ABD Hazine Bakanlığının Türkiye’nin iki bakanı hakkında aldığı yaptırım kararı, AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti gruplarınca yapılan ortak açıklama ile protesto edildi. Dört partinin grup başkanvekillerinin imzasını taşıyan açıklamada, “Türkiye hükümetinin iki bakanına yönelik ABD’nin yaptırım kararını şiddetle protesto ediyoruz” denildi.
“Amerika’nın tehditlerine halkımızın ortak dayanışması ve kararlılığı ile ‘hayır’ diyoruz” başlığı altında yayımlanan açıklamada, “Biz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan aşağıdaki partiler olarak Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin bir süreden beri Türkiye’ye yönelik dostluk, müttefiklik, ortak NATO üyeliği ile olduğu kadar ülkeler arası ilişkilerin uzun yıllar boyunca teşekkül etmiş değerleri bakımından da kabul edilemez tutum, beyan ve politikalarla yürüttüğü siyaseti ve nihayet bunun akıl ve mantık dışı son halkasını teşkil eden Türkiye hükümetinin iki bakanına yönelik Hazine Bakanlığı eliyle yürürlüğe koyduğu yaptırım kararını şiddetle protesto ediyoruz. Bu tür uygulamalar, tehditkar beyanlar Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde ortaya çıkmış olan sorunları çözmeye yardımcı olmadığı gibi ayrıca bunlara yeni sorunlar ekleme niteliği taşımaktadır” denildi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in iadesi, Suriye sorunu gibi konularda, ABD yönetimiyle beklenen işbirliğinin gerçekleşmediğinin vurgulandığı açıklamada, “Bilindiği gibi 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’ye yönelik alçak darbe teşebbüsünün mimarı, baş suçlusu Fethullah Gülen uzun yıllardan bu yana Amerika Birleşik Devletleri’nde oturmaktadır ve iadesine ilişkin hukuk temelindeki her türlü girişim adeta bir duvara çarpmış gibi hiçbir sonuç doğurmamıştır. ABD sınır komşumuz olan Suriye’de Türkiye karşıtı terör gruplarıyla askeri ilişkiler içindedir ve bunların Türkiye için taşıdığı tehdit ve tehlikeyi hiçbir şekilde dikkate almadığı gibi adeta bile isteye bu politikaya yatırım yapmaya devam etmektedir. Öte yandan Türkiye’nin bölgedeki askeri varlığını ve gücünü olumsuz şekilde etkileme yönünde çeşitli sınırlama girişimlerinin yine Amerika Birleşik Devletleri iç iktidar mekanizmalarında tehditkar bir şekilde gündeme taşındığı görülmektedir” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın devamında şunlara yer verildi:
“Bütün bunlar ortadayken Türkiye’deki bir casusluk davasına ilişkin yargılama bahane edilerek Türkiye’yi sıkıştırma ve Amerikan kararları istikametinde davranmaya zorlama amaçlı sürece İçişleri ve Adalet Bakanları’nın eklenmesini ve örneği görülmemiş bir şekilde iki bakanın şahsında doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığının ve kurumlarının hedef alınmasını hiçbir şekilde kabul etmediğimizi, bu karar sahiplerini iki ülkenin ortak çıkarları için en ciddi düzeyde sorun doğurma kapasitesinde gördüğümüzü, bu tür yol ve yöntemleri Türk halkının onur ve vakarıyla reddettiğimizi, bu yönde atılmış ve atılacak her tür adıma karşı milletimizin ortak kararlılığını ve dayanışmasını ifade ettiğimizi, icra organının uluslararası mütekabiliyet çerçevesinde gereken karşılığı vermesinin hak olduğunu, kamuoyuna duyururuz.”