Geçtiğimiz yıllara göre bu sene turizm sezonunda ciddi bir artış yaşandığını belirten Turizm ve Çevre Bakanı Ataoğlu 2018’in ilk dokuz ayında aldıkları rakamların son derece iyi olduğunu vurguladı.
“GEÇEN YILA GÖRE ARTIŞ VAR”
Turizm sezonunun hareketli geçmesi için yapmış oldukları çalışmaların artışa yansıdığını kaydeden Ataoğlu, “Türkiye ve yurtdışında Turizm ve Çevre Bakanlığı adı altında yapmış olduğumuz tanıtımlar, Türk Hava Yolları ile olan iş birliklerimiz ve Uluslararası fuarlara olan katılımlarımız sonrasında KKTC’ye gelen turist sayısını arttırmayı başardık” dedi.
Ataoğlu, yaz sezonunda ulaştıkları doluluk oranlarına kış sezonunda da yakalamayı hedeflediklerini belirtti.
Otel doluluk oranlarının genel olarak %70 olarak açıklandığını söyleyen Ataoğlu, “Aslında 5 yıldızlı ve lüks otellere baktığımızda doluluk oranlarının %90-%100 arasında olduğunu görüyoruz. 5 yıldızlı otellerin yatak sayıları da baz alındığında kış sezonu için %100 dolu olması bekleniyor” şeklinde konuştu.
Köy pansiyonları ve diğer otellerdeki doluluk oranlarını arttırmak için acentelerle birlikte yapmış oldukları çalışmalar olduğunu aktaran Ataoğlu, “Önümüzdeki süreç içinde bu tarz yerlere de çok sayıda turist gönderiyor olacağız. Bunu başardığımız zaman KKTC genelinde doluluk oranları %90’ları bulacak” ifadelerini kullandı.
“İSKANDİNAV ÜLKELERİNDEN GELEN TURİST SAYISI YETERSİZ”
Ülkeye en fazla turistin İngiltere ve Almanya’dan geldiğini; diğer ülkelerden gelen turist sayısını yetersiz bulduğunu bildiren Ataoğlu, “Her zaman ülkeye daha fazla turist getirme ihtiyacı hissediyoruz. Adaya nasıl daha fazla turist çekebiliriz diye devamlı arayış içerisindeyiz. Yeni açılan otellerimizin kazandırdığı yatak sayısını düşündüğümüz zaman bu açığı kapatmak için sürekli yeni çözüm yolları arıyoruz” dedi.
“Değişik ülkelerden turist getirmek için Ocak ayı içinde Türk Hava Yolları iş birliğinde, acentelerimiz ve paydaşlarımızla birlikte yapacağımız çalışmalar olacak” diyen Ataoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“İskandinav ülkelerindeki acentelerle ikili görüşmelerimiz olacak. Mevsim ve iklimimiz müsait olduğu için özellikle İskandinav ülkelerinden turist getirmeye çalışıyoruz. Çünkü geçirdiğimiz en soğuk kış günü bile onlara yaz mevsimi gibi geliyor. Çalışmalarımız sadece bununla sınırlı değil. Uçak seferleri ve acentelerin charter seferlerini sonrasında ülkemize gelecek turist sayısını göz önünde bulundurarak paydaşlarımızla bir araya gelip kapsamlı çalışmalar yapmaya kafa yoruyoruz.”
“ANADOLU JET ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE SEFERLERİNE BAŞLAYACAK”
Ülkede uçuş sayılarının yetersiz olması ve THY’ye bağlı Anadolu Jetin güne KKTC’de başlayıp KKTC’de bitireceği bir uçağı devreye konması konusuyla ilgili de konuşan Ataoğlu şunları söyledi:
“Birçok uçak şirketiyle görüşüyoruz. Bu arada farklı bir limitet şirket nasıl oluşur diye de fikir yürütürken çalışmalarımız Sayın Başbakana aktardık. Ardından Başbakan Tufan Erhürman Türkiye ziyaretinde bu konuyu Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dile getirdi ve Erdoğan Anadolu Jetin bir uçağının sürekli olarak Kıbrıs’a konuşlandırılmasını söyledi. Sizin aracılığınızla ilk kez duyurmuş olalım. Aldığımız bilgilere göre önümüzdeki günlerde Anadolu Jet seferlerine başlayacak.”
Ekonomik kriz ve biletlerdeki fahiş fiyatlar karşısında sefer sayılarını arttırmak için girişimlerde bulunduklarını vurgulayan Ataoğlu, “THY’nin sefer sayılarını arttırmak için çalışmalar yaptık. Sefer sayıları önce altıdan yediye yükseldi. Şimdi de 8. Sefer olması durumu var” diye konuştu.
“YENİ HAVALİMANINA BÜYÜK GÖVDELİ UÇAKLAR GELEBİLECEK”
Havalimanının en yoğun olduğu günlerde, kalabalığın belini kırmak için büyük gövdeli uçakları getirmek istediklerini ancak mevcut pistin buna müsait olmadığını kaydeden Ataoğlu, “Pist zemininin büyük gövdeli uçakları kaldıramayacağını gözlemledik. Şu anda ikinci bir alternatifimiz olmadığı için de bu riski göze alamadık” ifadelerini kullandı.
Yeni yapılacak havaalanının 2019 yılının sonlarına doğru bitebileceğini ve büyük gövdeli uçakların yeni piste uygun olduğunu anlatan Ataoğlu şunları aktardı:
“Yeni havalimanı ile birlikte büyük gövdeli uçaklar gelebilecek, bu durum bilet fiyatlarına da yansıyacak.”
Son zamanlarda halkın da katılımıyla gerçekleşen Lefkoşa’da ve Alsancak’ta açılan butik oteller ilgili de konuşan Ataoğlu, “Biz özellikle çalışmalarımızda Surlariçi’ne ağırlık verdik. Bakanlık olarak burayı kredilendiriyoruz. Restore edilerek Turizme kazandırıyoruz. Restore edilen bütün binalara baktığımızda hepsi dolu ve herkes mutlu.”
“ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN GELDİĞİ BOYUT HEPİMİZİ ÜZÜYOR”
KKTC’de çevre kirliliğinin vardığı boyutlarla ilgili üzüntüsünü dile getiren Ataoğlu şöyle devam etti:
“Çevre kirliliğinin geldiği boyutlar hepimizi üzüyor. Ada genelinde o kadar çok çalışmalar yapıyoruz ki… Çevre Dairesi Personeli her Perşembe, değişik yerlerde Sivil Toplum Örgütleri ve yerel yönetimlerle birlikte temizlik yapıyor. Bir sonraki hafta temizliğin gerçekleştiği yerine baktığımızda sanki hiç temizlik yapılmamış gibi bir görüntüyle karşı karşıya geliyoruz. Bu duyarsızlıkla uğraşırken bir takım alternatifler de gerçekleştiriyoruz. Çevre gönüllülük kartlarını dağıttık; çevre dairesi personeline ceza yazmasıyla ilgili eğitim verdik ve bu konuları basınla paylaştık. Bunu yapmamızdaki amaç ise çevreye verilmesi gereken öneme dikkat çekmek…
Geçmiş yıl Eğitim Bakanlığı, Sivil Toplum Örgütleri ve Çevre Gönüllüleri ile birlikte yaptığımız bir çalışma vardı. Bu çalışma 9. Sınıflara çevre dersinin konmasıyla ilgiliydi. Şu anda yaptığımız çalışma ise tüm sınıflara çevre dersi verilecek şekildedir. Okullara üç gözlü ayrıştırıcı çöp bidonları dağıttık. Çocuklarda çevre bilincinin küçük yaşta yerleşmesi için 4-5 yaş grubuna çevre ve Kaplumbağa ile ilgili okul çantası dağıttık.”
“OTEL ARITMALARINI DENETLEMEK İÇİN ONLİNE SİSTEM GELİYOR”
Ataoğlu otellerin arıtmalarının online izlenebileceği bir sistemi kurmak için ihale sürecine girdiklerini de belirterek “24 Ekim’de ihale sonlanacak. İhale sonrasında ise Çevre Dairesi Personeli otellerdeki arıtmaları online olarak izleyebilecek. Hatta ilgili arkadaşların telefonlarına program yüklenecek; hangi otelin arıtmasında arıza varsa gelecek ikaz sonrasında hemen müdahale etme şansımız olacak.
Çevreyle ilgili şikayetleri almak için 7/24 hizmet veren ALO 123 hattımız var. Hatta gelen şikayetleri merkezdeki sorumlu kişi alıyor; bölgedeki sorumlu arkadaşa aktarıyor ve anında müdahale ediliyor.
Atık lastikler çevreye atılıyor. Kış döneminde seralarda don olaylarının yaşandığı gecelerde lastiklerin yakıldığı bilgisi alıyoruz. Bunların yakılmaması ve çevredeki atık lastiklerin tekrar geri dönüşüme gönderilmesiyle ilgili tüzük hazırlandı. Önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulu’na gelecek” ifadelerini kullandı.
“MARKET POŞETLERİ ÜCRETLENDİRİLECEK”
Çevre kirliliğinin en büyük sebeplerinden birisi olan naylon poşetlerin yasaklanması ile ilgili de açıklamalar yağan Ataoğlu “Ambalaj atıklarıyla ilgili de çalışmamız var. Marketlerdeki poşetlerin ücretlendirilmesi söz konusu… Filelerin ve farklı bez çantaları satılacak. Artık birçok markette bunlar bulunuyor. Marketlerin de poşetlere ciddi rakamlar ödediğini görüyoruz. 7 ay içinde marketler 500 bin TL gibi rakamlar ödeyebiliyorlar. 1 Aralık itibariyle devreye girerek market poşetlerini ücretlendirmeyi hedefliyoruz. İnşaat atıkları dediğimiz molozlarla ilgili sonlanmak üzere olan bir çalışmamız var. Kurulacak olan yeni bir şirketin yatırımı sonrasında tüm belediyelere yazı yazacağız. Belediyelere müracaat edecek olan herhangi bir vatandaşımız belediyenin göstereceği bir yere molozu dökebilecek. Kurulan şirkette inşaat atıklarını alıp geri dönüşüm merkezine getirecek ve alt yapı çalışmalarında kullandıracak. Bunun gelirinin %50’sini çevreye, %50’sini ise yeni yatırımlara ayıracak. Esas hedef her ilçede bu şekilde geri dönüşüm sisteminin kurulması” diye konuştu.
“ELEXUS OTEL’DEN YAYILAN KOKUYA MÜDAHALE EDİLDİ”
İzleycilerden gelen soruları da yanıtlayan Ataoğlu, Elexus Otel’in arıtmasında yaşanan sorunla ilgili bir soruya “Elexus Otel’den çevreye yayılan koku nedeniyle Çevre Dairesi müdahale etti. Otelin arıtma sisteminde biriken noktanın üst kapağının açık olması nedeniyle koku yayıldı. İlgili ikaz yapıldı. Arıtmaların online izlenmesi başladığında bu tarz olaylara hızlı müdahale edebileceğiz. Bazı bölgelerde denize girmeye çekinen vatandaşlarımız bu sistem sayesinde belki de artık girebilecek” diye cevap verdi.
Gündemdeki bir diğer konu olan ses kirliliği ile ilgili gelen soruya istinaden de Ataoğlu “Çevresel Gürültü tüzüğünü geçirdik. Müzik iznini verirken öncesinde talep ettiğimiz evraklar var. Şehircilikten, belediyelerden ve kaymakamlıklardan görüşleri alıp getirin. Biz ondan sonra değerlendiririz. Ses seviyesini açan işletmelerle ilgili geçirmiş olduğumuz tüzükte cezalar gündeme geldi. Ses kırıcı önlemlerini almayan ve bölge vatandaşlarını rahatsız eden işletmelere ceza koyduk. 3 defa ceza veya ikaz alan bir işletme 3 hafta kapatılıyor. İkinci defa alırsa 6 hafta kapatıyoruz. Bizim istediğimiz ceza kesmek değil. Ama gerekli önlemler alınmazsa kapatmak zorunda kalırız” diye konuştu.
“ELİMİZDEKİ TÜM MÜZELERİN RESTORASYONU SÜRÜYOR”
Müzelerin son durumu hakkında da açıklamalarda bulunan Ataoğlu “1991 yılından günümüze kadar herhangi bir müze hayata geçmedi. Her ilçede müze açacağız dediğimde önce herkes güldü. İskele’de müzemizi açtık. Girne’de Güzel Sanatlar çalışması başlattık… Güzelyurt’ta 1951 yılında son seferini yapan fren istasyonunla ilgili çalışmalar devam ediyor. Lefkoşa’da bir müze açılması için çalışmaları sürdürüyoruz. Bunun yanında elimizde olan tüm müzelerin restorasyonu sürüyor. Müzeciliğe ciddi şekilde önem veriyoruz.
Girne Kalesi’nde korunan ikonların kayıp olduğuyla ilgili bazı arkadaşların iddiaları vardı.. Biz bu arkadaşlara ikonların nerde ne şekilde olduğunu gösterdik. Bu ikonlar sanki zarar görmüş gibi güneye iade edilmesiyle ilgili haberler çıktı. Oysa eski eserler listesinde zaten mevcuttur. Güneye iade etmek gibi bir şey söz konusu değil. İkonlar Girne’de muhafaza ediliyor.
Gazimağusa’daki Salamis harabelerinde mozaiklerin korunması için de Eski Eser Dairesi ile iş birliği içerisindeyiz. Oradaki mozaikleri alıp gidenler de oluyor. Bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor” dedi.
YERLİ İSTİHDAMA TEŞVİK
Ataoğlu, yerel iş gücü istihdamı konusunda da açıklamalarda bulunarak “Turizmde yerli istihdamı arttırmak için yıllardır kapalı olan OTEM’i açtık. OTEM’de eğitimini tamamladıktan sonra bu çocukların garanti bir işi olacak. OTEM’de kaliteli eleman dediğimiz açığı gidermeye çalışıyoruz.
Ülkemizde %19 civarında genç işsiz var. Bu vatandaşlarımızı turizme adapte etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. KKTC vatandaşı olan bir personele 3 bin TL maaş veriliyorsa, biz de lise mezunu olana 1000 TL, Üniversite mezunu olana ise 1500 TL teşvik yatıracağız. Yani 3 bin TL alırken katkılarımızla 4 bin TL maaş alabilecek. Bu gençlerin turizm sektöründe yer almasına katkı sağlayacak ve onlara teşvik olacak” şeklinde konuştu.
ALTINKUM’DA SON DURUM
Bir diğer gündem maddesi olan Karpaz’la ilgili de konuşan Ataoğlu “Karpaz’da, Altınkum sahili ve orada yıkılan yerlerin başı boş kalmasının ardından gelen şikayetlere baktığımızda ciddi bir çevre kirliliği olduğunu gördük. Bilinçsiz bir şekilde insanların araçlarıyla kumsallarda gezdiğini biliyoruz. Kaplumbağa doğum alanlarına zarar verdiklerini de biliyoruz. Tüm bunların önüne geçmek için Şehircilik, Çevre Dairesi, Orman Dairesi ve Eski Eserler Dairesi ile birlikte yapmış olduğumuz bir çalışma oldu.
Dört daire ile birlikte yaptığımız toplantı sonrası bir alan belirledik. O alanda yapmak istediğimiz tuvaletler, soyunma odaları, engelli vatandaşlarımızın denize rahatlıkla girebileceği yerler ve küçük alışveriş noktaları var. Bu çalışma sonlandıktan sonra kumun üzerine değil kumun dışında herkesin rahatlıkla ihtiyaçlarını karşılayabileceği noktalar belirlenecek. O noktalardan başka bir nokta da olmayacak. Umarım bu proje ile Altınkum sahilinin pırıl pırıl olmasına katkı sağlamış oluruz” dedi.
Demokrat Bakış