1. Haberler
  2. Kıbrıs
  3. Eylül’de New York Başkadır

Eylül’de New York Başkadır

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kıbrıs’ta taraflar son derece romantik ortamlarda bir araya geldi.
Burada romantik ifadesi ile felsefi durum anlatılmak istenmiştir.
Konunun aşk ve meşk ile bir ilgisi yok.
Taraflar önce Cenevre ardından da New York’ta bir araya geldiler.
Yeni denilen ama aslında önceden denemiş olduğu bilinen bir formatta, 5+1 formatında görüşen taraflar elle tutulur bir ilerleme kaydedemediler.
Şimdi sırada yeniden New York var.
Ama bu sefer daha klasik bir formatta, üçlü görüşme formatında buluşacaklar.
Yani, Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafı ve Birleşmiş Milletler bir araya gelecekler.
Malum, Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları yapılmakta.
Herkes oradayken fırsat bu fırsat diyecek olan BM Genel Sekreteri Guterres tarafları yeniden bir araya getirecek.
Önceki iki buluşmadan sonuç alamayan tarafların bu sefer farklı formatta sergileyecekleri performansı çok da merak eden yok.
Hemen hepimiz sonucu görür gibiyiz..
Hiç….
Peki BM bunu bilmiyor mu..?
Hem de herkesten daha iyi biliyor.
Eylül buluşması bir yerde sonraki 5+1’in ön hazırlığı gibi olacak.
Peki sonraki 5+1 ne zaman..?
İşte bu nokta belirsiz.
Çünkü Genel Sekreter buluşmayı KKTC’deki cumhurbaşkanı seçimi sonrasında olması niyetinde.
Buna kimsenin de itirazı yok.
Ekim ayındaki seçimlerin ardından taraflar en geç Kasım ayının sonlarında yeniden bir araya geleceklerdir.
Aralık ayına sarkması Noel yüzünden sıkıntı yaratacaktır.
O nedenle de bu işin Kasım ayında olması şart.
Bu noktada önemli olan Eylül ayındaki 3’lü görüşmenin içeriğidir.
Guterres taraflardan bir sonraki görüşmeye artık somut ilerlemeler ile gelmelerini isteyecektir.
Ama görünen o ki Cenevre’de başlayan süreç enerjisini hızla yitirmekte.
Bunda elbette KKTC’deki cumhurbaşkanı seçiminin de etkisi var.
Ama yine de tarafların şu an “hiçbir şey” şeklindeki çalışmaları işin şeklinin umutsuza döndüğünün somut delilidir.
Bu durum ciddi sıkıntılara neden olabilir.
Ekim ayında yapılacak seçimde Tatar yeniden seçilirse mutlaka yeni dönemde bu durum üzerinden bir siyaset tesis etmek isteyecektir.
Hemen her noktaya itiraz eden Hristodulidis’in bunu kabul edeceğini beklemek hayalperestliğini de ötesinde olur.
Diğer yandan, Erhürman’ın kazanması halinde de işler sarpa sarmakta.
Her türlü diyaloğa açık olduğunu söyleyen Erhürman, seçilmesi durumunda çökmüş olmasa da tükenmiş, daha doğrusu tükenmişlik sendromu yaşayan bir süreç ile karşı karşıya kalacak.
İşin içinden çıkmak kolay olmayacak.
O nedenle de Genel Sekreter Guterres Eylül’deki New York buluşmasına büyük önem verecektir.
Burada somut bazı kararların alınmasında ısrarcı olacaktır.
Bunu taraflara baskı olarak göstermese de cazip gelecek bir takım önerileri masaya getirmesini bekleyebiliriz.
Aksi halde sürecin koptuğunu ve bundan sonra da “yeniden” olmasının imkansızlaştığını ilan etmek durumunda kalacak.
Bakalım o güne kadar süreç nasıl ilerleyecek.
Tarafların esas niyeti Eylül’deki masada açığa çıkmış olacaktır…

Eylül’de New York Başkadır
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin
Bize Katılın