Alevi inancı; özünde barış, sevgi ve kardeşlik değerlerini temel alır. Bu bağlamda, toplumsal uyumu ve hoşgörüyü güçlendirecek her yapıcı girişim kıymetli görülmektedir.
“Kalıcı Barış, En Büyük Temennimiz”
Alevi örgütlenmeleri, ülkede kalıcı barışın tesis edilmesi, tek bir canın dahi zarar görmediği bir gelecek inşa edilmesi ve toplumun tüm kesimlerinin huzur içinde yaşaması yönündeki temennilerini kamuoyuyla paylaştı.
TBMM’de Kurulan Komisyona İlişkin Açıklama
Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde oluşturulan “Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” çalışmalarının, Cumhuriyet’in temel ilke ve değerleri doğrultusunda yürütülmesi halinde toplumsal barışa katkı sağlayabileceği ifade edildi.
Ancak son otuz yılda tamamen kendi imkânlarıyla, yurtdışı kaynaklara dayanmadan kurumsallaşmış Alevi örgütlenmeleri, şu uyarıda bulundu:
-
Komisyon gündeminde Alevi toplumuna ilişkin konulara yer verilmesi,
-
Aleviler adına yorum yapılması veya telkinlerde bulunulması,
uygun bulunmamaktadır.
“Alevi Toplumu Adına Hiçbir Milletvekiline Yetki Verilmedi”
Açıklamada, komisyonda Alevi toplumunun bilgisi, rızası ve onayıyla yetkilendirilmiş hiçbir milletvekili bulunmadığı özellikle vurgulandı.
“Hiçbir siyasi partiye veya milletvekiline, Alevi toplumu adına görüş bildirme ya da temsil etme yetkisi verilmemiştir.” denildi.
Alevilik: Barış ve İnsan Merkezli Bir İnanç
Alevi toplumu, Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin “İncinsen de incitme” öğüdünü rehber edinmektedir. Alevilik, insanı merkeze alan barışçıl bir inanç olarak tanımlanıyor.
Aleviler, Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde “aslî paydaş” olduklarını, ulus-devletin bütünlüğüne gönülden bağlı olduklarını, laik ve demokratik hukuk devleti ilkelerini kararlılıkla savunduklarını vurguladı.
“Terörle İlişkilendirilmek Kabul Edilemez”
Alevi toplumunun, tarih boyunca terör ve şiddet olaylarının mağduru olarak binlerce can verdiği hatırlatıldı. Bu nedenle güvenlik, terör veya çatışma merkezli müzakerelerde Alevilerin taraf olarak gösterilmesi ya da bu konularla ilişkilendirilmesi derin üzüntü ve rahatsızlık yarattığı belirtildi.
“Kimliğimiz ve Taleplerimiz Yalnızca Kendi İrademizle Temsil Edilir”
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bizler, kendi kimliğimizin, inancımızın ve taleplerimizin yalnızca kendi irademizle temsil edilebileceğini duyuruyoruz. Hiçbir kişi, siyasi parti veya komisyon, rızamız olmaksızın Alevi toplumu adına beyanda bulunamaz.”
Barış ve Kardeşlik Çağrısı
Son olarak, bu hassasiyetin kamuoyu ve devlet kurumları tarafından dikkate alınması gerektiği belirtilerek, tüm vatandaşlar barış, sevgi ve kardeşlik değerleri etrafında birlik olmaya davet edildi.





