Kuzey Kıbrıs’ta trafik cezaları yeniden güncellendi ve hayatımıza ceza olabilecek yeni kurallar girdi.
Denetimlerin yetersizliğinden yakınanlar bu kez cezaların yüksekliğinden şikayetçi.
Ne var ki bu yeni ceza tarifeleri, belki de trafikteki vurdumduymazlığın önüne geçmek için ihtiyaç duyulan caydırıcı etkiyi yaratacak.
Çünkü artık öyle bir noktaya geldik ki, kaza olduğunda tek bir yere parmak uzatıyoruz: Karayolları. Çukurlu yollar, eksik bariyerler, yetersiz aydınlatma…
Peki, bu eksikleri bahane ederek dikkatsiz araç kullanma hakkını kendimize nasıl tanıyoruz?
Önce şunu kabul etmemiz gerekiyor;
Trafikte güvenlik sadece yol kalitesiyle değil, sürücü bilinciyle başlar. Direksiyon başına geçen her bireyin kendi canına, sevdiklerine ve trafikteki diğer insanlara saygı duyması gerekir.
Avrupa gibi düşünmekle övünürüz ama bazen geri kalmış ülkelerdeki gibi davranmakta ısrar ederiz. Camdan sigara izmariti atan, yemek artıklarını yola fırlatan, kuralı bilip bilerek çiğneyen bir toplumun, sadece cezaların yüksekliğine odaklanması ironik değil mi?
KKTC’de yaşanan nüfus artışı, 130’dan fazla ülkeden gelen öğrenciler, üçüncü dünya ülkelerinden çalışmaya gelen insanlar ve en önemlisi, kendi insanımızın kural tanımazlığı bu sorunu daha da çetrefilli hale getiriyor.
Hep söylenir: “Güney Kıbrıs’a geçince yollar pırıl pırıl.” Peki bizde neden olmasın?
Cevap basit: Kendi içimize dönüp, kendimize çeki düzen vermediğimiz sürece o yollar asla pırıl pırıl olmayacak.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay ibretlikti. Bir beton mikseri, atık çimentosunu yola döke döke ilerledi. Hem trafik polisi hem de çevre dairesi devreye girdi, cezai işlem uygulandı. İşte olması gereken bu.
Bu gibi örneklerin artması, ihbarların dikkate alınması, sadece trafik değil çevre bilincinin de gelişmesi adına umut verici.
*****
Güncellenen “Suç Cetveli” ise birçok alanda yenilikler getirdi.
- Araç içinde sigara, elektronik sigara ya da tütün ürünü kullanmak asgari ücretin %5’i kadar ceza gerektiriyor.
- Sürüşü etkileyen ilaçların etkisindeyken araç kullanmak %50’lik ceza ve 100 puanla sonuçlanıyor.
- Elektronik Denetim Sistemi üzerinden yapılan ihlaller (muayenesiz araç, ışık ihlali, elde cep telefonu kullanmak, araçta yemek yemek vb.) %10 ile %100 arasında değişen oranlarda para ve puan cezası getiriyor.
- Z izinsiz araç kiralamak da %25 oranında ceza ve 20 puan ile cezalandırılıyor.
Ayrıca bazı durumlar doğrudan mahkemeye sevk edilme ile sonuçlanıyor:
- 150 miligram üzeri alkol ya da uyuşturucu etkisiyle araç kullanmak,
- 15 ayda üç kez tehlikeli sürüş yapmak,
- Yaralanmalı kazalarda mağdurun şikayetçi olması halinde tüm trafik suçlarında…
Mahkeme, bu kişilere 15 asgari ücretlik para cezası ya da 3 yıla kadar hapis cezası verebilecek. Sürücü ehliyeti de 6 aya kadar iptal edilebilecek.
*****
Bunlara ek olarak güncellenen cezalar ve ceza puanları ise şöyle:
-
Polis memurunun dur talimatına uymamak artık %10’dan %100’e kadar para cezası ve 100 puana kadar ceza ile karşılık buluyor.
-
Sürüş sırasında cep telefonu/tablet kullanımı, mesaj yazmak, video izlemek gibi eylemler %10’dan %100’e kadar ceza ve 50 puan ile cezalandırılıyor.
-
Hız sınırını 20 km’ye kadar aşmak artık 10 puan, 21-40 km arası aşmak ise 30 puanla sonuçlanıyor.
-
Hatalı park cezaları %10’a yükseldi.
-
Emniyet kemeri takmamak, çocuk koltuğu bulundurmamak gibi ihmallerin cezası %20’ye, ceza puanı ise 10’a çıkarıldı.
-
Özel işletme izni (A veya B) olmadan araç kullanmak artık %50’ye kadar para cezası ve 10 ceza puanı anlamına geliyor.
*****
Tüm bu düzenlemeler bir uyarı niteliğinde: “Sorumluluğu başkasına atarak bir yere varamayız.” Trafikteki her bireyin yapması gereken ilk şey, özeleştiri. İçtiğin sigarayı camdan atmıyor musun? Yediğinin çöpünü dışarı fırlatmıyor musun? Kuralları başkasının değil, kendi rahatın için çiğnemiyor musun?
Cezaların amacı ceza kesmek değil, ölümcül kazaların önüne geçmek, bilinçli bir toplum oluşturmak. Bu yüzden sadece devletin değil, bizlerin de görevleri var. Temennimiz, bu yeni düzenlemelerin yalnızca kağıt üzerinde kalmaması ve uygulamada da kararlılıkla sürdürülmesidir.
Tüm bu cezaların amacı, birilerini “cezalandırmak” değil, toplumun tamamını eğitmek, bilinçlendirmek ve en önemlisi can kayıplarının önüne geçmek.
Cezaların yüksekliği değil, bilincin düşük olması problem. Artık “bahane” üretmeyi bırakmalı, sorumluluğu başkasına atmaktan vazgeçmeliyiz.
Bu vicdanı taşıyan sürücülerle yolların çukurları da bir gün kaybolacaktır.
Unutmayalım: Kurallara uymak bir zorunluluk değil, bir vicdan meselesidir.
“Bir kere kararlı olduğunuzda, oraya varmak için disipline ve sıkı çalışmaya ihtiyacınız olur.”
Haile Gebrselassie