Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı Uluslararası Uzay İstasyonu’nda son günlerine yaklaştı.
19 Ocak’ta 36 saat süren uzay yolculuğuna başlayan Alper Gezeravcı’nın ilk sözü, “İstikbal göklerdedir” oldu.
“Türkiye’nin ilk astronotu” olarak tarihe geçen Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) ulaştıktan sonra bilimsel çalışmalarına başladı.
Türk, İspanyol-Amerikan, İtalyan ve İsveçli olmak üzere çok uluslu Ax-3 mürettebatı, 20 Ocak saat 13.15’te alçak dünya yörüngesindeki laboratuvar olarak tanımlanan ISS’e kenetlenlendi.
13 deneye imza atması planlanıyor
Gezeravcı, uzayda kalacağı 14 gün boyunca çeşitli üniversite ve araştırma kurumlarında misyon için hazırlanan, TUA ve TÜBİTAK Uzay Komisyonunca belirlenen 13 önemli deney çalışmasını başlatıyor.
Aralarında kanserden bağışıklık hücrelerine, alglerden propolise kadar geniş bir yelpazeden seçilen deneyler, bilimsel literatüre katkı sağlayacak.
Türkiye’nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanması, uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi, mikroalg türlerinin yer çekimsiz ortamda karbondioksit yakalama performanslarının ve oksijen üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi, dünyada var olan hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde ve propolisin mikro yer çekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisinin araştırılması gibi deneyler de bilim dünyasına fayda sağlaması açısından önem taşıyor.
36 bin aday arasından seçildi
Çocukluğundan bu yana pilot olmayı hayal eden ve 21 yıl boyunca bu görevi icra eden F-16 pilotu Gezeravcı, operasyonel bir görevden dönerken televizyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ilk insanlı uzay misyonu”nu duyurduğunu öğrenmiş ve ardından “ilk Türk uzay yolcusu” olmak üzere başvuruda bulunmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda geçen yılın nisan ayı sonunda başlayan dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’te yaptığı konuşmada, Alper Gezeravcı’nın asil ve Tuva Cihangir Atasever’in de yedek uzay yolcuları olarak belirlendiğini duyurmuştu.
Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevini gerçekleştirecek “uzay yolcusu”nun eğitim ve uçuş hizmeti için ABD’deki Axiom Space ile işbirliğine gidildi. Astronotların eğitim süreci ABD’nin Teksas eyaletinin Houston kentinde yürütüldü.
Fırlatma 2 kere ertelendi
Gezeravcı’nın uzay yolculuğu ilk olarak 9 Ocak olarak belirlenmiş ancak hava şartlarının uygun olmaması nedeniyle fırlatma işlemi 17 Ocak tarihine ertelenmişti.
17 Ocak’ı 18 Ocak’a bağlayan gece 01.11’de yapılması beklenen fırlatma, “teknik kontrollerin tamamlanması gerekliliği” nedeniyle 24 saat daha ertelenerek, 19 Ocak 00.49 saatinde gerçekleştirilmişti.
Uzaydan görüşme trafiği
Yoğun programla çalışan Gezeravcı, video konferans yöntemiyle ilk görüşmesini Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptı.
İkinci görüşme içinse adres Bursa’daki Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gezeravcı ile görüştü. O görüşmeye Teknofest yarışmacıları da eşlik etti. Türkiye’nin ilk astronotu Gezeravcı, Diyarbakırlı öğrencilerin de sorularını yanıtladı.
Deneyler bilim dünyasına ışık tutacak
Alper Gezeravcı’ya 14 günlük yoğun bir program hazırlandı. Türk Uzay Bilim Misyonu programı kapsamında deneylere başladı. İlk deneyi “VOKALKORD” oldu.
Gezeravcı; ALGALSPACE, EXTREMOPHYTE, CRISPR-GEM, UzMAn ve Pranet deneyleriyle takvime uygun biçimde çalışmalarını sürdürüyor.
Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) gerçekleştireceği 13 deneyin 10’uncusu olan “UYNA”yı dün hayata geçirdi.
TÜBİTAK MAM’dan Ömür Can Odabaş’ın proje yöneticisi olduğu, yüksek sıcaklıklara dayanıklı, yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması, KIBO modülündeki ELF kullanılarak gerçekleştirilecek.
Eritme ve katılaşma prosesleri sırasında termofiziksel ve kristal büyümesi gibi özellikler üzerinde yerçekimsiz ortamın etkilerinin araştırılacağı UYNA deneyinin, Türkiye’nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasına önemli katkı sağlayacağı öngörülüyor.
Bugüne kadar 10 deney gerçekleştirdi
Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) gerçekleştireceği 13 deneyin 10’uncusu olan “UYNA“yı dün hayata geçirdi.
TÜBİTAK MAM’dan Ömür Can Odabaş’ın proje yöneticisi olduğu, yüksek sıcaklıklara dayanıklı, yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması, KIBO modülündeki ELF kullanılarak gerçekleştirilecek.
Eritme ve katılaşma prosesleri sırasında termofiziksel ve kristal büyümesi gibi özellikler üzerinde yerçekimsiz ortamın etkilerinin araştırılacağı UYNA deneyinin, Türkiye’nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasına önemli katkı sağlayacağı öngörülüyor.
Astronot Gezeravcı, yer çekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genler ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkisini araştıran “MESSAGE” deneyini hayata geçirdi.
Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinin önerisi olan ve öğretmenleri Birsen Geçer’in proje yöneticisi olduğu Propolisin Antibakteriyel Etkisi (PRANET) deneyini de yapan Gezeravcı, TÜBİTAK MAM’dan Prof. Dr. İskender Gökalp ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil’in proje yöneticisi olduğu uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesini amaçlayan “gMetal” deneyine de başladı.
Gezeravcı, ayrıca, Tuz Gölü’nde yetişen endemik Schrenkiella Parvula isimli halofit bitkinin uzay ortamına karşı verdiği fizyolojik ve moleküler tepkileri araştıran “EXTREMOPHYTE” deneyini sürdürüyor.
Gelecekte uzayda yaşayacak yüksek sayıda insanın ihtiyaç duyacağı besinlerin sağlanması ve kapalı yaşam ortamlarındaki çevresel kontrollere destek vermesi için yeni bitkiler geliştirmeye yönelik ilk adım olan “CRISPR-GEM” ve mikroalg türlerinin uzayda yaşam destek sistemlerinde kullanılmalarının mümkün olup olmadığının araştırıldığı “UzMAn” deneylerine de devam ediliyor.
Gezeravcı, uzay ortamında alglerin, karbondioksitten oksijen rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileştirme, yaşam destek alanlarında kullanılmasını araştıran “ALGALSPACE” ve uzayda yaşamaya karşı oluşan hayati tepkimelerin “vokal kord” kaynaklı değişimlerle tespiti ve düşük yer çekimsizliğin sebep olduğu rahatsızlıkların ses frekanslarıyla tanımlanmasını sağlayacak “VOKALKORD” deneylerini de sürdürüyor.
“OKSİJEN SATURASYONU” deneyiyle de yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesi hesaplanarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması hedefleniyor.
Gezeravcı’nın 2 Şubat’ta Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan ayrılması bekleniyor.
Kaynak : TRT