1. Haberler
  2. Kıbrıs
  3. “Yediği pancara bak ulan”dan, bugün Tufan Erhürman’a…

“Yediği pancara bak ulan”dan, bugün Tufan Erhürman’a…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Aradan yıllar geçti ama dün gibi anımsarım.

Dimitris Hristofyas, 2008 – 2013 yılları arasında bizim yaygın olarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Güney’deki yönetimin başkanıydı.

Sevdiğim, değer verdiğim bir politikacı, bir insandı. Çok iyi dostluğumuz vardı. Ortalama Kıbrıslı karakterinin neredeyse tüm güzel özelliklerine sahipti.

İdeolojik temeli güçlü, gerçekleri gören biriydi.

Partisi AKEL ile kendisinin cesareti olsaydı, Annan Planı aşamasında Kıbrıs sorunu çözülebilirdi. Olmadı.

AKEL zorunlu olarak Rum toplumun ve seçmen ortalamasına göre siyaset yapmak zorunda olduğunun bilincindedir. Sıra CTP’ye geldiği zaman, “CTP, zorunlu olarak Kıbrıs Türk toplumu ve seçmen ortalamasına göre siyaset yapmak zorunda olduğunun bilincindedir.” tanımlamasını kabullenmekte AKEL sıkıntı yaşar.

Mehmet Ali Talat ve Dimitris Hristofyas, iki toplum lideri unvanıyla, müzakere masasında buluştukları zaman, “Mehmet Ali Talat, KKTC vatandaşları arasında ayırım yapmanızı kabul edemem.” deyince Hristofyas, “Yerleşiklerle, Kıbrıslı Türkler nasıl aynı listede olabilir” yaklaşımıyla tepki koymuştu.

Yıllar sonra, bir buluşmamızda, müzakere masasından anıları aktarırken, konuyu aktarıp, Türkçe olarak, “YEDİĞİ PANCARA BAK ULAN!!!” demişti.

***

Cumhurbaşkanlığı seçimine ilerlerken, kesinleşme olmasa da adaylar konuşup, fikirlerini, görüşlerini kamuoyunun bilgisine de taşıyor.

Rum tarafı, kim seçilirse seçilsin, müzakere masasında Türk tarafının Kuzey Kıbrıs’ın KKTC’nin, Kıbrıslı Türklerin, KKTC Vatandaşlarının haklarını savunmak zorunda olduğunu, zorlamasız bunu yapacağını kabullenmek istemiyor.

Zamanında, Mehmet Ali Talat’a, bu nedenle 2. Denktaş dediler.

Mustafa Akıncı’nın barış sürecine katkılarını bile bu nedenle görmezlikten gelmişlerdir. Rumlar Mustafa Akıncı’ın Kıbrıs sorununun çözümüne yaptığı katkı koyucu önerileriyle değil, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tepkilerini anımsıyor.

***

Rum basınına bakıyorum.

Tufan Erhürman’ın sözlerinin, kendileri açısından önemli bölümlerine eskiden gelen yaklaşım alışkanlıklarıyla yaklaşıyorlar.

Philenews haber sitesinde yayımlanan yorumda bakınız neler yazılmış…

“Erhürman, Kıbrıslı Türklere, özellikle de yerleşiklere, Kıbrıs Türk liderliğini kendisi devraldığında, adanın her köşesinin Avrupa olacağına dair yemin etti ve buna söz verdi.

‘Yemin ediyor ve söz veriyorum: Bu adada güney Avrupa veya kuzey Orta Doğu olmayacak. Bu adanın her köşesi Avrupa olacak.’

Bu mesaj, özellikle yerleşiklere yöneliktir, zira Erhürman konuşmasının devamında karma evliliklerden doğan çocuklardan bahsetti (bilinen bir konu) ve Erhürman bunu gündeminin üst sıralarına taşıdı, çünkü kuzeyde yerleşikler artık çoğunluktadır.

‘Onların hakları artık AB’de ihlal edilemez’ dedi ve daha birçok şey söyledi. Örneğin, ‘Güney Kıbrıs’taki yetkililer artık Yeşil Hat Tüzüğü’ne veya Kıbrıslı Türk toplumuna yönelik mali yardım tüzüğüne müdahale edemeyecek’ dedi. Elbette Kıbrıs Cumhuriyeti olmasaydı, Kıbrıslı Türk toplumuna yönelik hiçbir mali yardım olmazdı.

Acaba Sayın Erhürman, tüm (veya neredeyse tüm) Kıbrıslı Türklerin zaten Avrupa Birliği vatandaşı olduğunu bilmiyor mu? Bunu çok iyi biliyor. Muhtemelen kendisinin de bir Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği ve Avrupa pasaportu vardır. Bu nedenle, Erhürman’ın ortaya attığı konu Kıbrıslı Türklerle ilgili değil, yerleşiklerle ve yasadışı devletle, ‘KKTC’ ile ilgilidir.

Sonuç olarak, Erhürman’ın Kıbrıs Rum partileri ve politikacılarla iyi ilişkiler kurarak istediği şey, Tatar’ın kötü ilişkilerle istediği şeyle aynı: suçlarını ve işgalin oldubittilerini meşrulaştırmak. Ve biz de bunu alkışlıyoruz. Çünkü Erhürman, Tatar’dan daha kolaydır. Ne kadar kötü!”

“Yediği pancara bak ulan”dan, bugün Tufan Erhürman’a…
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin
Bize Katılın