Son dönemde dengeler o kadar hızlı değişti ve stabil güçler bir anda o kadar çabuk aktif bir hale geçti ki, en hazır durumdaki siyasetler bile bu duruma yetişemediler.
Mesela hep bir “İsrail-İran çatışması” olasılığından bahsedilir ve bunun olması halindeki olasılıklar senaryo edilirdi.
Ama bu hiç olmazdı, bir çok merkez bunun bir olasılık olduğunu kabul ederken, düşük bir olasılık olduğunun da altını çizerdi.
Ama işte o düşük olasılık oldu ve “kırılmaz sadece hafif sallanır” denilen o fay hattı kırıldı.
Ve görünen de odur ki sadece bir noktadan değil farklı noktalardan da kırılmaya devam edecek.
İşte bu beklenmedik durum karşısında şimdi herkes, yani ülkeler dış politikalarını yeniden tesis etmeye çalışıyor.
Amerika Birleşik Devletleri bile çok belli etmese bile bu yeni duruma uygun ve ileriye dönük olarak kendisine kazandıracak bir politika oluşturmaya çalışıyor.
Sonuçta onlar her zaman kazanmaya alışmış bir ülke.
Bu karışık durumda Türkiye en stabil ve dış politikası en istikrarlı ülke konumunda.
Türkiye en başından beridir Ortadoğu’da dengelerin sürekli zorlandığına işaret etmiş ve bu zorlamanın ciddi sonuçlar doğuracağı uyarısını hep yapmıştı.
Sonuçta Türkiye haklı çıktı ve bozulan dengeler şimdi savaş boyutunda bir durum oluşturdu.
Büyük ülkelerin bile bocaladığı bu durumda bizim Güney komşumuzda işler tamamen çığırından çıkmış hale ulaştı.
Askeri yönden her kadrosunda çeşide yer vererek tam bir “sirk” görünümüne ulaşmış olan Güney Kıbrıs dış politika bakımından ise resmen boşa düştü.
Şu an kimin yanında oldukları ve kime karşı oldukları belli değil.
Çünkü kendileri de bilmiyor.
Ülke an itibarıyla ciddi bir göç dalgası altında.
Bavulunu kapan, başta İsrailliler olmak üzere, Güney Kıbrıs’a geliyor.
Hal böyleyken kendi içine dönmeye çalışan Rum hükümetine yakındır çok ciddi bir diplomatik tokat gelecektir.
Hatta bu tokadın arkası da farklı ülkelerden devam edebilir.
Bu durum bizim için büyük bir fırsattır.
Dışa açılmalı ve bunu anlatmalıyız.
Yaz tatiliyle karışık Cumhurbaşkanı seçimi gündemine kafamızı sokup etrafımızda olanlara ilgisiz kalmak asla kabul edilemez.
Bu yazı çalışarak geçirmek herkesin görevi olmalıdır…
