Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, aralarında KTÖS, KTOEÖS, DAÜ-SEN, KTAMS, KOOP-SEN, BES, BASIN-SEN, ÇAĞ-SEN ve DEV-İŞ’in de bulunduğu dokuz sendika adına yaptığı ortak açıklamada, karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakları konusundaki mağduriyetlere dikkat çekti.
Maviş, Avrupa Birliği ve Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlık haklarının askıya alınmasının, birçok aileyi temel insan haklarından mahrum bıraktığını ve ciddi mağduriyetler doğurduğunu ifade etti.
“Kendi Toprağımızda Yabancı Konumundayız”
Açıklamada, Kıbrıs sorununun yarattığı en önemli sosyal sorunlardan birinin, Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşları ile diğer ülke vatandaşlarının yaptığı evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkından mahrum bırakılması olduğu belirtildi. Bu durumun, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ayrımcı ve keyfi uygulamaları nedeniyle çocukları kendi topraklarında “yabancı” konumuna düşürdüğüne vurgu yapıldı.
Maviş, Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarının koyduğu hukuksuz kriterler nedeniyle birçok çiftin çocuklarının vatandaşlık hakkını güvence altına almak için doğum ve evliliklerini yurt dışında gerçekleştirmek zorunda kaldığını belirtti. Bu durumun aileler için hem maddi hem de manevi yük oluşturduğunu ve ciddi sağlık ile hukuki riskler doğurduğunu ifade etti.
“Vatandaşlık Hakkı Siyasi Engellere Kurban Edilemez”
Açıklamada, vatandaşlık hakkının doğuştan gelen temel bir insan hakkı olduğu ve hiçbir siyasi engellemenin bu hakkı ortadan kaldıramayacağı belirtildi. Maviş, Kıbrıs Türk toplumunun Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortağı ve Avrupa Birliği’nin resmi bir parçası olduğuna dikkat çekerek, “Bir bireyin kiminle evleneceğine ya da anne ve babasını belirlemeye devletler karar veremez” dedi.
Mahkemeden Kritik Karar 21 Şubat’ta
Dokuz sendikanın desteklediği Eda Hançer Akkor’un, Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek Anayasa Mahkemesi’nde açtığı davanın kararının, 21 Şubat saat 09:30’da açıklanacağı duyuruldu. Maviş, sendikaların davayı yakından takip ettiğini ve süreç boyunca mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
“AİHM’e Götürülmeye Hazırız”
Mahkemeden olumsuz bir karar çıkması durumunda, davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınacağını ifade eden Maviş, bunun yalnızca bireysel bir hak arayışı olmadığını, aynı zamanda Kıbrıslı Türk toplumunun geleceği ve eşit yurttaşlık haklarının savunulması için verilen bir mücadele olduğunu vurguladı.
Sendikalar, 21 Şubat’taki duruşmanın ardından avukatların da katılımıyla detaylı bir basın açıklaması yapılacağını duyurdu.





