Gündoğdu, ülkede artmakta olan suç olaylarının temelinde kara ve deniz sınır kapılarında gereken denetimlerin yeterince yapılmaması olduğunu belirtti. Ülkeye giriş yapan kişilerin ne maksatla geldiğinin (öğrenci, işçi, turist vs) belli olacağı “süzgeç” diye de tabir edilebilecek bir yapının oluşturulmasının şart olduğunu söyledi. Bu sorunun ancak devlet ciddiyeti ile bir yaklaşımın sergilenmesi ile çözülebileceğine işaret etti.
Gündoğdu, hükümetin Cittaslow (Sakin Şehir) vizyonu temelinde bir politika izleyerek ülkeyi hem bu suç sarmalından kurtulabileceğini hem de önemli miktarda turist çekebileceğini savundu.
Gündoğdu, devletin ancak kamu maaşlarını ödemeye gücü yettiğini kalan bütçesi ile de yolları, okullardaki eksiklikleri vs gidermeye çalıştığını belirtti. Ülkede asgari ücret artışına paralel, ciddi bir pahalılık yaşandığını ancak bunun fırsatçıların yarattığı bir sarmala dönüştüğüne vurgu yaptı. İşletmelerin, yılda 3 kez yenilenecek asgari ücretin maliyetlerini karşılamakta zorlandığı kaydetti. Gündoğdu, “serbest piyasada denetim olmaz” diye bir mantığın kabul edilebilir olmadığını da ifade ederek, “makul kar” marjının üzerine çıkan fırsatçıların denetlenmesinin şart olduğunu belirtti. Bu bağlamda, denetleme mekanizmasının istikrarlı bir şekilde çalışmasında, Belediyelere de önemli bir görev düştüğünü söyledi.
Gündoğdu, ülkeye yatırımcı getirmek için hem Türk Dünyası hem de Avrupa Birliği nezdinde büyük bir çaba sarf edildiğini, temaslar yapıldığını ancak bunun kısa vadede gerçekleşmesinin zor olduğunun altını çizdi. Tanınmamışlığın bunu önünde engel teşkil ettiğini belirtti. Bafra bölgesinde otel izni alınmış 9 yer olduğunu ancak geçen yıllara rağmen hala bir yatırımın yapılmadığını da söyledi. Bu yerleri otel yapma vaadiyle alanlara, yatırıma başlamaları için talepte bulunulması gerektiği savundu.
Gündoğdu, “gelen kontrolsüz nüfusun yarattığı kaos ve suç oranlarındaki yükseliş nedeniyle, KKTC halkının hak etmediği bir şekilde yasalar değiştirilmekte ve cazalar artırılmaktadır” dedi.
