve hareketlerde güvenlik kuvvetlerinden gösteri yapan kitleleri kontrol altına almak amacıyla insan haklarına, çevre ve halk sağlığına zarar vermeyen yöntemler kullanma yönünde yetki ve inisiyatif uygulamalarını beklediklerin kaydetti.
Köroğlu, biber gazının acı ve etkisi uzun sürebilen bir gaz olduğuna dikkat çekerek, sadece insanlar için değil tüm canlılar için oldukça zararlı ve tehlikeli bir madde olduğunun bir çok araştırma merkezi ve profesör tarafından tespit edilerek onaylandığını ifade etti.
Köroğlu, biber gazının çocuklar, yaşlılar ve hamileler üzerindeki etkisinin çok daha travmatik olabildiğine işaret ederek, ABD’de üretilip piyasaya çıktığı 1973 ’ten bu yana 100’den fazla kişinin biber gazı sıkıldıktan sonra hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Köroğlu, Başbakan Tufan Erhürman’ın konuyla ilgili, “biber gazı kullanılmayacak” açıklamasını takdirle alkışladıklarını ifade etti.
Köroğlu, “Çeşitli ülkelerde ve Türkiye’de her türlü gösteride genç yaşlı demeden yaygın olarak kullanılan bu kimyasal silahın KKTC’de yaratacağı bir trajedi sonrasında sorumluların ‘böyle etkileri olacağını bilemezdik’ deme olanakları olmaması için bu açıklamayı kamuoyumuzla paylaşmak ve konunun takipçisi olacağımızın bilinmesi için yaptık” ifadelerini kullandı.
Köroğlu biber gazının zararlarını ise şöyle sıraladı:
“Öncelikle solunum yolları üzerinde tahriş edici bir özelliğe sahiptir. Nefes darlığı başta olmak üzere, burun akıntısı, şiddetli öksürük, ciddi astım ataklarına yol açmaktadır. Hatta akciğerlerde ödeme bile sebep olabilmektedir. Biber gazının yol açtığı bu zararlar arasında astım atakları ve akciğer ödemi ölümcül neticelere maruz bırakabilir.
Aşırı biber gazına maruz kalma, kör olma riskini de yüksek ölçüde taşımaktadır.
Deri üzerinde alerjik reaksiyonlara da yol açmaktadır. Şişkinlik, kızarıklık, yanma ve hafif bir cilt rahatsızlığını şiddetli bir hastalığa dönüştürebilme potansiyeli taşımaktadır.
Biber gazının vücut üzerindeki etkisi maruz kalındıktan sonra 20 dakika ile 2 saat arasında değişebilmektedir. Ancak biber gazının vücutta uzun süreli etkileri hakkında henüz yeterli bir araştırma sonucu bulunmamaktadır. Kalıcı tahribatlara yol açabilir ama bunun için ana sebep biber gazına maruz kalan kişinin solunum yolları kronik rahatsızlığı olmasıdır”.
Köroğlu, biber gazının pnömoni, astım, amfizem gibi solunum yolu rahatsızlıklarını büyük ölçüde tetiklediğini de kaydetti.
Köroğlu, “İnsan sağlığı açısından sakıncalı, zararlı olduğu açık olan bu kimyasal gösteri kontrol ajanları maddelerin kullanımı ülkemizde yasaklanmalıdır” dedi.
Kaynak: TAK