Nikos Hristodulidis için tüm iyi niyetli çabalarıma rağmen, iyimser yorum yapamadım…
Beklenti çıtamı hiçbir zaman yüksek tutamadım.
Kıbrıslı Türk olarak, Kıbrıs sorununun çözümüne, yaşayabilir bir çözüm için beklentilerim olabilirdi.
Hiç olmadı.
Süreç, beni yanıltmadı.
Hristodulidis, ilk Rum liderdir ki EOKA dönemini yaşamadı.
Yaşamadı ama yaşayanlardan daha fanatik bir duruş içinde oldu.
Cesaret edip, objektif bir yaklaşımla, Rum tarafı, Rum liderliği adına geçmişle ilgili özeleştiri yapacağına, ENOSİS’çi inançla, Kıbrıslı Türklerle birlikte adayı yönetmeyi asla kabul etmeyen bir çizgiden yürüyor, yürümeye devam ediyor.
Kıbrıs’ta çözümü iki kişi istiyorsa, birinin ben olduğuma inanırım.
Hristodulidis samimiyetten uzak, çözüme her yaklaşıldığı zaman, sürece zarar vermek için elinde “pimi çekilmiş el bombası” tutmaktadır.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı izlediği politikadan dolayı eleştirenleri hiç yadırgamam. Ama eminim kimse Ersin Tatar’ı, niyet gizleme bakımında Nikos Hristodulidis’le kıyaslamaz.
***
Hristodulidis, Kıbrıs’ın talihsizliğidir.
Kıbrıs sorununa yaklaşımı bakımında talihsizliktir.
Güneyde Başkanlık sistemi olduğu için, Kıbrıslı Rumlar ve Güneyde kısa, orta ve uzun vadeli yaşayanlar için de talihsizliktir.
***
Yangın, deprem, sel gibi doğal felaketler aynı listede değildir.
Yangın riskinin yüksek olduğu dönemler bellidir.
İleri teknoloji artı insan unsurunun birleşimiyle, koruyucu tedbirler alınabilir.
İtfaiye ekiplerinin konuşlanacağı yerler de önemlidir.
Nasıl ki 112 ambulans sistemi organize edilirken, azami yirmi dakikada vaka yerine ulaşması hedeflenir, yangın çıktığı an da, itfaiye ve destek ekiplerinin ulaşımı da önceden planlanmalı ve zaman zaman yapılacak tatbikatlarla sistem denetlenmeli.
Biz Kuzey’de kötü organizasyon ve çok başlılığın ağır bedelini 1995 Girne Dağları yangınında yaşadık.
Rum tarafının daha hazırlıklı, yangınla mücadelede daha kurumsal alt yapıya sahip olduğunu sanırdık.
Yanıldık.
***
Sosyal medyada Kıbrıslı bir Rum arkadaşın paylaşımı olayı özetliyor:
… “Hükümet, yangınlarla mücadele için yeterli ekipman sağlayamadı. Önlem planı yok… İnsan gücü ve teknolojik araçlar yetersiz.
1974’ten değil, 2025’ten bahsediyoruz. Devlet kendini boşluktan düşmüş gibi görürken, bir kıvılcım, trajediye yetti. Yeterli hava aracı yok… Yeterli itfaiyeci yok, itfaiye yok… Organize plan yok… Örgüt yok… Sadece bahane var… İnsanlar evlerindeki bahçe sulama lastikleriyle alevleri söndürmeye çalıştı… Hristodulidis, özür dilemek için, yangına müdahalede olduğu gibi çok geç kaldı.”
***
Olan olduktan, ormanlarla birlikte yürekler de yandıktan sonra Hristodulis, dün, özür dileyip 12 maddelik bir paket açıkladı.
Sıcağı sıcağına Rum medyasının değerlendirmelerine baktım. “Şimdi oldu” diyen yok…
Politisnews güzel başlık attı: “Hristodulidis tazminat açıkladı, sorumluluk üstlenmedi ve kuru bir “özür” diledi”
***
Daha önce de yazdım.
Önümüzdeki Pazar günü Kıbrıs’ta başkanlık seçimi için sandıklar kurulsa, Hristodulidis’in değil seçilmek, yüzde otuzun üzerinde oy alması bile çok zordur.
Rum toplumunda, Hristodulidis sonrası, başkan seçimi için kulisler başlamış olmalı.
