Yaklaşık 15 yıldır sektörde yer alan ATS Güvenlik Teknolojileri, bilişim sistemleri ve tüm zayıf akım sistemleri konusunda öncü isim olmaya devam ediyor.
Ağırlıklı olarak casinolar, bankalar, mağazacılık ve büyük otel projelerinde yer alan ATS Güvenlik Teknolojileri, yılların birikim ve tecrübesini sektöre yansıtıyor.
İçerisinde kamera sistemleri seslendirme, acil anons, aktif pasif network, telefon-tv-santral çözümleri, hiberoptik sistem çözümleri, kartlı geçiş sistemlerini barındıran tüm zayıf akım sistemleriyle güvenlik teknolojileri alanında hizmet veren ATS Güvenlik Teknolojileri, ambargolara karşın tanınmış birçok yabancı markanın bayiliğini de yapıyor.
Ukrayna kökenli alarm üzerine uygulamada 3’üncü sıra olan kablosuz teknolojide kullanılan bir alarm sistemi markasının distribütörlüğü alan firma, buna ek olarak Motorola Solution’un satın almış olduğu AO markasını çözüm partnerliğini de yürütmekte.
Sektörde kendi alanında birçok markanın temsilciliğini de yapan firma, Panasonic, Sis TV’nin Kıbrıs’taki çözüm ortağı olmayı başardı.
ŞİRKET DİREKÖTÜ YILDIZ: “ARTIK HER ŞEYİ SES KOMUTLARIYLA YÖNETEBİLİR OLDUK”
İnsanların evindeki elektronik sisteme bağlı tüm cihazları kontrol edebilir veya gözlemleyebilir olduğunu ifade eden Şirket Direktörü Tanju Yıldız, bunun tüm yaşam alanında büyük bir kolaylık olduğunu anlattı. Yıldız, “Günümüz çağında her şey internet üzerinden döndüğü için evimizdeki tüm sistemleri hem kontrol edebiliyor hem gözlemleyebiliyoruz. Gelinen noktada ses komutları ile de her şeyi kontrol edebiliyorsunuz.” dedi.
“ÜLKEMİZE AMBARGOLAR UYGULANSA DA BU ENGELİ KALDIRABİLİYORUZ”
Yurt dışında tanınmış markaların bayiliklerini de aldıklarını anlatan Yıldız, ‘güç olsa da’ üstesinden geldiklerini anlattı.
Ticari ambargoları aşabildiklerini kaydeden Yıldız, bu durumu şöyle yorumladı:
“Tanınmamış bir ülkede yaşadığımız için doğal olarak markaların buraya bayilik ve distribütörlük vermesi biraz daha zor oluyor, ülkemizin içerisinde olduğu ambargolar, tanınmamışlığın sebebi neden iki farklı toplum olarak yaşadığımızı ilettiğimizde veya bununla ilgili sunum hazırladığımızda bununla ilgili olumlu geri dönüş alıyoruz. Bu engeli kaldırabiliyoruz. Ülkemize ambargolar uygulansa da güney Kıbrıs’ın tanınmış markaların kendi bölgelerinde bayiliği olsa da kendi ülkemizle ilgili farklı olduğumuzu anlattığımızda biz de bu markaların bayiliği ve distribütörlüklerini alabiliyoruz.”
“GÜMRÜK VE LOJİSTİK HİZMETLER, FİYAT FARKINI DENGELEMEYE YARIYOR, YARAMALI…”
Kıbrıs’ın güneyi ile Avrupa ve Kıbrıs’ın kuzeyi arasındaki fiyat farklarını da değerlendiren Yıldız, “Fabrikaların kendi fabrika fiyat çıkış listeleri var bütün ülkelerin bu ürünleri alış fiyatı aynı. Ülkelerin kendi arasında gümrük ve lojistik transfer açısından her ülkenin ayrı azaltım ya da artırımları olabilir. Fark buradan kaynaklanıyor” dedi.
GÜVENLİK SORUNLARI SEKTÖRE OLAN TALEBİ ARTTIRDI…
Ülkede artan adli olayların ardından sektöre olan talebin arttığını kaydeden Yıldız, ülkedeki güvenlik sorunlarının artmasıyla, insanların evleri ve iş yerlerini koruma altına almak istediğini dile getirdi.
EN YOĞUN İLGİ OTELLER VE MAĞAZALARDAN
Yıldız, en çok talebin ise başta oteller ve mağazacılık sektöründen olmak üzere, sırasıyla marketler, bireysel evler, küçük işletmelerin geldiğini ifade etti.
Teknoloji ve bilişim sistemlerinin geldiği noktada yapay zeka ve yönetilebilir sistemlere büründüğünü anlatan Yıldız, insanların evlerini, iş yerlerini ve yaşam alanlarını, internet üzerinden, uzaktan, telefonla gözlemlediğini anlatarak, olası acil durumları bildirim olarak aldığını ve yönetebilir sistemler ile müdahale edebildiğini anlattı.
Yıldız, sektördeki son teknoloji yeniliklere şöyle değindi:
“İnsanların evlerini veya işyerlerini yangın, hırsızlık, su baskını durumlarını özel sensörlerle belirleyip uzaktan müdahale ediyoruz. Su vanalarını kesebiliyoruz, yangın varsa söndürme sistemini devreye koyabiliyoruz, hırsızlık varsa içerde veya dışarıda yüksek desibel ile bir caydırıcılık yaratabiliyor ve anlık bunların geri bildirimini alabiliyoruz. Artık insan ve hayvan arasındaki farkı anlayan sensörler var. Evde beslediğiniz hayvanlara karşı herhangi bir alarm söz konusu olmuyor. Onun dışında uzaktan yönetebilen sistemlerde hayvanların uzaktan beslenmesi sağlanabiliyor. Onları evde gözlemleyip, iki taraflı konuşabiliyorsunuz. Birtakım sensörler evdeki elektrik sarfiyatını telefona günlük, aylık ve yıllık raporlar olarak bildirim alabiliyorsunuz. Yani kısacası günlük hayatı kolaylaştıracak çok fazla sensör var. Tüm cihazları telefonunuzdaki tek bir uygulama ile kontrol edebilir hale getiriyor.”
BİLİŞİM ZAYIF AKIM SİSTEMLERİNDE YAŞAMSAL GEREKLİLİKLER…
Yıllardır tartışılan Özel Güvenlik Yasası’na da değinen Yıldız, özetle şunları ifade etti:
“Ülkemizde bu konuda yetersizlik var ve buna ek olarak ivedi şekilde yangın yönetmenliği ve elektrik işleri, bilişim zayıf akım sistemleri ile uğraşan, kuran, satan ve hizmet veren kişilerin bir odası yok ve eğitimden geçmiyorlar. Bu yaşamsal öneme haiz bir durum. Ne sınav, ne kurum ne oda yok, bu insan sağlığı açısından, can ve mal kaybıyla ilgili de sıkıntılı bir büyük gereklilik.”
“ÇALIŞTIRACAK PERSONEL BULAMIYORUZ, CİDDİ VASIFLI ELEMAN SORUNU YAŞIYORUZ”
Sektörün önünün açılması için çeşitli projelere ihtiyaç duyulduğunu da anlatan Yıldız, teknik ve mesleki liselerin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Yıldız, “Çalıştıracak personel bulamıyoruz, ciddi vasıflı eleman sorunu yaşıyoruz, sektörde çalıştıracak profesyonel eleman bulamıyoruz. Herkes memur olma niyetinde ama emek verilirse bu sektörden çok ciddi gelir elde edilebiliyor. Nüfus ve Pazar payı az olsa da çağımız artık yazılım çağı ve bu yoldan geçiyor. Bilişim zayıf akımda çok ciddi gelişmeler var, devlet gençleri memur niyetinden çıkarıp teknik alanlara yönlendirmeli.” dedi.
“YERLİ ŞİRKETLERE ÖNCELİK SAĞLANMALI”
Devletin asgari ücret tespiti sırasında özellikle küçük işletmelere destek sağlaması gerektiğinin de altını çizen Yıldız, ileri vadeli küçük faizli krediler, gümrük konusunda vade, yatırım desteği sağlaması gerektiğini anlattı.
Bu sayede hem işveren tarafını rahatlatmak hem de bu ağda istihdamı sağlamanın mümkün olduğuna değinen Yıldız, “Ülkemizdeki büyük projeler, bizim yerli şirketler tarafından yapılmalı, ihalelerde öncelikli yerel firmalar tercih edilmeli, bunun için devlet yaptırımı olmalı. Ülkemizde de yeterli kapasitede büyük projelerde görev alabilecek şirketler var. Veya olan küçük iletmeler desteklenirse büyük işler yapabilecek pozisyona gelebilir” ifadelerine yer verdi.