Güney’de gerçekten çok enteresan siyasi gelişmeler yaşanmakta.
Özellikle Kıbrıs konusu ekseninde olanlar şimdilik bizi etkilemiyor.
Ama etkileyecek.
Rum seçmeni çok keskin değişimler içerisinde.
Bu değişimler öyle sıradan değil, oldukça radikal bir yörünge içerisinde.
Hatırlayalım, yıllar önce ELAM yola çıktığında buna “dikkat” diyenlere bazı çevrelerin yanıtı “önemli değil, marjinal azınlık” olmuştu.
Ama öyle olmadı.
Marjinal dedikleri ELAM, Rum siyasetinde radikal dönüşüme neden olmakta.
Son yapılan kamuoyu yoklamalarına göre ELAM, DİSİ ve AKEL’in ardından üçüncü parti durumunda.
Ama oy oranları çok yakın.
İlk sıradaki DİSİ ile üçüncü sıradaki ELAM arasındaki oy farkının sadece yüzde iki olduğunu dikkate aldığımızda durumun ne kadar vahim olduğunu daha iyi görmekteyiz.
ELAM aradaki oy farkını kapatır ve DİSİ’yi geçip ilk parti olur mu, onu şimdilik bir kenara bırakalım.
İlk etapta konuşmamız gereken ELAM ikinci sıradaki AKEL’i geçerek ikinci parti olur mu..?
Neden olmasın..?
Bu noktada bakmamız gereken asla oy oranları değildir.
Oy oranları zaman içerisinde farklılık gösterir.
Önemli olan Rum seçmeninde, yani Rum halkında değişen siyasi tercihlerdir.
Bir zamanlar “marjinal azınlık” dediğimiz ELAM giderek Rum halkının siyasi tercihlerinde ilk sıralara tırmandı.
Bu arada unutanlar ya da hiç bilmeyenler için hatırlatalım, ELAM aşırı faşist bir partidir.
Ne kadar ilginçtir ki, aşırı faşit bir parti siyasi anlamda uzun sayılmayacak bir süre önce kuruluyor, geliyor ve kendisine göre daha uzun bir siyasi geçmişe de geleneksel oy oranına sahip olan AKEL’i yakalıyor, yılların iktidar partisi DİSİ’yi de zorluyor.
Seçmenin siyasi tercihindeki bu keskin değişimi ve nedenleri çok dikkatli okumalı ve ona göre analiz etmeliyiz.
Bu değişimin nedeni asla mevcut statüko veya yaklaşan konjonktür değildir.
Yegane neden Rum halkının bu yöndeki siyasetlere yatkınlığıdır.
Çok basit bir hatırlatma yaparsak daha iyi anlarız.
Komünist çizgide olduğunu iddia eden AKEL, Annan Planı’na “hayır” demişti.
Ve bu güçlü hayır sonrasında Genel Sekreteri, yani genel başkanı Hristofyas Başkan seçilmişti.
Sanırım bu hatırlatma bize her şeyi anlatmakta.
Ülkemizdeki siyaseti izlerken Güney Kıbrıs’ı da ihmal etmeyelim.
Unutmayalım ki mevcut yapıda bizdeki kadar onlarda yaşanan siyasi değişimler de bizleri etkiliyor…
