Birleşmiş Milletler’in içerisine düştüğü, daha doğrusu bazı ülkelerin bilinçli bir şekilde düşürüldüğü mali kriz bir çok misyonu etkilemeye başlamış.
Bundan Kıbrıs’taki İyi Niyet Misyonu da nasibini almış.
Rum basınında önceki yer alan haberde mali kriz nedeniyle Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün yüzde 30 oranında küçüleceği kaydedildi.
Bunun üzerine iki noktada konuşalım.
İlk olarak, yıllardır Barış Gücü’nün gereksiz olduğunu söyleyenler arasında bu haber memnuniyet yaratmıştır.
En sonunda Barış Gücü denilen illet küçülmeye ve belki de bunun sonucu olarak da ortadan kalkmaya doğru evrilmeye başladı.
İlk yorum böyle.
Aslında çok da yanılgı içermiyor.
Çünkü normal şartlarda bir yapı eğer mali yetersizlik nedeniyle küçülmeye başlamışsa en sonunda yok olmaya mahkumdur.
Ama bizim burada işler biraz daha farklı.
Hepimiz biliyoruz ki Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün masraflarının belli bir oranı Rum hükümeti tarafından karşılanmakta.
Çünkü Barış Gücü’nü vakti zamanında onlar çağırmış, Barış Gücü de bu çağrı üzerine gelmiştir.
O zamandan beridir de kendisini çağırana eksiksiz hizmet etmekteler.
BM Barış Gücü maaşını aldığı tarafa elinden gelen yardımı yıllardır esirgememiştir.
Bu bizim ilk itiraz noktamız olmuştur.
Ayrıca, BM Barış Gücü’nün devam etmesi, İyi Niyet Misyonu’nun sürmesi Ada’da olağanüstü bir durumun sürmekte olduğu şeklinde yorumlanmaktadır.
Oysa ki 20 Temmuz 1974’ten bu yana hayat her iki tarafta da dünyanın bir çok yerinde olmadığı kadar normal bir şekilde akıp gitmektedir.
BM’nin varlığı konuya 1964 koşullarıyla bakılmasına ve gerçeklerin görülmesine engel olmaktadır.
İlk nokta böyle.
İkinci nokta çok daha kritiktir ve vahim bir sonuç içermektedir.
Mali açıdan girilen kriz Rum tarafı adına büyük bir fırsat kapısına dönüşebilir.
Halen belli bir oranda verilmekte olan maddi katkının artmasının önü açılabilir.
Rum hükümeti sırf ipleri tamamen eline geçirebilmek adına bu iş için gereken parayı her yolu kullanarak bulabilir.
Her yolu derken, Güney Kıbrıs’ın özellikle son 15 yılda mali suçlar açısından geçirdiği evrimi hatırlatmak isterim.
Bu koşullar altında BM’nin Kıbrıs’ta mali açıdan sıkıntıya girmesini temkinli bir gözle izlenmesi gerektiğini düşünmekteyim.
Burada ilan edilmesi gereken esas husus BM’nin parasının değil Kıbrıs’taki misyonunun bitmiş olduğudur…la
