Kemik iliği, lenf ve kan kanserlerinde uygulanan yenilikçi ve kombine tedavi yöntemleri, hastaların ortalama yaşam süresini uzatıyor ve hayat kalitesini artırıyor. Son gelişmeler, Türkiye Transplantasyon ve Hücresel Tedaviler Derneği (THTD) tarafından KKTC’de düzenlenen 4. Transplantasyon ve Hücresel Tedaviler Kongresinde masaya yatırıldı.
“Transplantasyon ve Hücresel Tedavilerde Mükemmeliyet”
Kongrenin ana temasının “Transplantasyon ve Hücresel Tedavilerde Mükemmeliyet: Güvenlik-Kalite-Erişim” olduğunu belirten Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, kök hücre transplantasyonu, tümör aşıları, genetik tedaviler, CAR-T hücre tedavisi ve immünoterapi alanındaki güncel gelişmelerin paylaşıldığını söyledi.
Altuntaş, CAR-T tedavisinin özellikle kan kanserlerinde kalıcı yanıt sağladığını belirterek, “Bilimsel çalışmalar, bazı hastalarda 5 yılın üzerinde tedavisiz tam yanıt alınabildiğini gösteriyor. Dünya genelinde bugüne kadar 42 bin 500’den fazla hasta CAR-T hücre tedavisi aldı” dedi.
Lenfoma ve Multipl Miyelomda Başarı
Dernek üyesi Prof. Dr. Burhan Turgut, hematolojik kanserler içinde en sık görülen grupta yer alan lenfomada yeni nesil bispesifik antikorların umut vadettiğini söyledi. Kişiye özel tedavilerle hem yaşam süresinde uzama hem de yaşam kalitesinde belirgin artış gözlendiğini vurguladı.
Kongre Genel Sekreteri Doç. Dr. Tuğçe Nur Yiyenoğlu ise multipl miyelomda kullanılan yeni kuşak ilaçlar ve otolog kök hücre nakliyle sağ kalım oranlarının yüzde 50’nin üzerine çıktığını açıkladı. Yiyenoğlu, “Artık lösemisiz yaşam mümkün. Modern tedavi yaklaşımları ve hücresel tedaviler, kalıcı yanıtlar sağlıyor” dedi.
Türkiye, Kök Hücre Naklinde Dünya Standartlarında
Kongre Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt, Türkiye’nin kök hücre naklinde gelişmiş ülkelerle aynı seviyede olduğunu, yıllık nakil sayısının 6 binin üzerine çıktığını söyledi. Erkurt, “Ülkemizde 100’ün üzerinde merkezde kök hücre nakli yapılıyor. TÜRKÖK’te gönüllü bağışçı sayısı 1 milyonu aştı” dedi ve sağlıklı bireyleri kök hücre bağışçısı olmaya davet etti.
Erkurt ayrıca, immünoterapi, CAR-T hücre tedavisi ve tümör aşılarının Türkiye’de klinik araştırmalar kapsamında uygulanmaya başlandığını belirterek, “Her hastaya öncelikle standart tedavi uygulanmalı ancak standart dışına çıkmış hastalara klinik araştırma seçeneği sunulmalıdır” ifadelerini kullandı.





