1. Haberler
  2. Yaşam
  3. İnanç ve Cesaret Ekseninde Sevgi

İnanç ve Cesaret Ekseninde Sevgi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir çiçeğin güneşe uzanışı gibi, sevgi de inançla büyür. İnanç, sevginin köküdür; derinlere uzandıkça, sevgiyi besler ve güçlendirir. Ne var ki, inancı zayıf olanın sevgisi de bir yaprak misali çabuk solar. Sevmek, yalnızca duygusal bir yoğunluk değil, aynı zamanda bir seçimdir, bir eylemdir; her gün yeniden karar verilen, özenle korunan bir bağdır.

“İnanç ve cesaret, iki yol arkadaşıdır. Cesareti olmayanın inancı zayıflar, inancı zayıf olanın ise cesareti kırılır.” İnsan, sevgiye yürüdüğünde bazen dikenlerle karşılaşır; cesaret, bu dikenlere rağmen ilerlemektir. Sevgi, güvensizliğe, korkuya, belirsizliğe rağmen sarıldığında gerçek anlamını bulur. Çünkü sevginin doğası, yalnızca hissetmek değil, onun için mücadele etmektir.

Ama sevgi, kör bir inanç değildir. Kör inanç, düşünmeyi terk eder; sorgulamadan kabullenir ve bazen yalnızca bir alışkanlığa dönüşür. Sevgi ise, anlam arayışıdır. İnsan sevdiğinde, neden sevdiğini, nasıl sevdiğini, sevginin ona ne kattığını bilir. “Gerçek sevgi gözleri açar; hem kendine hem de karşısındakine aydınlık getirir.”

Sevgi Edinim İçin Bir Eylemdir

Sevgi, yalnızca hissetmek değildir; o, bir çaba gerektirir. Bir tohumu toprağa bırakmak, onu sulamak, güneşle beslemek gibi… Sevgi, emek ister. İnsan, yalnızca sevilmeyi bekleyerek sevgiyi anlamaz; onu hak etmek, ona yatırım yapmak gerekir.

Bir dostluğu sürdürmek, bir sevdiğini korumak, bir değer yaratmak vs. bunların hepsi sevginin eyleme dökülmüş hâlleridir. “Sevgi zamanla güçlenir, ama yalnızca bakım gördüğünde…” Çünkü sevgi, bir armağandır; ama onu yaşatan, ona anlam veren kişinin çabasıdır.

Kimi zaman insanlar sevgiyi yalnızca bir duygu olarak ele alırlar. Oysa gerçek sevgi, fedakârlıkla, özveriyle, bilinçli seçimlerle yaşanır. Sevdiğini anlamaya çalışan, onun için mücadele eden, ona değer katan kişi, sevgiyi eyleme döken kişidir.

Kör İnanç Sevgi Barındırmaz

İnanç, sevginin temel taşlarından biridir. Ancak sorgulanmadan inanılan şey, kör bir inanca dönüşür. “Kör inanç, sevginin doğasını bozar; çünkü sevgi özgürlüğü, anlayışı, farkındalığı içinde barındırmalıdır.”

Bir insanı olduğu gibi sevdiğini iddia etmek, ama onu anlamamak, ona sorgusuz sualsiz bağlı olmak, gerçek sevgi değildir. Gerçek sevgi, bireyin kendisini ve karşısındakini olduğu gibi görmesi, eksikleri kabul etmesi ve bu eksiklikleri birlikte aşabilme cesareti göstermesidir.

Sevmek, yalnızca bir bağlılık değil, bir farkındalıktır. Sevdiğini olduğu gibi görebilmek, onun kusurlarına rağmen yanında durabilmek ve “ona kendi varoluş alanını tanımak” gerçek sevgidir. Kör inanç ise, bu özgürlüğü ve anlamı ortadan kaldırarak sevgiyi sığlaştırır.

Sevgi Bir Anlam Yolculuğudur

Ne büyük şairler sevginin tarifini yazmıştır, ne filozoflar üzerine düşünmüştür! Ama sevginin en güçlü tarifi, yaşandığında saklıdır. “Rüzgarın şarkı söyleyişi gibi, denizin sonsuz hareketi gibi… Sevgi, varoluşun içinde kendini hep tekrar eder, ama her defasında başka bir anlam bulur.” Bir insanı sevmek, bir çiçeği sulamak gibidir. Eğer toprağa güveniyorsan, güneşi kabul ediyorsan, sevgi büyür ve filizlenir. Ancak toprak şüpheyle beslenirse, suyun bereketi azalır. Sevgi cesaretle birleştiğinde, inancın kanatları altında yükselir.

Ve unutulmamalıdır ki “sevgi yalnızca almak değil, vermektir.” Karşılık beklemeden, fedakârlıkla, bir varoluş armağanı gibi… Çünkü en büyük sevgi, sınırlarını aşarak kendi ışığını başkalarına taşıyan sevgidir.

İşte, sevgi böyledir; “Bir inanç meselesi, bir cesaret yürüyüşü ve bir anlam arayışı.” Öyleyse, sevdiğiniz her şeye inancınızı katın. Çünkü inanmak, sevginin en derin nefesidir.

İnanç ve Cesaret Ekseninde Sevgi
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin
Bize Katılın