1. Haberler
  2. Kıbrıs
  3. Ne büyük utanmazlarız biz!

Ne büyük utanmazlarız biz!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Biz var ya, biz!

Başımıza Atatürk gibi bir lider geçtiğinde emperyalizmin ağababalarını dümdüz etsek de,

İnsanlık tarihinin en şanlı kurtuluş savaşlarından birinden zaferle çıkmayı başarsak da,

Küllerimizden dirilip, tam yüz yıldır emperyalizmin tekerindeki çomak olsak da,

Dünyanın en güzel ve en özel memleketlerinden birine sahip olsak da,

Millet olarak içimizden insanlık tarihine adını yazdıran bilim insanları çıkarsak da,

Yeri geldiğinde bir lokmayı ona bölüp, birbirimizle paylaşsak da,

Başımızda Atatürk gibi biri olmadığı ve bize insanlığın, onurun, kardeşliğin, dostluğun, saygının, vatan ve millet sevgisinin, bilimin, adaletin ve asil bir millet olmanın değerlerini hatırlatmadığı sürece; değil devlet idare etmek, değil milletin yedisinden yetmişine her kesimine sahip çıkmak, değil devletin, toprağın, birliğin, beraberliğin, adaletin, hukuğun değerini bilmek,  üç tane koyunu bile zor idare ederiz, üç tane eşeğin yaşam hakkını bile koruyamayız!

Utanmazlıkta, arlanmazlıkta, dengesizlikte, sorumsuzlukta, cahillikte, omurgasızlıkta da sınır tanımayız!

Ama lafazanlıkta, soytarılıkta, sahtekarlıkta, liyakatsizlikte, şovmenlikte ve omurgasızlıkta da şampiyonluğu kimselere kaptırmayız!

İki adım ötemizde canı ciğeri bir kuruş etmez, iki paralık cihatçı bir katil müsveddesi, ki daha düne kadar dünyanın en tehlikeli suçluları arasındaydı ve kellesine on milyon dolar değer biçiliyordu,  İsrail-Amerikan ikilisinin entrikasıyla gidip Şam’daki saraya girdi ve bunu oraya oturtanlar tarafından da seçimsiz sandıksız, haksız hukuksuz, sorgusuz sualsiz Suriye’nin çakma Cumhurbaşkanı ilan edildi!

Tarih bunu da gördü!…Dün kellesine on milyon dolar ödül konmuş olan cihatçı katil, bugün uluslar arası emperyalizmin çevirdiği entrika ile darmadağın edilmiş bir ülkenin çakma Cumhurbaşkanı rolüne soyundu!

Kısacası, elin canı ciğeri bir kuruş etmez emperyalist uşağının dün kellesi göstermelik bir bedelle on milyon dolar ederken bugün dünyanın en güçlü devletleri tarafından herife cumhurbaşkanı muamelesi yapılıyor, üstelik de ne seçeni var ne de seçmeni, ne halkı var ne de gerçek bir hükümeti ve devleti, sadece ve sadece ahlaksızlıkta ve vahşette sınır tanımayan emperyalistlerin coğrafyamızda çevirdikleri dümenlerin icadı olarak gözümüzün içine içine soktukları bir kukla ve çetesi var!

Düşünsenize, bu çapulcunun çevresinde eni topu en fazla 18-20 bin kişilik Işid, El Nusra, El Kaide gibi cihatçı katil çapulculardan oluşan bir çetesi var, topu birden buna oy verse en fazla alacağı oy 20 bin, ki o kadar bile değil!

Milyonlarca seçmeni olan Suriye’de herif tek bir oy bile almadan, sırf Amerikan-İsrail emperyalizminin sadık uşağı olacağına dair söz verdi diye bir oldu-bittiyle Esad denen, değil devlet yönetmek, bakkal yönetecek çapı bile olmayan herifin boşalttığı koltuğa el koymuş bulunuyor!

Amerika ile İsrail ikilisi tezgahı hazırlamışlar, ki bu konuda tezgah esas olarak İsrail tarafından değil, büyük abisi Amerika tarafından hazırlanmıştır, cihatçı katil müsveddesinin rolünü değiştirmişler, herife hadi sen bundan sonra Suriye denen bataklığın çakma cumhurbaşkanı müsveddesi ve bizim son kullanım tarihli kuklamız olarak şu koltuğa oturacaksın demişler, o da gitmiş oturmuş!

Arkasından da Almanya, Fransa, İngiltere daha düne kadar azılı terörist dedikleri, kırmızı bültenle kafasına on milyon dolar koydukları herife methiyeler düzmeye başladı, sonra da karşılıklı ziyaretlerle birbirlerine mavi boncuk dağıttılar!

Bütün bunlar bizim araba sürüşü ile yarım saatlik uzağımızdaki bir mesafede oldu!

Diğer taraftan, Kıbrıs Türkü olarak, ki toplum olarak varlığımızın adadaki komşularımız Rumlarla eşit olduğu BM tarafından da tescillenmiştir,  tam elli senedir bizim hür irademizle kurduğumuz devletimiz tanınmıyor, kimliğimiz de tanınmıyor, resmen başımıza seçtiğimiz temsilcilerimiz de tanınmıyor!

İçeriği oldukça iyi sayılabilecek bir anayasaya bağlıyız ve bu anayasaya göre olabildiğince, hatta pek çok devletin uygulamada yaptığı seçimlerden de daha demokratik seçimler yapıyoruz, kendimize hükümet ve lider seçiyoruz, Cumhurbaşkanı seçiyoruz, ama yasal yollarla seçtiğimiz hükümetlerimizin ve Cumhurbaşkanlarımızın, ve hatta Kıbrıs Türk toplumu olarak, bizim bile  iki paralık cihatçı bir katil müsveddesi ve çapulcu çetesi kadar hükmümüz yok!

Durum buyken, ne Türkiye’de ne de burada, bu konuda tek kelime eden de yok!

Haklarımızı soracak, savunacak, arayacak herkes bu konuda devekuşu misali kafasını kuma gömmüş, kıçını havaya dikmiş!

Manzaraya bakarsak, bizim çakma muhalefetle iktidardakilerin şu andaki en büyük dertleri Karpaz’da katledilen eşeklerin katillerine lanet okumak, eşek katliamı üzerinden ne kadar çevreci ve hayvansever olduklarını var güçleriyle birbirlerine anlatmak, çevrecilikte ve hayvan haklarına duyarlılık konusunda birbirleriyle yarışmak!

6 Şubat depreminde İsias denen otel kılığındaki katliam ucubesinde katledilen çocuklarımız için adalet aranırken göstermelik dava sürecinde ve adaletin yüzkarası neticesinde bile ne iktidar ne de çakma muhalefet bu konuyu Meclis’te eşeklerin haklarını tartıştıkları kadar tartışmadı, hatta hiç tartışmadı!

Ağızlarından çıkan tek laf “Türkiye adaletine güveniyoruz” oldu!

Aslında kimse Türkiye’nin yargısına filan güvenmiyordu, göstermelik yargı sürecinde de zaten kimse bizi insan yerine koymuyordu!

Nitekim, insanlığı, adaleti, bilimi, ahlağı her şekilde katleden katillerin avukatlarından bazıları o kadar ahlaksızlaştılar ki, ne olmuş yani, bir tek sizin çocuklarınız mı öldü demeye bile kalkıştılar!

İsias yargı süreci adalet arayışından çıkıp, rezalet sürecine dönüştüğünde bile bizim Meclis’te katledilen çocuklarımız, öğretmenlerimiz, ailelerimiz için hak arayışı çığlığı yeterince atılmadı, sadece laf ola torba dola konuşuldu, hele bizim çakma muhalefet yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi için Türkiye’deki iktidarla arayı bozmamak adına süt dökmüş kedi modundan hiç çıkmadı, sadece dostlar alışverişte görsün rollerini oynadı!

Neticede, bir avuç baklava çalan çocuğa 9 sene hapis cezası kesebilen Türkiye yargı sistemi, ahlaksızlığın, sahtekarlığın dikalası ile yapılan ucubede, sırf rant uğruna katledilen çocuklarımızın katillerine katlettikleri her evlat için  3 ay bile ceza kesmedi, tamamen göstermelik bir yargı sürecinde katillere ödül gibi cezalar verildi, üstüne üstlük kanun kural tanımayan, gözü ranttan başka bir şey görmeyen, ucubenin yıkıntılarından insanları çıkartmak için kılını kıpırdatmayan, molozlar arasında çocuklar yatırken bile bir tek para kasasının derdine düşen 72 insan evladının katiller çetesine bir de iyi hal indirimi uygulandı, çocuklarımız katledildikleriyle, Kıbrıs Türkü de acısıyla baş başa kaldı…

Böyle bir coğrafyada, böyle bir adalet rezaletinin ardından,  katledilen çocuklarının hakları için kıyameti koparmayan bizim yüce Meclis, tam 50 senedir korunmaları için doğru dürüst bir çare üretmediği için katledilen 14 eşeğin arkasından kıyameti kopardı!

Ne milletiz ama!

İki paralık bir terörist müsveddesi eğreti bir koltuğa oturtuluyor ve cumhurbaşkanı muamelesi görüyor, bizim seçilmiş Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize ise ot kadar değer veren yok, gıkımızı bile çıkarmıyoruz!

50 senede devlet çözüm üretmediği için katledilen eşekler adına kıyameti koparan bir Meclisimiz ve siyasilerimiz var, ama İsias ucubesinde katledilen çocuklarımız için eşekler adına kopardığı kıyamet kadar kıyamet koparacak yüreği olan bir Meclisimiz,  siyasilerimiz, ve keza insanımız da yok!

Ne büyük utanmazlarız biz!

“İki paralık cihatçı katil müsveddesini adam yerine koyacak kadar alçaldınız da bizim seçilmiş Cumhurbaşkanımızı, demokratik ve tamamen yasal yöntemlerle seçilmiş hükümetimizi, hür irademizle kurulmuş devletimizi niye adam yerine koymadınız” diyemedik!

Çocuklarımızı katleden ahlaksız, vicdansız sistemden ağzımızı açıp da hesap soramadık, hesap sormak için kıyameti koparmadık, ama katledilen 14 eşek için yüce Meclisimizde ve medyamızda bol bol kıyameti kopardık, gazımızı yelledik!

Elbette, fırsatı bulduğunda en vahşi hayvandan bile daha beter vahşileşebilen insanoğluna karşı  kendilerini koruyamayan hayvanlar olarak eşeklerin de canlarını korumak, haklarını korumak bu devletin ve vicdanlı insanların işidir, gücüdür, görevidir,  yasal zorunluluğudur!

Elbette hayvanlar insan kılığındaki vahşi mahlukatlar tarafından bu şekilde katledildiğinde kıyamet kopacak, kopmalıdır da!

Amma ve lakin, devlet olarak, millet olarak,  çocuklarımız da katledildiğinde eşekler için kopardığınız kıyametin milyon katını koparmalıydık, koparamadık!

Cihatçı bir çapulcu Suriye’nin çakma cumhurbaşkanı olarak tanındığı anda kıyameti koparmalı ve” bre hödükler, canı ciğer bir kuruş etmeyen, dün laf ola kellesine on milyon dolar değer biçtiğiniz bir cihatçı terörist müsveddesini anında çakma cumhurbaşkanı ilan ettiniz de, tam elli senedir kendi hür irademizle kurduğumuz devletimizi, demokratik yollarla seçtiğimiz hükümetimizi, Cumhurbaşkanımızı niye tanımıyorsunuz” demeliydiniz, diyemediniz, kendinizi adam yerine koyduramadınız, böyle bir koz ele geçmişken bile hakkımızı arayamadınız!

Anladınız mı, ey çakma muhalefet!

Anladınız mı, ey devletçilik, hükümetçilik oynayıp da üç tane eşeğin canını bile koruyamayan iktidar!

Ve siz eşekler, maalesef ki sizin de hatanız var, çocuklarının canını bile koruyamayan, hesabını soramayan, haklarını savunamayan, içinden en vahşi hayvandan bile daha kudurmuş ama elini kolunu sallayarak gezen katilleri barındıran bir milletin, bir devletin, bir ülkenin içinde yaşıyorsunuz, bu yüzden sizin de suçunuz büyük, hem de çok büyük!

Siz en iyisi yol yakınken Suriye’ye filan iltica edin, bakın Avrupalılar ve diğer emperyalistler oradaki canı ciğeri bir kuruş etmeyen çapulcu katilleri bile insan yerine koyuyorlar, Avrupalılar sizi hayvan olarak hayda hayda onlardan çok daha değerli tutarlar, sizin için özel bakanlık ve yönetim bile icat ederler, kimse de kuyruğunuzun kılına bile dokunamaz!

Ya da, en iyisi, yolu kısaltın, mayınsız bölgeden sınırın öte tarafına geçin, Rumlarla birlikte sınırın ötesinden bizim halimize kişneyerek gülün!

Nasılsa hak ettik, hem de fazlasıyla!

Ne büyük utanmazlarız biz!

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin
Bize Katılın
Reklam Engelleyicisi Tespit Edildi

Sitemize katkıda bulunmak için lütfen reklam engelleyicinizi devredışı bırakın.