1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Ayrılık Hissinden Sevgiyle Doğmak

Ayrılık Hissinden Sevgiyle Doğmak

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnsan, varoluşunun en derin çatışmasını kalbinin kıyısında taşır: Ayrılık. Doğduğumuz andan itibaren annemizden, çocukluğumuzdan, masumiyetimizden, hatta kendi iç bütünlüğümüzden birer birer koparız. Ve bu kopuşlar, bizi birey yapan kaçınılmaz gerçeklerdir. Fakat Erich Fromm’un da dediği gibi “Ayrılık insanın dayanması en zor duygusudur.” Çünkü insan, yalnızlığa dayanamaz; varlığını ancak başka bir varlığa temas ederek tam hisseder.

Modern çağın insanı, bu ayrılık sancısını unutturacak yollar icat etti. Tüketmek, kazanmak, performans göstermek, onay almak… Oysa kalbinin derinlerinde hâlâ aynı soruyu sormakta:
“Bu ayrılık hissini nasıl aşarım?”
“Birlik duygusuna nasıl kavuşurum?”
“Sevilerek mi, severek mi?”

Fromm’a göre cevap açıktır: Sevmeyi sanat gibi öğrenerek. Çünkü sevgi, yalnızca duygusal bir tepki değil, insanın kendi sınırlarını aşarak başka bir varlığa yönelmesi, onda kendini bulmasıdır. Sevgi, yalnızlığı çözen tek güçtür; çünkü sevgi, iki varlığı eritmeden bir edebilen tek bağdır. Ne seni siler, ne beni yok eder. Aksine, “sen” ve “ben”in özgürce bir arada var olabileceği üçüncü bir alan yaratır: BİZ.

Fakat bu “biz” hâline ulaşmak, kendiliğinden olmaz. Sevgi, emek ister; sorumluluk, saygı ve bilgi ister. Fromm, sevmeyi öğrenmenin, çabayla gelişen bir yeti olduğunu söyler. Bu da bizi yüzleştirir:
Gerçekten sevmeyi biliyor muyuz?
Yoksa sadece seviliyor olma hâlini mi arıyoruz?

Bugün birçok insan sevgiyi, bir ihtiyaç nesnesi gibi tüketmeye çalışıyor. Oysa sevgi, alınacak değil, verilecek bir şeydir. Kendi içinde sevilmeye değer bir insan olmadan, sevmek mümkün değildir. Çünkü “bir olmak” için önce kendinle bir olmalı, içindeki bölünmüşlüğü, korkuyu, güvensizliği dönüştürmelisin. Bu da kendi içine yolculuğu ve varoluşunun sorumluluğunu almayı gerektirir.

Sevgi, köklerini “ayrılık” duygusunun içinden çıkarır. O sancı olmasaydı, birleşme arzusu da doğmazdı. İşte bu yüzden ayrılık hissi kötü değil; gerekli bir uyanıştır. Yeter ki biz, bu sancıyı bastırmak yerine onun içinden insanca bir yolculuk başlatmayı seçelim.

Ve belki de işin özü şu cümlede gizlidir:
“Sevgi, iki insanın birbirine bakması değil, birlikte aynı yöne bakmasıdır.”

Bugün, birlikte baktığınız yön ne?
Birlik sandığınız şey, gerçekten “biz” mi, yoksa yalnızlığınızı örten bir hayal mi?

Ayrılık Hissinden Sevgiyle Doğmak
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin
Bize Katılın