Birçok kronik, dar gelirli veya yatağa bağımlı hasta evlerinde çaresizce bu soruşturmaların bitmesini bekliyor. Bu kesimler kamu hastanelerinde çoğu zaman olmayan ilaçlara ulaşmaya çalışıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sistemi yeniden kurmak ve hasta mağduriyetini gidermek için tam bir çaresizlik içerisindedir. Sağlık Bakanı ise özeldeki hekim, eczacı ve en önemlisi hastaların bakanı değilmiş gibi ilk günden beridir suskunluğunu korumaya devam ediyor.
13 Eylül tarihinden itibaren 48 eczacı ve 16 hekim tutuklandı. Tutuklanan hekim ve eczacıların mal varlıklarına ve banka hesaplarına el konuldu. Sağlık camiası gerek sosyal, gerekse psikolojik anlamda ciddi bir travmayla boğuşurken bir yandan da hesaplarına el konan ancak teminatla serbest bırakılan eczacılar iflasın eşiğine geldi. İlaç tedarik zinciri tam bir kaosa dönüştü. 100 binin üzerinde sigortalı hasta ortada bırakıldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kamu hastanelerinde yazılan reçetelerin 1 Kasım 2023 tarihi itibariyle Sosyal Sigortalara açılacağını söylemesine rağmen sistem halen kurulamadı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak bir kez daha altını çizmek istiyoruz.
Bu beceriksizliğin, kaosun ve umursamazlığın tek mağduru hastalardır. İlaca erişemeyen hastaların tedavilerinde ciddi aksamalar yaşanmakta, belki de hasta kayıpları olmaktadır. 100 binin üzerinde sigortalı ve sigorta emeklisi hasta zor durumdadır.
Gerekli soruşturmalar elbette ki yapılacaktır ancak Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak ülkeyi yönettiğini iddia edenlere çağrı yapıyoruz; bu konuyu bir an önce çözün!
Konunun ivedi çözümü Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının paydaş örgütler olan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ve Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği ile hasta odaklı bir çözüm ve sistem için işbirliği yapmasından geçmektedir. Bunun başka bir alternatifi yoktur.