Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda 8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’ni gerçekleştiren 24 kişilik ekip, 36 gün süren seferin ardından yurda döndü.
Çevre ve kirlilik araştırmaları, oşinografi ve hidrografi çalışmaları, atmosfer ve uzay gözlemleri, jeoloji ve jeofizik, enerji sistemleri, meteorolojik ölçümler, batimetri haritalarının geliştirilmesi gibi farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarıyla Türkiye’ye dönen ekip, gezegenin Antarktika’da çözümlenmesini bekleyen sırlarını araştırdı.
Sefer ekibi, Türkiye’nin bilimsel araştırma kampının bulunduğu Horseshoe Adası’nda çalışmalarını tamamladıktan sonra Dismal Adası’na uğradı. Ekip daha sonra, Lemarie ve Doumer kanallarını geçerek Deception Adası’na ulaştı. Burada lojistik operasyonlarla iki İspanyol bilim insanı TAE-VIII gemisine katıldı.
Livingston Adası’na 4 saatlik seyir ile ulaşan gemiye, Bulgaristan’a ait St. Kliment Ohridski bilim üssünde çalışmalarını gerçekleştiren bir Türk bilim insanı daha katıldı.
Yine aynı ada üzerinde bulunan İspanya’ya ait Juan Carlos I bilim üssüne lojistik operasyonlar gerçekleştiren bilim ekibi, sonrasında Greenwich Adası’nda bulunan Ekvador’a ait Maldonado üssüne doğru seyir gerçekleştirdi.
Bu istasyonda çalışmalarını gerçekleştiren bir Türk bilim insanının da gemiye katılması sonrasında ekip, Punta Arenas’a uçaktan önce son durak olan King George Adası’na 6 saatlik seyir ile ulaştı.
Sefer ekibinin zorlu yolculuğu
Antarktika King George Adası’ndan planlanan ilk uçuş ile önce Şili Punta Arenas, sonrasında Santiago ve Brezilya San Paulo üzerinden Türkiye’ye dönmeyi planlayan ekip, fırtınalı bir deniz seferi sonrası King George Adası’na ulaştı.
Ekip, hava muhalefeti sebebiyle uçuşların yapılamaması sonucu bir ay boyunca onlara yaşam alanı olan Şili bayraklı Betanzos isimli gemide beklemek zorunda kaldı. Bekleme süresince projeleri üzerine çalışan sefer ekibi, kalan zamanlarını da kitap okuyarak, sohbet ederek değerlendirdi.
Antarktika King George Adası’nda Teniente Rodolfo Marsh Martin Airport isimli toprak piste sahip olan ve günlük uçuşların gerçekleştirildiği küçük havalimanında, havanın sisli olması sebebiyle günlerce uçuş yapılamadı.
Uçuşların başlamasıyla yolculuklarına devam eden sefer ekibi, Şili Punta Arenas’tan Santiago’ya, ardından Brezilya Sao Paulo’ya ulaştı. Ekip buradaki son uçuşla 14 bin kilometrelik yolculuklarını Türkiye’de sonlandırmış oldu.
Hava koşulları sefer süresini uzattı
8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lideri Prof. Dr. Ersan Başar, sefere ilişkin, Horseshoe Adası’ndan başlayan yolculuk şartlarının özellikle Deception Adası’ndan sonra kötüleşmeye başladığını, bundan dolayı da seferin uzadığını dile getirdi.
Prof. Dr. Ersan Başar, bekleme sürecinde havayı sürekli kontrol ettiklerini ve ekip olarak değerlendirmelerde bulunduklarını anlattı.
Antarktika’da en önemli ulaşım noktalarından birinin de King George Adası’nda bulunan havaalanı olduğunu belirten Başar, havaalanının çakıl bir pisti, çok küçük bir kulesi olduğunu, insanların sığınabileceği herhangi bir noktanın bulunmadığını söyledi.
Prof. Dr. Ersan Başar, Horseshoe Adası’nda 14 gün boyunca bilimsel çalışmaların sürdüğünü ifade ederek, bilim insanlarınca, deniz, yer bilimleri ve ada üzerindeki yapılan çalışmaların tamamlandığını anlattı.
Ekibin, Horseshoe Adası ve çevresindeki denizel alanlarda da çalışmalar yürüttüğünü belirten Başar, şu bilgileri verdi:
“Deniz örnekleri alındı. Bu örnekler içerisinde uzun süredir devam eden projelerimiz kapsamında izleme çalışmalarımız da bulunuyor. Artık Antarktika’da ve Horseshoe Adası çevresindeki seferlerimizde birçok bilimsel veriyi elde ettik. Bu verilerin de zaman serileri anlamında bizler için gelecek açısından önemli olacağını düşünüyorum.”
“Projelerin uluslararası saygın bilimsel dergilerde yayına dönüşmesini umut ediyoruz”
8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Bilimden Sorumlu Sefer Lider Yardımcısı Dr. Atilla Yılmaz da seferde, gemi seyrinin başladığı King George Adası’ndan başlayarak rota üzerinde de deniz bilimleri projeleriyle ilgili örnekleme ve ölçüm çalışmaları gerçekleştirdiklerini söyledi.
Yılmaz, “8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi dahilinde toplam 22 proje yürütüldü. Proje konuları çevre ve kirlilik araştırmaları, oşinografi ve hidrografi çalışmaları, atmosfer ve uzay gözlemleri, jeoloji ve jeofizik, enerji sistemleri gibi farklı alanları içeriyor.” şeklinde konuştu.
Sefer dahilinde Harita Genel Müdürlüğü (HGM), Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) ve Türk Deniz Kuvvetleri Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı (SHODB) gibi işbirliği içinde oldukları kurumların da buradaki bilimsel altyapı ve tecrübeyi güçlendirme yönünde fayda sağladığını ifade eden Yılmaz, ayrıca sefere ikili işbirlikleri kapsamında 4 yabancı bilim insanının katıldığını kaydetti.
Yılmaz, “ABD, Bulgaristan ve İspanya’dan toplam 4 farklı araştırmacı çalışmalarını gerçekleştirmek üzere seferimizde yer aldı.” diye konuştu.
Seferde yapılan çalışmaların çıktılarını görmenin birkaç yıl aldığının altını çizen Yılmaz, “Bu projelerin uluslararası saygın bilimsel dergilerde yayına dönüşmesini umut ediyoruz.” dedi.
Ayrıca çalışmaların toplum nezdinde daha iyi anlaşılması, Antarktika ve küresel iklim değişikliği hakkında farkındalık oluşturması adına da çalışmalar yapıldığına değinen Yılmaz, Anadolu Ajansı ve TÜBİTAK BİTO’dan katılımcıların seferin başından sonuna bütün süreçleri belgelediğini, araştırmacılarla birebir çalışarak haber ve sosyal medyada yayınlanmak üzere çeşitli çalışmalar hazırladığını söyledi.
Seferin lojistik operasyonları, seyir ve can emniyeti
8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lojistikten Sorumlu Sefer Lider Yardımcısı Kpt. Doğaç Baybars Işıler de seferde, seyir sırasında çok fazla buzdağı ile karşılaştıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Bu bize küresel iklim değişikliğinin sinyallerini gösterdiği gibi aynı zamanda aslında denizdeki seyir sırasındaki emniyet önlemlerine bir hayli dikkat etmemiz gerektiğini de ortaya koyuyor. Çünkü denizde bulunan buz dağlarının fazlalığı gündüz olduğu gibi aynı zamanda gece saatlerinde de bir hayli asli önem teşkil etmekte ve aslında emniyet riski oluşturmakta. Bunların da bertaraf edilebilmesi için hem özel aydınlatılmış projektörlerle birlikte gözcülerin de bulunmasıyla gece de bu şekilde seyredilebiliyor.”
Emniyet kıstaslarının Antarktika’da çok önemli olduğuna değinen Işıler, sadece gemi bazında değil, aynı zamanda sefere katılan araştırmacıların her birine sefere katılmadan önce de gemiye geldikten sonra da emniyet eğitimlerini verdiklerini söyledi.
Işıler, “Geminin kendi emniyetini sürdürebilmesi için de deniz buzu ve buz dağlarına karşı da gözlemlerin yapılabilmesi ve seyir emniyetine dikkat edilmesi hepimizin, bütün seferi sağlıklı ve emniyetli bir şekilde tamamlayabilmesi için çok önemli.” şeklinde konuştu.
Sefer ekibine sağlık desteği
Yer bilimleri, yaşam bilimleri ve fiziki bilimler alanlarında 22 ayrı proje gerçekleştiren ekibe bir tıp doktoru da eşlik etti. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Bengüsu Mirasoğlu, 8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’nde görev alarak, bilim seferi ekibine hem sahada hem de gemide sağlık desteği verdi.
Antarktika Bilim seferlerinde doktor bulunmasının iki farklı aşamasının bulunduğuna değinen Mirasoğlu, şunları kaydetti:
“Bir tanesi sefer başlamadan önce yapılan muayeneler. Antarktika en uzak, en soğuk ve en izole yerlerden bir tanesi, o yüzden buraya gelecek olan katılımcıların sağlıklarının buraya da çalışmaya uygun olması gerekiyor. Bu nedenle sefer başlamadan önce gelecek olan bütün katılımcıları çok detaylı bir muayeneden geçiriyoruz. Oluşabilecek hastalıkları öncesinden bertaraf etmeye çalışıyoruz. Buraya geldikten sonra da oluşabilecek kazalar ya da hastalıklar, hastalıkların tedavisi için onların yanında bulunup tabii destek veriyoruz.”
Mirasoğlu, sefer sırasında ciddi bir sağlık problemi ile karşılaşmadıklarını ifade etti.
Bakan Kacır’dan bilim ekibine tebrik
Bilim Seferi heyetini tebrik eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ay yıldızlı bayrağın kutuplarda dalgalandığını belirterek, bilimsel çalışmaları himaye etmeye, kıtadaki geçici bilim üssünü kalıcı hale getirmek ve Antarktika Anlaşmalar Sistemi’nde asli üyeler arasında yer almak için çalışmalarına devam edeceklerini söyledi.
Öte yandan sefer sırasında görülen buzulların, buzdağlarının ve güney kutbunda yaşayan canlıların da gözlemleri gerçekleştirildi.
Kaynak : TRT