Güreş sporuyla ilgilenenler iyi bilirler “el ense çekmek” ne demektir.
Eliyle rakibin ensesine çekilen harekettir el ense.
Bir yerde rakibe meydan okuma, diğer yandan ise rakibin gücünü, dayanıklılığını ve reflekslerini ölçmek için yapılan stratejik bir harekettir.
Rum Yönetimi Lideri Hristodulidis de son açıklamasıyla bunu yaptı.
Seçimin hemen ardından, Cumhurbaşkanı Erhürman daha henüz yemin bile etmeden Rum basınına konuşan Hristodulidis iki bölgeli federasyon görüşmeye hazır olduğunu söyledi.
Elbette ki samimi bir teklif değil.
Tamamen karşı tarafı ölçmeye yönelik bir hareket.
Bildik zihniyetin değişmediğini de anlatmış oldu.
Ama bir başka noktaya da dikkat çekmiş oldu.
Bilmeden yapmış olduğu bu dikkat çekme aslında oldukça önemli bir konudur.
Halkın Partisi Genel Başkanı Özersay da bu noktaya işaret etti ve Kıbrıs Türk tarafı ile Türkiye’nin acilen istişare ederek ortak bir tutum geliştirmesi gerektiğini söyledi.
Bu gerçekten çok önemlidir.
Ama daha erkendir.
Henüz resmi süreç tamamlanmamışken bunu gündeme getirmek ilginç bir durumdur.
Hristodulidis belli ki hızlı bir başlangıç yapacak.
Ama kendi üslubu ile.
Yemin töreni ve devir teslimin sonrasında Cumhurbaşkanı Erhürman ilk yurtdışı ziyaretini Ankara’ya yapacaktır.
Ve bu ziyarette de mutlaka ilk istişareler de gerçekleşecektir.
Ama her şey sırayla…
En önemlisi de Hristodulidis istediği için değil.
Kıbrıs Türk tarafı uygun gördüğü bir zamanda ve sırayla yapacaktır bu işleri.
Belli ki Rum lider psikolojik üstünlüğü ele geçirmek niyetinde.
Yeni BM özel temsilcisinin Kıbrıs’a geldiği, Trump’ın da yeni Kıbrıs Büyükelçisi olarak en yakın kankasını görevlendireceğini açıkladığı günde Hristodulidis’in yaptığı açıklamanın hangi yönü hedeflediği çok açıktır.
Varsın Hristodulidis konuşsun.
Kıbrıs Türk tarafı seçim sonrası oluşacak yeni kadro ile mutlaka Kıbrıs konusuna yoğunlaşacak.
O zaman da her şey sırasıyla hallolacak.
