Bu deyimin hikayesi İslamiyetin ilk yıllarına kadar uzanmaktadır.
İslamı seçenlerin sayısı artmaya başladığında müslümanların ezan ile namaza çağrılması kararlaştırılmış, bu görev için de Bilal-i Habeşi seçilmişti. Hz. Bilal’in bu göreve seçilmesindeki etkenlerden biri de elbette sesinin güzel olmasıydı.
HAKARETLERİ DUYMAMAK İÇİN KULAĞINI KAPATTI
Ne yazık ki Hz. Bilal, ezan okuyacağı sırada müşrikler hakaret ediyor, çocuklarını ses yapmaları ve alay etmeleri için Hz. Bilal’in yanına yolluyorlardı.
Müslümanlığın ilk müezzini Hz. Bilal ise bu sesleri duymamak için eliyle kulağını kapatıp, ezanı bu şekilde okuyordu. Hz. Bilal’in bu hareketi ondan sonra da müezzinler arasında uygulanmaya devam etti ve nerede ise olacak, olması çok yakında beklenen anlamına gelen “eli kulağında” deyimi ortaya çıkmış oldu.