1. Haberler
  2. Kıbrıs
  3. Seçim dönemi sınavlarının bütünlemesi yoktur…

Seçim dönemi sınavlarının bütünlemesi yoktur…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

22 sene evvel 14 Aralık 2003 milletvekilliği genel seçiminde aday olduğum için 16 Kasım 2003 Pazar günü Şimdilik hoşça kalın diyerek yazılarıma ara vermiştim.

Daha yolun başında adayken yazdığım yazımda önemli bulduğum o bölümü bir kez daha paylaşayım izninizle…

   “Sadece konuşmanın, yazmanın toplumsal sorumluluk açısından yeterli olmadığı, benzetme yerindeyse, seçim döneminde de aday olarak taşın altına elimi sokmaktan çekinmem…

Bu karar aslında çok da kolay bir karar değildir. Çünkü milletvekilliğine önce aday adayı sonra aday olurken siz ne kadar ahlaki davranırsanız davranın sizinle her türlü ahlaki kuralların dışına çıkılarak uğraşılacağını bileceksiniz. Bunun için de çelikten bir irade ile direnerek, “etik kurallardan taviz, yanlışa yanlışla yanıt vermem” yaklaşımıyla yola çıkmanız gerekir. Kararımı bu yaklaşımlarla çok net verdim.

Ancak kararımı netleştirirken eşim, 27 yaşındaki oğlum ve 23 yaşındaki kızımla da oturup konuştuk. Çünkü siyasette öne çıktıkça aile boyu hedef olmanız da söz konusudur. Ve net bir şekilde, adaylık süresince nereden gelirse gelsin olası her türlü seviyesizliğe karşı, soğukkanlı, polemiğe girmeyen, kapışmayan, kavga etmeyen bir çizgide kalmada görüş birliğine vardık.

   Küçük bir toplumda yaşıyoruz. Siyasal olgunlukta gidilecek daha çok yolumuz var. Aday olarak CTP-Birleşik Güçlerin vereceği görevleri aksatmamak, aynı partiden aday olduğum arkadaşlarıma karşı kitleyle, seçmenle iletişimde bu köşemdeki günlük yazılarımla olası avantajlarımı ortadan kaldırmak ve KIBRIS Gazetesi’nin seçim dönemindeki konumuna gölge düşürmek isteyenlere koz vermemek için seçim sonrasına kadar yazılarıma ara veriyorum.”

***

Sonuçta seçimler yapıldı… Ben de demokrasi nöbetimi tutup, 16 Aralık 2003’te geri köşeme dönüp yazılarıma devam ettim.

   Seçime aday olarak katıldığınız zaman, hiçbir okulda öğrenemeyeceğiniz kadar ders alırsınız.

   Eğer insani, etik değerlere önem vermiyorsanız, ülkemizde aktif siyaset yapmamanın zor olmadığını anlamıştım. Etik değerlerden yoksun insanlarla yola çıkarsanız, bir anlamda onların şahsi kazanımlarına alet olursunuz.

***

   Yoldaş diyerek aday olmanızı isteyenler, daha adaylığınızın kesinleştiği andan başlayıp, son oy kullanılana kadar sizi, kendi yöntemleriyle, siyasi literatürümüzdeki adıyla “KESERLER”.

   Örneğin, kendi hazırladıkları ve başkanın olmadığı listeleri dağıtıp, sonra, birilerini gönderip, “Kim verdi bu listeyi?” sorusuna sizin adınızı yanıt olarak verdirip, hiç haberiniz yokken adınız “Başkanı kesiyor”a çıkartılır. Bunu en uzun süre ve en yakın dost arkadaş bildiğiniz çok rahat yapabiliyor. Hem de parti yönetiminin bilgisi dahilinde.

“İnsanlar sizi istiyor” diyerek sizi ev ziyaretlerine götürürler. Meğer o gittiğiniz evler “siyasi çeteye” yakın evler. Sizi olmada vakit bulup, gezerek oya dönüşecek sempati biriktirirsiniz, sizi meşgul ederler.

   Sizinle seçim yoldaşı olanlar, seçim öncesi, cumartesi gecesi geç saatlerde listeciklerini dağıtırlar.

Bunları fazlasıyla yaşadım.

***

   Seçilenler arasında olsam başım göğe değmeyecekti.

   Seçilmediğim için de bana göre hiçbir şey kaybetmedim. Aksine -tam kadro etik dışı davrananlardan- seçilenleri gözlerinin içine bakarak kutlarken, onlar benim yüzüme bakamadı.

   Onların çoğu siyaseten tek tek ya da birlikte savruldu, ben seçim dönemleri dahil savrulmadım. Kişisel incinmeme karşı tavırla, toplumsal zarar veren olmadım.

   Toplumsal amaçlı, mücadeleme, ilkelerimden milim taviz vermeden devam ettim, devam ediyorum. Siyaseti ekmek kapısı gören O GOMBİNACILARIN ÇOĞU ŞİMDİ HAYATTADIR AMA MÜCADELENİN KENARINDA BİLE YOKTURLAR. En son ne zaman görüş belirttiklerini bilen de yoktur.

***

   Seçim dönemleri, her zaman için, aday olanlardan oy kullananlara kadar siyasi partiler, kurumsal yapılar ve elbette geleneksel ve sosyal medya organları için AHLAKİ BİR SINAVDIR.

   Ve seçim dönemi sınavlarının BÜTÜNLEMESİ YOKTUR.

   Seçimlerde, ahlaki değerlerden uzak, her türlü kazanım, SÖZDE BAŞARIDIR… Rahmetli anacığımın bir sözü vardı. “NAMUSLU, DONU KOLTUĞUNDA”… Böyle olanlar tam da, anacığımın dediği gibidir.

Seçim dönemi sınavlarının bütünlemesi yoktur…
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin
Bize Katılın