Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın son açıklamaları sadece satır araları değil, tüm harflerin araları okunması gereken, son derece güçlü bir içeriğe sahip.
İlk başta düz okuma ile Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne olan desteğinin altının bir kez daha çizildiği, “Türk Hariciyesi”nin her zaman için bir Kıbrıs gündemi ve mesaisi olduğunu anlatan bir açıklama.
Bunu biraz daha ileriye götürelim ve kelime anlamları üzerinden satır aralarını okuyalım.
Bakan Fidan yaptığı açıklamada, Türk Dünyası’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’ne ve Kıbrıs Türk Halkı’na desteğinin her zaman ve güçlü bir şekilde devam edeceğini söyledi.
Bunu iki önemli anlamı ile okuyalım.
Birincisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Türk Dünyası devletlerinin lideri olduğu, bir “Ağabey” pozisyonu bulunduğunu göstermesidir.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bu nedenle çok rahat bir şekilde çıkıyor ve tüm Türk devletleri adına böyle bir açıklama yapıyor.
Ve o açıklama herkes tarafından kabul görüyor. Kimse çıkıp da buna itiraz etmiyor, edemiyor.
Öte yandan, Bakan Fidan’ın açıklaması şunu da göstermiştir ki, Türk Dışişleri bu konuda ciddi bir mesai harcamış ve bu önemli sonuç elde edilmiştir.
Yani, birilerinin dediği gibi “Türkiye Sessiz Kalmayı” asla tercih etmemiş, bu konudaki temaslar sürmüş ve bir aydan da kısa bir sürede bu sonuç elde edilmiştir.
Böylelikle bir süredir devam eden spekülatif açıklamalara da son verilmiştir.
Gözden kaçırılmaması gereken son bir nokta da Dışişleri Bakanı Sayın Fidan’ın söz konusu açıklamayı kimle birlikte yaptığıdır.
Bakan Fidan, Ankara’yı ziyaret etmekte olan Norveçli mevkidaşı Espen Barth Eide ile basının önüne geçmiş ve bu açıklamayı yapmıştır.
Espen Barth Eide (unutanlar için söylüyorum) Kıbrıs’ta BM Genel Sekreteri’nin Özel Temsilciliği yapmış biririsidir.
Ama onu diğerlerinden ayıran bir temel özelliği vardır.
Eide, Rum tarafının önce masayı devirip kaçtığı sonra da şimdilerde dört elle sarıldığı Crans Montana sürecinin mimarıdır.
Norveçli diplomat kendi kurguladığı zirveye bizzat eşlik etmiş ve sonunda yaşanan çöküşe de tanık olmuştur.
İşte o Eide’nin önünde Türkiye Dışişleri Bakanı Fidan çıkmıştır ve hem federasyon modelinin artık söz konusu olamayacağını hem de Türk tarafının ortaya koymuş olduğu yeni siyasete Türkiye’nin güçlü desteğinin en başındaki gibi devam ettiğini söylemiştir.
Eide zaten Crans Montana çökerken bunları anlamıştı. Ama onun önünde tekrarlanmış olması bugünlere o gerçeği algılayamadan gelenlere de ışık tutmuştur…
