Sonunda beklenen hafta geldi çattı.
Seçimi yaptık, yorumları bitirdik, şoka girenler de yavaştan çıkmaya başladılar.
Artık siyasetimizin hız kazanma zamanı geldi.
Zaten belli bir kesim cumhurbaşkanı seçimi bitse de bugünlere gelsek diye sabırsızlıkla bekliyordu.
Çok ilginç bir iz bıraktı seçim ardında.
Hem kazanan hem de kaybeden parti hareketlendi, hareketlenecek.
UBP doğal olarak kaybeden parti sıcaklığına ulaştı.
Zaten bu partimiz çok da fazla soğuma fırsatı bulmamıştı.
CTP ise Erhürman sonrası için hazırlanıyor.
Her türlü yapılacak bir kurultaydı, tüzük gereği.
İşte şimdi gereği için düğmeye basıldı.
Aday olma niyetini açıklayan iki isim ile adaylığını açıklayan bir isim var.
Bakalım onların yanına yenileri gelecek mi yoksa bu kadro ile mi kurultaya girecekler.
Adaylar netleştikten sonra politikalar da ortaya konulacak.
Aralarında nasıl bir fark olacak bu en çok merak edilen konu.
CTP’de işler sanki biraz daha kolay gibi.
Ama diğer tarafta, yani UBP tarafında durum biraz farklı.
Onlarda kurultay zamanı değil.
Henüz bir sene geçti üzerinden.
Ama seçim sonucu böyle farklı olunca parti içi muhalif sesler yükselmeye başladı.
Gerçi parti içi muhalefetten önce hükümet içi muhalefet konuştu ve erken seçim istedi.
UBP’nin önünde halen iki konu var, erken seçim ve erken kurultay.
UBP Genel Başkanı ve Başbakan net bir açıklama ile erken seçim ve kurultay gündemi olmadığını söyledi.
Ama görünen odur ki bu partimizde sular kolay durulmayacak.
Arada bir de bütçe meselesi var.
Hükümetin devamı için mutlaka meclisten onay alması gerekiyor.
İster istemez akıllara hemen kurultay sonrası yaşanan meclis başkanı seçimi geliyor.
Bu kez seçim sonrası ve gündemde bütçe var.
Bakalım neler olacak…
Her iki partimizde de çanlar çalmaya başladı.
Gerçi farklı ton ve notalarda, ama çalıyor…
Siyaseti hareketli sevenlerin gözü aydın, bol hareketli günler kapıda..
Çanlar Herkes İçin Farklı Çalıyor





