Ukrayna, 2024’te Rus gazını Avrupa’ya taşıyan boru hatları üzerinden gerçekleştirilen doğalgaz akışını sonlandırdı. Bu beklenen gelişme, Avrupa enerji piyasasında dalgalanmalara neden olurken, Rus gazının Avrupa’ya ulaştırılmasında kritik rol oynayan TürkAkım boru hattını öne çıkardı. Avrupa’da doğalgaz kıtılığı beklenmese de piyasalardaki baskı ve fiyat artışı öngörülüyor.
Bu durumda Avrupa’nın enerji ihtiyacı nasıl karşılanacak? Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi Başkanı Oğuzhan Akyener ile detayları konuştuk.
Ukrayna’nın kararının arkasında ne var?
Oğuzhan Akyener, Ukrayna’nın bu kritik karara varmasının ardında hem siyasi hem de teknik nedenler yattığını söylüyor.
“2019’da imzalanan 5 yıllık kontratın sona ermesiyle birlikte Ukrayna, ABD’nin etkisi ve Rusya ile yaşadığı siyasi gerilimler nedeniyle bu kontratı yenilemedi” diyor ve ekliyor:
“Bu durum, hem Rusya’nın hem de Avrupa’nın uzun süredir beklediği bir gelişme olarak kayıtlara geçti. Öte yandan, Ukrayna’nın eski boru hatlarının teknik olarak yetersiz kalması ve bu hatların bakım maliyetlerinin yüksek olması da kararı etkileyen önemli faktörler arasında.”
TürkAkım stratejik öneme sahip
Ukrayna boru hatlarının devre dışı kalmasıyla, Avrupa’ya gaz sevkiyatında TürkAkım kritik bir rota haline geldi. Akyener, Türkiye üzerinden Avrupa’ya gaz taşıyan bu boru hattının, iki ana hattan oluştuğunu ve toplamda 15,75 milyar metreküp kapasiteye sahip olduğunu söylüyor. Akyener’e göre bu kapasitenin gelecekte iki katına çıkartılabilir.
Akyener, Ukrayna’nın kararının beklenen bir durum olduğunu ve Rusya’nın bu konuda önceden hazırlıklı olduğunu da ifade ediyor. Akyener, TürkAkım’ın mevcut kapasitesinin artırılmasının Avrupa’nın gaz ihtiyacını karşılamak için çok önemli bir adım olduğunu belirtiyor. Boru hattı gazının LNG’ye göre daha ekonomik ve süreklilik arz eden bir seçenek olduğunu da vurguluyor.
“LNG, kısa vadeli bir çözüm”
Avrupa, LNG ithalatını artırsa da lojistik sınırlar nedeniyle bu kısa vadeli bir çözüm sunuyor. Akyener, aynı zamanda Afrika ve Norveç gibi alternatif kaynaklardan gaz tedarikinin sınırlı kalacağına dikkat çekiyor.
Ukrayna’nın kararına karşılık Avrupa’nın yaptığı hazırlıkların arasında gaz depolarını dolu tutmak, LNG tedarik miktarını artırmak ve gaz tüketimini azaltmak bulunuyor. Akyener, Avrupa’nın gaz depolarını yüzde 70’in üzerinde doluluk oranında tutmasının enerji arzı konusunda önemli bir adım olduğunu ve LNG tedarikindeki artışın da enerji krizine karşı bir önlem niteliği taşıdığını belirtiyor.
Akyener, sanayi tesislerinde doğalgaz tüketiminin azaltılmasının ve buna yönelik regülasyonların da enerji tasarrufu açısından kritik olduğuna dikkat çekiyor.
“Boru hattı daha ekonomik ve sürekli”
Akyener, Avrupa’nın enerji ihtiyacını LNG’den karşılamaya yönelik attığı adımları değerlendirerek, LNG altyapısının her ülkede farklı seviyelerde olduğunu da ifade ediyor.
Moldova gibi altyapısı zayıf ülkelerin LNG’ye adapte olmakta zorlandığını, ancak Romanya, Macaristan ve Avusturya gibi daha avantajlı ülkelerin bu konuda daha iyi bir konumda bulunduğunu belirtiyor. Buna rağmen LNG tedarikinin hava koşullarından etkilenebileceğini ve bu durumun gaz fiyatlarında dalgalanmalara yol açabileceğini vurguluyor. Bu nedenle Akyener, boru hattı gazının daha ekonomik ve süreklilik arz eden bir seçenek olarak öne çıktığını söylüyor.
“Türkiye, doğalgaz stratejisinde kilit oyuncu”
“Türkiye, doğalgaz stratejisinde kilit bir oyuncu olarak ortaya çıkıyor” diyor Akyener. TürkAkım’ın kapasitesinin artırılması ve Türkiye’nin Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan gibi bölgesel tedarikçilerle işbirliği yapmasının, Avrupa’nın enerji güvenliği için kritik çözümler sunduğunu söylüyor.
Enerji uzmanı Oğuzhan Akyener’in de belirttiği gibi, Türkiye’nin bu süreçteki stratejik konumu, hem kendi enerji güvenliği hem de Avrupa’nın gelecekteki enerji ihtiyacını karşılaması açısından büyük önem taşıyor.
Kaynak : TRT HABER