Futbol, dünyada en çok izleyicisi olan, en popüler spor dalıdır.
Dünya çapında en az üç milyar futbol hayranı olduğu ifade ediliyor. 2018 Erkekler Dünya Kupası finali 3,5 milyardan fazla TV izleyicisi tarafından izlendi. Bir yıl sonra, 2019’daki kadınlar şampiyonasında da izleyici sayısı bir milyarın üzerinde oldu.
Futbol, kuralları kolay öğrenilen, yaygın bilinen bir oyundur.
Eskiden oyun alanları, parklar yok gibiydi.
Çocuklar futbolu, boş alanlara, taş koyarak var ettikleri kalelerle oluşan futbol sahalarında oynarlardı.
Hakem, yoktu.
Hızlı ortak kararlarla kural dışı hareketler, fauller belirlenirdi.
Korner, köşe vuruşu yerine, “Üç korner, bir penaltı” diye çocukların özel oyun kuralı uygulanırdı.
Üç köşe atışı kazanan taraf, köşe atışı yerine, gol şansı daha yüksek penaltı atışı kullanırdı.
Köşe atışına neden olmak bir hataysa, hatalar affedilmez, üç hatanın sonunda penaltı cezası uygulanırdı.
Çift sarı kartla oyun dışında kalmanın ruhunda da, biriken hataların cezasının uygulanması var.
***
Konumuz elbette futbol ya da futbol oyun kuralları değil.
Siyasette de hatalar birikir.
Hatalar, geçici olarak silinmiş muamelesi görse de gün gelir, hem de hataları işleyenin en güçsüz anında hepsi hatırlanır, hatırlatılır ve ceza en ağır şekilde uygulanır.
Başlıktaki ÜÇ KORNER BİR PENALTI gibi, suçlar hatırlanır, cezalar birleştirilir, daha ağır ceza olarak uygulanır.
***
Futbol hatalar oyunudur.
Her gol, golü atan tarafın başarısı kadar, golü kalesinde gören takımın hata ya da hatalarının da eseridir.
Siyasette hataların, suçların, birileri tarafında yazıldığı KARA KAPLI BİR DEFTER vardır.
O kara defterde siyasete adım atan herkesin bir sayfası bulunur. Başarılar yazılmaz oraya. Çünkü başarılar doğal ve olması gereken işlerin yapılmasıdır.
Kara deftere siyasilerin kendilerinin, yakın aile bireylerinin ve SİYASİ BARİYALARININ HATALARI VE PARANTEZ İÇİNDE HAKSIZ KAZANÇLARI YAZILIR.
Bizim siyasetin kara kaplı defterinin bir kopyası da Ankara’da var.
***
Kara deftere bakılarak önce bakışlarla uyarı yapılır. Sonra bakışların yanına, işaret parmağının anlamlı anlamlı sallanması eklenir.
Yakın takip devam eder.
Gün gelir, “Sizin göreviniz tamamlandı, hizmetleriniz için teşekkür ederiz” denilir nazikçe.
Bu yumuşak uyarı alınmazsa, kara kaplı defter açılır ve gereken yapılır. Jübile yapılmadan uğurlama olur. Kara defterde yazılanlara göre bu uğurlama itibar sıfırlaması ve “teneke çalarak” da olabilir.
***
Yeni bir haftaya giriyoruz.
Herkese en güzel dileklerle, pes pembe, mus mutlu bir hafta diliyorum.
Aktif gazeteciler içinde, mesleki deneyimi en uzun olan ilk on, hatta ilk beş gazeteci ya da köşe yazarından biriyim.
Cumartesi, Halkın Partisi Kurultayı’nı Hür–İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, Kamu–Sen Başkanı Metin Atan, eski KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan ve Akademisyen–Gazeteci Güven Arıklı ile birlikte izledim.
Kurultaya girmeden Ahmet Kaptan, “Pazartesi çok önemli gelişmeler olabilir” dedi.
Ben de “Yoooo, çarşambayı bekleyelim” dedim.
***
İkinci gününü yaşadığımız yeni hafta, siyasi gelişmelerin en yoğun yaşanabilecek haftalardan biri olmaya adaydır.
Farklı kaynaklardan gelen duyumlar içinde, hayati kararlar verilecek bazı toplantıdan bahsedişler var.
Kara defterlerin, ilgili sayfalarına da bakılıyormuş…
Kritik kararlar bu hafta içinde netleşmese de belirsizliklerin, aşılması yönünde adımların atılması bekleniyor.
***
Detayını sonraya bırakıp, bir ekleme yapayım.
Alkol değil, iktidar sarhoşluğu ya da güç zehirlenmesinin belirlenmeye çalışıldığını da güvenilir kaynaklardan duydum. “Sarhoş” olanların ehliyeti alınabilir. NOKTA.