Eskiden yolsuzluk olayı yaşandığında bir ya da iki kişinin ismi geçerdi. Olay bundan ibaretti.
Ama artık bu konuda çağ atladık.
Yolsuzluklar bireysel olmaktan çıktı.
Bu konuda kurumsal bir yapıya kavuştuk, işin sistematiği oluştu.
Artık dileyen herkse sisteme dahil olup yolsuzluk işleri çevirebiliyor.
Eskiden isimler bu kadar aleni olmazdı.
Bu işlere karışanlar isimlerinin duyulmasını önlemek için çaba gösterirlerdi.
Ama artık her şey daha rahat ve daha kolay.
Gizleme gereği duyulmuyor.
Tam tersine bu işlere karışanlar neredeyse toplumda ayrı bir yer sahibi olacaklar.
Bu konuda en büyük sıkıntı yapanın yanına kar kalmasıdır.
Devletin çarklarının arası geçen yıllar itibarıyla artık gevşedi ve bu gevşeyen çarkların boşlukları yolsuzluklarla doldurulmakta.
Bu işi önlemenin ilk şartı çarkların arasındaki boşlukları doldurmaktır.
Yasalarımızın günün gerisinde kalması birinci nedense, siyasetin kirlilik oranındaki yükselme de önemli bir etkendir.
İkisi bir araya geldiğinde az önce bahsettiğimiz kurumsal yapı içerisindeki sistematik çalışmaya başlıyor.
Bunun önüne geçmek için sisteme dahil olmayı reddedecek siyasetçilerin çoğalması şart..!
Onlar çoğalacak ama bu tek başına olacak bir şey de değil…
Halkın da bunu istemesi gerekir.
Halk temiz siyaseti sözde değil özde isteyecek.
Bir yandan “olmaz böyle bir şey” derken, diğer yandan da “hadi artık sıra bana gelsin” diyerek sistemden beslenme sırasını kollamayacak.
Bunu çoğumuz yapıyoruz.
Bu sistemi yıkmanın en temel yolu sistemin parçası olmaktan vazgeçmektir.
Yoksa yine ağlarız, sızlanırız ama değişen bir şey olmaz…
Bugüne de yarına da yazık ederiz…
Yolsuzluk Bireysel Düzeyden Kurumsal Sistematiğe Evrildi





