https://www.kibrissigorta.com/Kıbrıslı Türklerde heyecanlı kitleleri coşturacak nutuk geçmişi araştırıldığı zaman karşımıza öncelikle Dr. Fazıl Küçük ya da Rauf Denktaş çıkmaz.
Peki, kim çıkar? Celal Hordan… Celal Hordan kimdir?
1950’li yılların sonlarında Türkiye’deki Milli Talebe Federasyonu Başkan Yardımcısı.
1958 yılında TMT Kuruldu… Örgütlenmesi devam ederken Mayıs 1959’da Celal Hordan, Kıbrıs’a geldi. Hordan’ın kimlerin katkılarıyla vize alarak İngiliz döneminde adaya giriş yaptığı sorusunun yanıtı net değildir.
Burhan Nalbantoğlu’nun Türkiye’de bulunduğu yıllarda Celal Hordan’la tanıştığı bir sözlü bilgidir.
Özgül Gürkut ve Damla Soyalp’ın kaleme aldığı “Yarım Kalmış Bir Yaşam, Dr. Burhan Nalbantoğlu, kitabında Celal Hordan’ın adının geçtiği bölümlerden biri şöyle: “1959 yılının Mayıs ayına gelindiğinde, Federasyon altında gençleri örgütlemek için bir komite kurulur. Kıbrıs Türk Gençliğini Anavatana Tanıtma Komitesi olarak adlandırılan komitenin ilk toplantısına Dr. Burhan Nalbantoğlu başkanlık eder.
Lakin toplantıda uzun yıllar Kıbrıs’taki icraatları ile konuşulan bir isim daha vardır: Celal Hordan.
1957 ve 1958 yılları boyunca Türkiye’de Kıbrıs mitingleri düzenleyen Hordan, komitenin toplantısına Türkiye Milli Talebe Federasyonu Başkanı sıfatıyla katılır. Hordan kısa bir süre sonra Kıbrıs Türk Gençlik Teşkilatı’nın başına getirilir ve yıllarca konuşulacak icraatlara imza atar.
Temmuz başı kuruluş çalışmaları hız kazanan Gençlik Teşkilatına Kıbrıs Türk gençlerini üye kaydetmek için Hordan’ın oluşturduğu “Yıldırım ekibi”, tüm şehirleri gezer teşkilatın şubelerini oluşturur. Teşkilatın amacı kültürel ve iktisadi kalkınmanın önünü açmak olarak aktarılır. Oysa altında yatan esas nedenin Türk milliyetçiliğini akıllara iyice kazmak olduğu gayet aşikardı.”
Bazı haber kaynaklarına göre, Celal Hordan, eylül ayında geldiği İstanbul’a geri döndü. Dönüşünden kısa süre sonra, kasım ayında İstanbul Çağaloğlu’ndaki bir otelde asker kaçağı olarak tutuklandı.
Celal Hordan’ın şehir ve köy gezilerinde AS 377 Salih Boyacı’ya ait araba kullanılır. Ekipte Salih Boyacı yanında Mesut Merter ve Alpay Ali Rıza da vardı.
İş insanı Salih Boyacı ile yaptığımız sohbetlerde Celal Hordan’la ilgili bölümler her zaman dikkatimi çekmiştir.
***
1959 Mayıs’ın başında ansızın Kıbrıs’a gelen Celal Hordan, attığı nutuklarla çok etkili olurken ne oldu da, beş aydan kısa süre içinde ansızın, sessiz sedasız adadan ayrıldı.
İlk seyahat acentesi sahiplerinden Mehmet Can abimiz hayattadır.
Ondan dinledim, farklı isimlerden de doğrulattım.
Celal Hordan, Kıbrıs’tayken anne ve babası da adaya gelir.
Bir süre kalıp, tatil yaptıktan sonra geri dönüş için bilet işlemlerini yapılmasına yönelik Mehmet Can’a görev verilir.
Doğal olarak Hordan’ın anne ve babasının pasaportları alınınca isimlerinden Yahudi kökenli olduğu anlaşılır.
Bu durum o zamanki TMT üst yönetiminde kuşkuya neden olur. O zaman TMT çatısı altında takipçilik önemliydi. Celal Hordan takibe alınır. Takibe alındığı zaman, her akşam yalnız olarak Lefkoşa’nın Rum kesimine gidip bazı kişilerle görüştüğü saptanır. Görüştüğü kişiler araştırılınca, o kişilerin MOSAD ajanı olduğu anlaşılır.
Celal Hordan’ın MOSDAD ajanlarıyla görüştüğü belirlenince hızla adadan uzaklaştırılır.
***
İlginçtir, İsrail devletinin kuruluşundan sonra, İsrail, Kıbrıslı Türklerle temas kapılarını aralamaya başladı.
1962 yılında İsrail, Liseler Futbol Takımı Kıbrıs’a geldi ve Taksim sahasında Kıbrıs Türk Liseler Karması ile karşılaştı. O karşılaşmayı Kıbrıs Türk Liseler Karması Galliganın 2, Hüseyin Tanışık’ın bir golüyle 3-0 kazandı.
Kısa süre sonra Kıbrıs Türk Liseler Karması, İsrail’e davet edildi. Tel Aviv’e varan kafiledeki tüm futbolculara havalimanında ellişer sterlin harçlık verildi.
Oradaki karşılaşma da 1-1 sonuçlandı. Kıbrıslı Liseli futbolcular, Tel Aviv–Kudüs arasında kutsal yürüyüşe de katıldı.
***
Bu bilgileri analitik bir yaklaşımla sorguladığımız zaman 1948’de kurulan İsrail’in kısa sürede ne kadar, aktif olduğunu görürüz.
Başka, yakın tarihe kadar uzanan örnekler var mı? Elbette var.
