Çok enteresan bir seçim sürecine sürüklenmekteyiz.
Sürüklenmekteyiz çünkü eminim ki şu an kimse yarın nasıl olacak diye tahmin dahi yapamıyor.
Gemilerin başına gelebilecek en büyük sorunlardan birisi de dümen kilitlenmesidir.
Bu gibi durumlarda kaptanın ustalığı bir işe yaramaz, rotaya akıntının yönü ve hızı ile bir miktar da kader karar verir.
İşte bizim seçim de buna benzer bir duruma erişti.
Taraflar dümen kilitledi.
Bir taraf diğerinin sözlerine ve yaptıklarına bakarak adım atıyor, diğer taraf da aynı şekilde karşılık veriyor.
İşin garibi taraflar halen net bir strateji ortaya koymuş değil.
İlk bakışta Erhürman cephesinin biraz daha derli toplu olduğunu, Tatar cephesine oranla daha ne yaptığını bilen bir yol izlediğini söyleyebiliyoruz.
Ama bu da bir yere kadar.
Mesela hükümet kararları Erhürman ekibi tarafından aleyhte kullanılmaya başlanınca Tatar hemen adım attı ve hükümetten tamamı olmasa da bazı kararları ertelemesini istedi.
Ardından alışılmışın dışında farklı bir jargon kullanarak “incinme” kelimesini sarfetti.
Erhürman da bunun üzerine karşılıklı televizyon programı önerdi.
Deyim yerindeyse atışma kıvamına geldik.
En son olarak da “biz bir aday için değil dava için buradayız” söylemi geldi.
Tatar cephesinden gelen bu söz üzerine de hemen karşı taraftan “dava” tartışması başlatıldı.
Bakalım ardından ne gelecek…
Bu satırları yazarken henüz başlamamış olan bir tv programından da biraz bahsedip bugünü öyle tamamlayalım.
Erhürman ekibi son derece çarpıcı bir formatla neredeyse ülkedeki tün kanalların aynı anda ortak yayınlayacağı bir program kurgulamayı başardı.
Bu gerçekten büyük bir başarıdır. Tatar ve ekibi bu konuda çok ciddi bir çalım ve gol yemiştir.
Açık konuşmak lazım.
Program izlenme oranları bakımından ciddi bir orana ulaşacaktır.
Ardından Erhürman’ın orada söyledikleri de ses getirecektir.
Görünen odur ki Erhürman ve ekibi akıntıya kapılmadıkları zamanlarda gayet üretken bir tempo yakalayabilmekteler.
Darısı Tatar ve ekibinin başına diyelim…
Siyasette, Dümen Kilitlenmesi…





