1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Fırtınadan Sukünete

Fırtınadan Sukünete

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir denizin ortasında kaldığını hayal et. Gökyüzü karanlık, dalgalar öfkeli; sanki seni yutmaya hazırlanıyor. Her yönden üzerine gelen bu devinimler, senin ruhunun yansıması gibi. Bir yere tutunmaya çalışıyorsun ama ellerin boşluğa uzanıyor. İşte insanın içindeki çalkantılar böyledir; gözle görülemez ama her şeyden daha gerçek hissedilir. Ve bu dalgalar bedeninde yankı bulur; nefeslerin düzensizleşir, kalbin hızlanır, ellerin titrer… Çünkü ruhun fırtınası, bedenine daima dokunur.

Bir iç ses yükselir, önce kısık bir fısıltı gibi, sonra yankılanan bir çığlık: “Neden buradayım? Neden bu kadar ağır hissediyorum?” Sorular uzar, cevaplar karanlıkta kaybolur. İnsanın kendi içine dönüp baktığında gördüğü şey, çoğu zaman karmaşadır. Üst üste yığılmış düşünceler, bastırılmış duygular ve çözülmemiş hesaplaşmalar… Bu içsel kaos, dış dünyaya izlerini bırakır. Hayatındaki insanlarla kurduğun ilişkilerde mesafeler yaratır, kelimelerin kırılganlaşır ve bazen bedenin pes eder. Lakin çıkış yolu vardır. Her fırtına gibi bu çalkantılar da bir durgunluğa evrilir. Soru şu: Kendini o karanlık denizde nasıl yönlendireceksin? İşte burada bir ışık belirir; o iç sesi dinlemek, onunla yüzleşmek ve en önemlisi ona şefkatle yaklaşmak gerekir. Kendine yönelttiğin en ağır sorulara cevap bulamasan bile onları anlamaya çalışman bir adım olabilir. “Beni bu denizde tutan şey ne? Bu dalgaları yaratan rüzgâr nereden esiyor?” Bu sorular seni kaostan anlamaya taşır.

Ruhunu sakinleştirmek için derin bir ormanda yürüdüğünü düşün. Ağaçların arasında kayboldun, ama bir ışık huzmesi bulabilmek için sabırla adım atıyorsun. Her adımda biraz daha derine iniyorsun; hem korkuyorsun hem umutlanıyorsun. İşte bu, insanın kendisiyle yaptığı konuşmanın ta kendisi. Ruhunun karanlık köşelerinde dolanırken, kendi elini tutmayı öğreniyorsun. Ve en önemlisi, çıkış yolunu yaratıyorsun.

Rumi’nin sözü kulağına gelir “Kendi içine bak; çünkü dışarıda aradığın şeylerin hepsi zaten içinde saklıdır.” İşte bu çalkantıların asıl sırrı da burada yatar. Kendine doğru ilerledikçe, dalgalar daha az tehdit edici olmaya başlar. Ne olduğunu anlamaya başladığında onları kontrol etmeye başlarsın. Ruhun, önce kendini sonra dış dünyayı dönüştürür. Bir denizci gibi o fırtınalı denizde bir yol bulmayı öğrenirsin; bazen dalgalarla savaşarak, bazen rüzgarı arkana alarak.

Sonunda, insan kendi fırtınasında yüzmeyi öğrenir. Kendi denizinde kaptan olur; bazen yalnızlıkla, bazen huzurla… Ama mutlaka bir yön bulur. Ve işte tam da o anda çalkantılar sessizliğe dönüşür. 🌿✨

Fırtınadan Sukünete
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin
Bize Katılın