1. Haberler
  2. Kıbrıs
  3. O Dönem bitti, devran değişti…

O Dönem bitti, devran değişti…

featured
service
0
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Eeeey bir yeri değerli kılan, şehri şen, bizi biz kılan noksan, bak neler oldu.
Mahalledeyim, birazdan sana geleceğim sarı çiçeğim. Gökyüzünde şaşkın bir güneş, bulutlar da rüzgara göre çalkalanıyor bizim gibi. Sen gittikten sonra mahalle devran değiştirdi. Senli Dönem’ler bu mahalle ne güzeldi.
Senden sonra..
Ne Duran kaldı ne Durdu, ölüm.
Ne Galip kaldı ne Kazım ne de bir yaşam hazzım.
Rakı zehir oldu, meze hüzne mayalandı.
Deniz gözlerin gök rengi griye çaldı.
Ne Veli Kaldı ne Ayşe ve dahi gram neşe.
Anlattığınız hikayeler maziye karıldı.
Rahme aba gideli rahmet kalmadı.
Hüseyin dayı ile Pembaba gideli kayısı ağacı kurudu kökten kayboldu.
Kış üzümleri çürüdü.
Ne Memiş durdu yerinde, ne dalllarda kaldı yemiş, ne de şakacı halleri, bu ne biçim gidiş.
Seyfi ağabeyin gizemli suskunlukları yok artık mahallede, kendisi yok, ismi artık metal depoların üstünde.
21 Aralık’ta o en uzun gecede sus pus olurum. Susar bir köşeye çekilir gidenleri düşünerek, hayatının ve gidişinin son günlerini sessiz geçiririm.
Ve bugün 28 Aralık 2027..
Artık alışmışsındır 27 Aralık’larda gelemiyorum toprağına.
Seni görmeyeli, şakalaşmayalı, güldüremeyeli ve güzel yemeklerinden tadamayalı tam 6 yıl 1 gün geçti sarı özlü, beyaz yapraklı papatyam.
Ve geldim bak.
Sen gideli toprağında nem, üzerinde yeşil yaprak eksiltmeyen, sen hayattayken pek gözüne gözükmeyen hayırsız ağabeyin, bsk geldim işte.
Başucuna ektiğim minik çam fidanı boyumu üç kez geçti. Toprağının sürgit skulentleri ikinci kez değişti. Sağın solun boştu, komşuların oldu.
Sahi söyle bakalım, kabir vazondaki bu sarı kasımpatıları kim getirdi. Ya şık kadife renkli horoz ibiği çiçeklerini kimler getirdi sana. Mezar taşındaki oyalı çembere asılı dalında taze portakalı kim oraya yerleştirdi.
Screenshot

Sus sen söyleme, ben tahmin edebiliyorum galiba. Aynı mahallede doğup büyüdüğün en yakın iki dostundan biridir mutlaka.

Merak etme, tasa etme sen, gidişinle birlikte değer verenlerini bildim ben.
Şu kabrine gelemeyenlerin utancını, insanlığını öğrendim. Boşver, hadi gel bu mevzuyu kapatalım sarı çiçeğim.
Hani bir kaç kez çocuklarını getirmiştim sana, yine getireceğim merak etme.
Oğlun ergenliğin ve ergenlik sorunlarının zirvesinde, ilgileniyoruz merak etme. Bu sene liseden mezun olacak.
Kızın da üniversite son sınıf Mikrobiyoloji’den mezun olmak üzere, diplomasını sana getirecek merak etme.
Sevtap neneleri, onları her türlü yağmurdan fırtınadan koruyan bir şemsiye gibi çocukların üzerine gerili brandaysa, brandanın direği de Ahmet dedeleri, Allah onlardan razı olsun.
Annemiz babamız 70’lerin son basamağında. Sen gideli seneyi devriye Mevlütlerini okutmak dertleri.
O büyük Deniz ailen de unutmadı seni iki gözüm her sene olduğu gibi bu sene de hayır hasenatını eksik etmediler.
Biliyorum artık Lefkoşa sokaklarında değilsin. Ama yine de, seni her derinden özlediğimde, burun direklerim hasretinle sızladığında.
Gecenin bir vaktinde, denizin kenarında, bize veda ettiğin, o son nefesini verdiğin kaldırıma gider, çiçekler bırakırım, hem de en sevdiklerinden.
Sabah işe giderken oradan bir daha geçer, gözlerini son kez yumduğun yere bakarım. Çiçeği bıraktığım yerde bulamadığımda sevinir dururum.
Altı yıldır, ayaklar altında ezilmiş tek dal çiçek görmedim hiç.
Çünkü o son sahneye gelip çiçeğimi aldığını düşündüm hep.
Alıyorsun değil mi?
Rahat uyu sarı papatyam.
Sonsuz uykuna dalalı, tam 6 yıl 1 gün geçmiş olsa sa, sen hep, ağabeyinin beyaz benizli sarı papatyası olarak her daim 40 yaş olgunluğunun güzelliğinde kalacaksın.
Döne Özer Şah anısına…

O Dönem bitti, devran değişti…
+ -

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin
Bize Katılın